Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/457 E. 2019/743 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/457 Esas – 2019/743
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/457 Esas
KARAR NO : 2019/743

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 02/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
K. YAZIM TARİHİ: 26/12/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili … Yöneticiliği ile davalı … İnşaat Otomotiv yetkilisi … arasında binanın bakım onarım işleri için davalının Çatı Kaplama teklifi inceledikten sonra 05/04/2018 tarihli 15 maddelik sözleşme ile yapılacak işler karşılığı 26,000,00 TL üzerinden anlaşma yapıldığını, yapılacak işler bedelinin 10.000,00 TL’lik kısmının nakit, bakiyesi 16.000,00 TL’lik kısmının 2.000,00 TL’lik 8 adet senet ile ilki 05/06/2018 vade tarihli olmak üzere her ayın 5’inde ödenecek şekilde anlaşma yaptıklarını,15 maddeden ibaret eser sözleşmenin l. maddesinde çatının komple kiremitlerinin TSE Belgeli … marka kiremit ile değişeceğini, sözleşme yapıldıktan sonra kat maliklerinden birisinin itirazı üzerine çatıdaki işlevini yitiren 1000 adeti normal kiremit ile değişecek kalan kısma eski kiremitler kullanılmak kaydı ile sözleşme bedelinin 19.000,00 TL’ye çekilerek sözlü anlaşmaya varıldığını, davalının teklif vermeden önce çatının kiremit kaplanacak alanı ölçerek 3.700 adet kiremit ihtiyacı olduğunu beyan ederek teklif verdiğini, davalının sözleşmedeki değişikliği yazılı hale getirmekten kaçındığını, müvekkilinin iyi niyetini koruyarak davalının işi tamamlayacağı düşüncesi ile davalıya ısrarcı olmadığını, işe başlayınca 250 civarında yeni kiremit kullandığını, sözleşmedeki diğer işlerden 6. maddede belirtilen işi eksik ve kusurlu yaptığını, çalışan işçilerin eksik bıraktığı hiç başlamadığı gibi çalışma sırasında binanın aydınlatma camını, zil panosunu kırdıklarını, binanın garaj tarafı sol yüzeyindeki mantolamaya zarar verdiklerini, buna göre davacının davalıya göndermiş olduğu, 05/06/2018 tarihli ihtarda tebliğ tarihinden itibaren 5 iş günü içinde eksik işleri tamamlamasını, aksi durumda sözleşmenin fesih edileceğinin ihtaren bildirildiğini, ihtarın 06/06/2018 tarihinde tebliğ edildiğini ancak davalının ihtar tebliğine karşı sessiz kalarak işi eksik ve kusurlu haliyle bıraktığını, sözleşmenin 9. maddesinde belirtilen merdiven boşluğunun boyanması, 11. maddede belirtilen çatıya anten direği takılması işlerinin yapılmadığını, 3. maddede belirtilen işin eksik yapıldığını, çatının ortasına bir miktar yalıtım malzemesi taş yünü döşendiğini, eski malzemenin kenarlara itildiğini, güçlendirme yapılmadığını, sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen iki adet bacanın iptal edildiğini, lâkin diğer bacaların tamir edilmediğini, 6. maddede belirtilen zil ve diafonun yapılmadığını, davalının 1000 adet eski kiremit değiştirmesi gerekirken 250 adet civarında kiremit değiştirdiğini, kiremitlerin altına döşenen çıtaları seyrek döşeyerek kusurlu imalat yaptığını, davalının sözleşme yapılırken peşin almış olduğu bedelin yaptığı işi fazlasıyla karşıladığını beyan ederek, 05/04/2018 tarihli bina onarım sözleşmesinin işin davalı tarafından yarım bırakılmış olması nedeniyle feshine, öncelikle davalının elinde bulunan 05/07/2018, 05/08/2018, 05/09/2018, 05/10/2018 ve 05/11/2018 tarihli ikişerbin TL’lik toplam 10.000,00 TL tutarlı senetlerin yargılama sonucunda iptal edilmesine, verilen zararların tazminini ve sözleşme fesih ihtar ücretleri toplamı olarak fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak özere şimdilik 7.579,20 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşması sırasında “Dava dilekçemizi tekrar ediyoruz, davalıyla 05/04/2018 tarihli bina onarımı konulu sözleşme yapılmıştır, davalı bu sözleşmeden kaynaklanan ve dava dilekçesinde açıkladığımız bir kısım edimlerini yerine getirmemiştir, 05/07/2018, 05/08/2018, 05/09/2018, 05/10/2018 ve 05/11/2018 ödeme tarihli ve her biri 2.000,00TL meblağlı 5 adet senet bedelsiz kalmıştır, bu senetler yönünden davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilsin, iş sırasında davalı tarafça çatı aydınlatması ve zil panosuna ve montolamaya zarar vermişlerdir, ayrıca ihtar masrafı da yapılmıştır, toplam 579,20TL tutarında müvekkil zararının dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Karar tarihli oturumda davacı vekili “iş bedeli olarak davalıya sekiz adet her biri 2.000,00 TL tutarında bono verilmiştir. Daha önce yapılan yazılı sözleşmedeki bir takım işlerden vazgeçilmiş olmasına bağlı olarak iki adet senet müvekkile iade edildi. Kalan altı adet senedin 05/06/2018 ödeme tarihli olanı ödendi. Ayrıca elden 9.500,00 TL ödendi. Buna dair makbuzları da dosyaya sunduk. Müvekkilin toplam yaptığı ödeme 11.500,00 TL dir. Bilirkişi toplam iş bedelini 19.000,00 TL , müvekkilin yapmış olduğu ödemelerin 11.500,00 TL olduğunu belirlemiştir. Ayrıca davalının binaya vermiş olduğu ve ilk duruşmada kabul ettiği 579,20 TL lik zarar mevcuttur. Davalının vermiş olduğu bu zarar da senet bedellerinden düşülsün. Aşamalardaki tüm beyanlarımızı tekrar ediyoruz. Davamızın kabulüne karar verilsin.” demiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu binanın çatı onarım işini yüklenici firma olarak aldığını, yönetici … beyin kendileri ile sözleşme yaptığını ve bir gün sonra vazgeçtiğini, aradan bir hafta geçtiğini ve tekrar çağırdığını ve işlerin bazı maddelerinin olmayacağını söylediğini ve tekrar işe başlamalarını söylediğini, konuşulduğu gibi işi bitirip teslim ettiklerini, fazla senetleri iade ettiklerini, kalan senetlerini gününde ödeyeceğini söylediğini, senetlerin günü geldiğinde ödeme için … Beyin yanına gittiğinde eksik var ödemem dediğini, senetlerin iade edildiği gün, işi teslim aldığını, tutanağı imzaladığını, keşfe neden ihtiyaç duyulduğunu bilmediğini, konuşulduğu gibi işi yaptıklarını fazla senetleri iade ettiklerini, komşularının bazı işlere itiraz ettiği için kendilerinin de paralarının karşılığı iş yaptırdıkları için arada kaldıklarını, davacının işin içinden sıyrılmak amacıyla zaman kazanmak için bu yola başvurduğunu, bunu bizzat kendisinin söylediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ön inceleme duruşması sırasında “Cevap dilekçemi tekrar ediyorum, 05/04/2018 tarihli sözleşme altındaki imza bana aittir, sözleşmede belirtilen kiremit siparişini verdik, daha sonra davacı apartman yöneticisi bu sözleşmeye göre edimlerin yerine getirilmemesini ifade etti, kiremitlerin tamamının değiştirilmesinden vazgeçti ve bir kısım sözleşmedeki işlerden de vazgeçti, vazgeçilen işlere ilişkin senetleri iade etmemi söyledi, kendisiyle oturup konuştuk, her biri 2000TL olan iki adet senedi iade ettim, yapılan işle ilgili eksiklik olmadığını bana ifade etti, senetleri bunun üzerine iade ettim, dava konusu senetlerin bedelsiz olduğu iddiası gerçek dışıdır, yapılan işlerin karşılığı olarak bu senetler alınmıştır, 579,20TL tazminat talebini kabul ediyorum, iş sırasında verilmiş bir zarar varsa bunu karşılarız, ilk sözleşme 26.000,00TL üzerinden anlaşılmıştır, bu sözleşme sonradan sözlü olarak değiştirildi, davacı yan bir kısım işlerden vazgeçti, 19.000,00TL+KDV şeklinde sözlü olarak davacıyla anlaştık, iki senetlerini iade ettim, diğer işlerin tamamını yaptım.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER :Davalı şirketçe düzenlenen teklif formu, taraflar arasında imzalanan 05/04/2018 tarihli sözleşme, para makbuzları, 11/03/2019 tarihli bilirkişi raporu, 20/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit ve tazminat talebine ilişkindir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, davalı tarafından yapılan işler ve bedellerinin tespiti bakımından mahallinde keşif icra edilerek inşaat mühendisi bilirkişiden 11/03/2019 havale tarihli bilirkişi raporu ile davacı vekilinin itirazları üzerine 20/09/2019 tarihli ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma, davacı tarafça sunulan ödeme belgeleri, benimsenen 20/09/2019 tarihli bilirkişi raporu (ek rapor) ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
Davacı … Yöneticiliği adına … … ile davalı … İnşaat Otomotiv firmasını temsilen … arasında 05/04/2018 tarihinde bina onarımı sözleşmesi imzalandığı, işlerin bedeli olarak 26.000,00 TL kararlaştırıldığı, bunun 10.000,00 TL’sinin peşin ödeneceği, kalanın ise 8 ayda 2.000,00 TL taksitle ödeneceğinin öngörüldüğü, davacı tarafından 05/04/2018 tarihinde 7.000,00 TL, 16/04/2018 tarihinde 500,00 TL, 01/05/2018 tarihinde ise 2.000,00 TL olmak üzere toplam 9.500,00 TL ödendiği, ayrıca her biri 05/04/2018 tanzim tarihli ve 2.000,00 TL bedelli olan 8 adet bono düzenlenerek davalıya teslim edildiği, 05/06/2018 tarihli senet bedelinin de vadesinde davalıya ödendiği, taraflar arasındaki bu sözleşmenin sözlü olarak revize edilmesi ve birtakım işlerin yapımından vazgeçilerek sözleşme bedelinin 19.000,00 TL alarak tekrar kararlaştırılması sonrası davalının toplam 4.000,00 TL bedelli iki adet senedi iade ettiği anlaşılmıştır.
Davacı, davalının aralarındaki sözleşmeden kaynaklanan bazı edimlerini yerine getirmediğini, onarım sırasında binaya birtakım zararlar verdiğini ileri sürerek her biri 05/04/2018 tanzim tarihli ve 2.000,00 TL bedelli olan 05/07/2018 05/08/2018, 05/09/2018, 05/10/2018 ve 05/11/2019 ödeme tarihli senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini, ayrıca 579,20 TL tutarındaki zararının tazminini talep etmektedir.
Yapılan keşif neticesi inşaat mühendisi bilirkişi tarafından, eksik ve kusurlu işler bedeli 6.300,00 TL olarak tespit edilmiştir. Ayrıca davalı, davacının 579,20 TL tutarındaki tazminat talebini kabul ettiğini ifade etmiştir. Davacının sözleşmenin kurulduğu aşamada nakit olarak ve senet verilerek yaptığı 19.500,00 TL ödemeden eksik ve ayıplı işler bedeliyle davalının da kabul ettiği zarar miktarı düşüldüğünde (ki davacı vekili karar tarihli oturumda bu yönde talepte bulunmuştur) davalı yüklenicinin alacaklı olduğu bedel 12.620,80 TL olarak hesaplanmıştır. Bundan davacı yanın yaptığı 11.500,00 TL ödeme düşüldüğünde ise davalının alacaklı olduğu miktar 1.120,80 TL’dir. Davacının düzenleyip davalıya verdiği ve halen davalıda bulunan herbiri 2.000,00 TL olan 5 adet senedin toplam bedelinin 10.000,00 TL olduğu gözetildiğinde, davacının 4 adet senetten (bono) dolayı davalıya borçlu olmadığı, 2.000,00 TL’lik 5. bononun ise 879,20 TL’lik kesimi (2.000,00 -1.120,80) bakımından davalıya borçlu olmadığı ortadadır. Hal böyle olunca, ödeme tarihi en yakın olan bonodan davalının alacaklı olduğu miktar düşülmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE; Davacının her biri ayrı ayrı 2.000,00 TL bedelli olan keşidecisi … … Yöneticiliği, lehtarı … olan 05/04/2018 tanzim ve 05/11/2018 ödeme tarihli, 05/04/2018 tanzim ve 05/10/2018 ödeme tarihli, 05/04/2018 tanzim ve 05/09/2018 ödeme tarihli, 05/04/2018 tanzim ve 05/08/2018 ödeme tarihli dört adet bono ile 05/04/2018 tanzim ve 05/07/2018 ödeme tarihli bononun 879,20 TL’lik kısmı bakımından davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 606,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 129,44 TL ile tamamlama harcı 51,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 425,85 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 129,44 TL peşin harç, 51,24 TL tamamlama harcı, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 221,78 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 253,80 TL keşif harcı, 70,00 TL keşif araç ücreti, 86,20 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 910,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 763,76 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı ve vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/11/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza