Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/480 E. 2018/476 K. 16.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/480 Esas – 2018/476

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/480 Esas
KARAR NO : 2018/476

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
DAHİLİ DAVALI :

DAVA : Menfi Tespit ve İpoteğin Fekki
DAVA TARİHİ : 14/01/2016
KARAR TARİHİ : 16/07/2018
K.YAZIM TARİHİ : 18/07/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 13/06/2007 yılında … adi ortaklığından Ankara İli, … İlçesi, … (yeni adı …) Mahallesi, … ada, 1 parselde bulunan B Blok 2. Kat No: 12 numaralı konutu satın aldığını, peşinatı tahsilat makbuzu ile senetleri de … aracılığıyla vadelerinden önce tamamını ödediğini, en son 12/04/2016 vadeli senedi de 12/01/2016 tarihinde ödediğini, konut satışı ile hiçbir borcunun kalmadığını, … Tapu Müdürlüğüne müracaat ettiğinde ipotek koyan şirketin sadece … …. Ltd.Şti. olduğunu öğrendiğini, bu şirkete ulaşılamadığını duyduğu için Ankara Ticaret Odası Sicil Müdürlüğüne başvurduğunu, 13/01/2016 tarihli belgede … şirketinin Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/06/2013 tarih ve … Esas sayılı kararıyla şirketin iflasının açıldığını gördüğünü, Ankara İflas (…. İcra Dairesi) Müdürlüğüne gittiğini ve 26/03/2015 tarih ve …numaralı ikinci alacaklılar toplantı tutanağını okuduğunu, tutanağın 6. maddesinde kendisi gibi mağdurların ipoteklerinin kaldırılıp kaldırılmaması hususunun görüşmeye açıldığını ve bu konuda ki taleplerin reddine karar verildiğini öğrendiğini, bu durumun konutun satışına engel teşkil ettiğini ve maddi olarak da zarara uğradığını belirterek haklı davanın kabulüyle adı geçen tapudaki ipoteğin mahkemenin resen gözeteceği sair hususlarla kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı 24/10/2016 tarihli dilekçesinde ve 23/03/2017 tarihli duruşmada; davaya konu taşınmazın satışının … ve … bankası ile ilgisi olmadığını, bu nedenle … bankasında evrak bulunması söz konusu olamayacağını, tüm ödemelerin … aracılığı ile yapıldığını, toplam 120 senedin ödendiğini ve ödenen senetleri ödendi kaşeli olarak mahkemeye sunulduğunu, … ve … şirketleri … Belediyesinden devraldığı taşınmaza söz konusu inşaatı yaptığını, yani …’nin herhangi bir aşamada işlemlere müdahalesi olmadığını, daha önceki 24/10/2016 tarihli dilekçesini de aynen tekrar ettiğini,
tarafına tapu müdürlüğünce eksik bilgi verildiğinden davanın sadece …’a karşı açtığını, ancak … şirketi adına da ipotek şerhi olduğunu öğrendiğini ve bu nedenle dava dilekçesi yönünden … şirketi için de işlem yapılmasını talep ettiğini beyan etmiştir.
CEVAP :Davalılar tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE :Ankara Batı …. Tüketici Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine gönderilen dosya Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiştir
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapılmıştır. Buna göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işleminin ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir. Yine aynı Kanunun 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez düzenlemesine yer verilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
İflas hükümleri gereği üç grup alacak bulunmaktadır. Bunlar, iflas alacağı, masa borcu ve iflastan sonra doğan genel nitelikli alacaktır. İflasın açıldığı sırada müflise karşı ileri sürülebilecek alacaklar iflas alacaklarını; iflasın tasfiyesi sırasında yapılan masraflarla, iflas idaresinin yükümlü olduğu ya da devraldığı mükellefiyetler de (genel bir ifade ile) masa borçlarını oluşturur (23. Hukuk Dairesi 2016/2556 E 2016/ 2121 K sayılı ilamı).
Eldeki dava; taşınmaz bedelinin tamamen ödenmesi nedenine dayalı olarak ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu istemin, İİK nın 135.maddesi kapsamında teknik anlamda iflas alacağı talebi içeren kayıt kabul davası niteliğinde olmadığı, iflas idaresinin, ipoteğin kaldırılmasına yönelik yükümlülüğüne dair olduğu, yani talebin, masa mükellefiyeti olduğu ve ayrıca, davacının tacir olmadığı aksine davalılar karşısında tüketici konumunda bulunduğu, uyuşmazlığın mutlak ticari dava konusu niteliğinde de bulunmadığı gözetilerek, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Tüketici Mahkemelerine ait olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddi dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK ‘nun 20. Maddesi gereğince verilen karar kesinleştikten sonra ve talep halinde dava dosyasının davaya bakmaya görevli olduğu belirlenen Ankara Batı …. Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde HMK ‘nun 21. maddesi uyarınca görevli mahkemenin belirlenmesi (mercii tayini) için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince süresi içinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/07/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı