Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/432 E. 2019/748 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/432 Esas – 2019/748
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/432
KARAR NO : 2019/748

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :1-
2-
3-
4-
5-
VEKİLİ :
DAVALILAR :1-
2-
VEKİLİ :
:3-
VEKİLİ :
:4-
VEKİLİ :Av.
:5-
6-
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/06/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
K.YAZIM TARİHİ : 29/11/2019
e-imza e-imza e-imza e-imza

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 22.01.2018 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu müvekkillerinin murisi …’nin hayatını kaybettiğini, meydana gelen trafik kazasında araç sürücülerinin asli ve tali olmak üzere kusurlu olduklarını, müteveffanın vefatı ile müvekkillerinin maddi ve manevi destekten yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; … için 500.00TL, … için 250,00TL, … için 250,00TL, olmak üzere toplam 1.000,00TL maddi tazminatın olay gününden bu yana işlemiş/işleyecek yasal faizi ile (sigorta şirketleri için temerrüt tarihinden itibaren) birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 100.000,00TL, … için 25.000,00TL … için 25.000,00TL, … için 15.000,00TL, … için 15.000.00TL olmak üzere toplam 180.000,00TL manevi tazminatın, olay gününden bu yana işlemiş/işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi haricindeki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili dosyaya sunduğu 18.06.2019 tarihli Islah dilekçesinde, davacılardan … için 131.584,07TL, … için 2.695,48TL, … için 10.220,07TL olmak üzere toplam 143.749,62TL maddi tazminat istediklerini bildirmiştir.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu ZMMS poliçesi ile 27.06.2017/2018 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacıların müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini, müteveffanın gelir durumunun ispatının ise davacı tarafa düştüğünü, huzurdaki davaya konu kaza iş kazası niteliğinde olduğundan SGK tarafından peşin sermaye değerli gelir bağlandı ise bu gelirin hesaplanacak tazminattan mahsubu gerektiğini, olayda hatır taşımasının tespiti halinde TBK 51. ve 52. maddeleri uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, 27.06.2017 tarihli poliçe ve 22.01.2018 kaza tarihi itibarıyla yeni genel şartlara tabi olup, TRH 2010 tablosunun kullanılması gerekliğini, davacı tarafın usulüne uygun başvurusu bulunmadığından, kabul anlamına gelmemekle birlikte, faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın müteveffanın da içinde bulunduğu aracı süren diğer davalı …’nın kendisine fasılalı kırmızı ışık yanmasına rağmen aracı hiç durdurmadan ana yola kontrolsüz bir biçimde çıkması neticesinde gerçekleştiğini, … plakalı aracın arka koltuğunda oturan yolcuların emniyet kemeri takmıyor olup, çarpışma neticesinde aracın kapısının açıldığını ve arka koltuktaki yolcuların yola savrulduklarını, tazminat hesabında diğer davalı …’nın ağır kusurunun ve müteveffanın tali kusurunun da dikkate alınmasını talep ettiklerini, SGK tarafından yapılan ödemelerin tazminat hesabından mahsup edilmesini talep etliklerini, davacılar tarafından talep olunan tazminat miktarının çok yüksek belirtildiğini ve taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan şahsına ait … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. tarafından genişletilmiş kasko teminatı altında olduğunu, ayrıca müteveffanın çalışmakta olduğu kendisine ait işyerinin … Sigorta A.Ş. tarafından işyeri sigorta poliçesi ile işyeri paket sigorta teminatı altına alındığını, dava konusu kazada işleten olduğu aracı kullanan …’nın alkollü olduğu hususunun kasko şirketi ile ihtilaf yaşamasına sebep olduğunu, ancak sigorta tahkim komisyonuna yaptığı 2018E. … numaralı itirazına istinaden alınan bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde alkolün münhasıran etkisi olmadığı kanaatine varıldığını beyanla, maddi-manevi tazminat ve hukuki sorumlulukları teminat altına alan sigorta şirketlerinin de davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın yeni genel şartlara tabi olduğunu, kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacılardan … ve … için müvekkili şirkete tazminat ödenebilmesi için hiçbir müracaatta bulunulmadan dava açıldığından, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müteveffanın eşi ve çocuklarının talep edebilecekleri toplam zararlarının 50.813,00TL olarak tespit edildiğini, ancak davacıların bu miktarı kabul etmeyerek ödeme için imzalaması gereken evrakı imzalamayarak alacaklı temerrüdüne düştüklerini, davacı talebinin fahiş olduğunu, kazaya ilişkin tutanak ve ceza dosyası münderacatından müvekkili şirket sigortalısının en çok %25 kusurundan sorumlu olduğunu, davacıların desteğinin alkollü halde araç kullanan sürücünün aracına binmesinin yanında araç içerisinde emniyet kemeri olmadan yolculuk yaparak ölümüne en az sürücüler kadar sebebiyet verdiğinden en az %50 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçeleri, SGK kayıtları, davacılar ve gerçek kişi davalıların ekonomik sosyal durum araştırma cevapları, … ve … plakalı araçların trafik kayıtları, Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, mütevefaanın gelir durumuna ilişkin belgeler, 03.01.2019 tarihli kusur raporu, 10.05.2019 tarihli aktüerya raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Dava konusu trafik kazasının 22.01.2018 tarihinde saat 03:30 civarında davalı sürücü …’nın idaresindeki davalı …’e ait davalı … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın içinde davacıların murisi … de olduğu halde Devrimler Caddesini takiben kendisine kırmızı fasılalı trafik lambalarının yandığı kavşağa giriş yaparken, sağından Fatih Köprüsü yönünden Necmettin Erbakan Bulvarı yönüne sarı fasılalı ışıkta kavşağa gelişle giriş yapan davalı sürücü … idaresindeki, davalı …’a ait davalı … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobille çarpışmaları ve … plakalı aracın 152 metre ileride durması, … plakalı aracın da 26 metre ileride durması şeklinde meydana geldiği, kazada davalı sürücü … idaresindeki … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacıların desteği müteveffa …’nin emniyet kemerini takmadığından dolayı araçtan dışarı fırladığı ve vefat ettiği hususları tartışmasızdır.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan …’in 03.01.2019 havale tarihli raporuna göre; … plakalı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki araçla aracında müteveffa yolcu … de olduğu halde, Devrimler Caddesi istikametinden olay yeri ışık kontrollü kavşağa giriş yapmak istediği, olay yeri…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…kavşakta sürücünün istikametinde bulunan trafik lambası sabahın erken saatinde saat 03:30 civarında trafik akımı yoğun olmadığından dolayı kırmızı fasılalı olarak yandığı, fasılalı yanıp sönen kırmızı ışığın kavşakta durulacağını, yolun açık olup olmadığına bakılacağını, yol açık ise harekete geçileceğini bildirdiği, bu ışığın aynı zamanda dur işaret levhası ile aynı anlamı taşıdığı, bu durumda, araç sürücüsü …’nın fasılalı yanıp sönen kırmızı ışığı gördüğü anda aracını kavşak başında durdurması ve iki yönlü olarak trafik akımının olduğu kavşakta sağından düz seyir halinde olan araçlara geçiş hakkını verdikten ve trafik akımı kesildikten sonra kontrollü bir şekilde kavşağa giriş yaparak karşıya geçmesi gerektiği, araç sürücüsü …’nın sevk ve idaresindeki aracını kırmızı fasılalı ışıkta kavşak başında durdurmaması, sağından sarı fasılalı ışıkta kavşağa giriş yapmak isteyen davalı sürücü … idaresindeki … plakalı araca geçiş hakkını bırakmaması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki aracı ile Fatih Köprüsü istikametinden Necmettin Erbakan Bulvarı istikametine doğru seyri ile olay yeri kavşaktan devamla karşıya düz geçiş yaptığı, sürücünün istikametinde olay yeri kavşakta trafik lambalarının sarı fasılalı yandığı, fasılalı yanıp sönen sarı ışığın uyarı niteliğinde olduğu, yavaş ve dikkatli olarak geçmek gerektiğini bildirdiği, Karayolları Trafik Kanununa 52/a ve 57/a maddelerine göre kavşağa yaklaşan araçlar hızını azaltmak ve dikkatli olmak zorunda olduğu, davalı sürücü … idaresindeki … sağ arka yan kısmından hasarlandığı, dolayısıyla … plakalı aracın … plakalı araçtan daha önce kavşağa girdiğinin anlaşıldığı, her iki araç geliş yönünde de ıslak zeminden dolayı fren izinin tespit edilmediği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57. maddesinin (d) bendinde ve Yargıtay kararında da belirtildiği gibi, ışıklı trafik işaretleri izin verse bile trafik akımı kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır. (Yargıtay 17. HD. 07.11.2006 gün ve E:2006/4378, K:2006/8163 sayılı kararı) Sürücü …’ın ifadesinde de belirttiği üzere; kavşağa yaklaşımda 120 km/h hızla seyir halinde olması ve dolayısıyla kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması, dikkatli olmaması, kırmızı fasılalı ışıkta kavşağa giriş yapan sürücünün sevk ve idaresindeki araca çarpmamak için; ikaz, fren ve direksiyon tedbirine başvurmaması ve de 1.15 Promil alkollü araç kullanması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya karışan … plaka sayılı aracın, davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde; 27.06.2017-27.06.2018 vadeli, … nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 330.000,00TL, olarak düzenlendiği, ancak, kaza tarihi itibarıyla, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen, 27.11.2013 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tarifede ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00TL olarak belirlendiği, davacı vekilince düzenlenen 26.02.2018 tarihli ihtarname ve ekleri ile; davacı eş ve çocuklara destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi talebiyle başvuruda bulunulduğu, ilgili ihtarname ve eklerinin davalı sigorta şirketi kayıtlarına 08.03.2018 tarihinde intikal ettiği, davalı sigorta şirketinin 22.03.2018 tarihli cevabi yazısı ile; bildirilen eksik evrakların temini halinde ödeme yapılacağı hususunun bildirildiği, davalı sigorta şirketinin 13.07.2018 tarihli yazısı ile; hasarın değerlendirilmesi için yeterli belge olmaması nedeniyle davacı tarafa herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Kazaya karışan … plaka sayılı aracın, davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde; 09.03.2017-09.03.2018 vadeli, … nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 330.000,00TL olarak düzenlendiği, ancak kaza tarihi itibarıyla, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen, 27.11,2013 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tarifede ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00TL olarak belirlendiği, davacı vekilince düzenlenen 26.02.2018 tarihli ihtarname ve ekleri ile; davacı eş ve çocuklara destekten yoksun kalma tazminatı…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…ödenmesi talebiyle başvuruda bulunulduğu, ilgili ihtarname ve eklerinin davalı sigorta şirketine tebliğ edildiği tarihe ilişkin herhangi bir bilgi, belge ve kaydın mevcut olmadığı, hasar dosyasına temin edilen 06.04.2018 tarihli aktüerya raporunda; sigortalının kusur oranının %25 ve müteveffanın gelirinin asgari ücret olduğunun kabulü ile yapılan değerlendirme sonucunda ; … için 44.163,92TL, … için 2,429,21TL, … … için 4.220,33TL, … için 1.126,73TL ve … için 2.535.60TL olmak üzere Toplam= 54.475,79TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, ancak davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmüştür.
SGK’nun 07.03.2019 tarihli yazısı ve eklerinden; Kurum sigortalılardan iken iş kazası sonucu vefat eden müteveffanın hak sahiplerine 3/1864420 tahsis numarası ile ölüm aylığı, 9/112128 tahsis numarası ile iş kazası ölüm geliri bağlandığı, bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerlerinin; … yönünden128.956,65TL, … yönünden 24.056,08TL, … … yönünden 36.999,37TL olduğu hususları tespit edilmiştir.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi …’ın 10.05.2019 havale tarihli raporuna göre; her iki sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölen şahıs başına azami teminat limitinin ayrı ayrı 360.000,00TL olduğu, rapor tanzim tarihi itibarıyla dosyada mevcut belgelerden davalı … Sigorta A.Ş.’nin temerrüt tarihinin tespitinin mümkün olmadığı, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise 21.03.2018 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, müteveffa …’nin hak sahiplerinden ZMMS genel şartları ve eki düzenlemelere göre yapılan değerlendirme sonucu; …’nin 14.723,52TL, …’nin 28.969,75TL, …’nin 196.062,39TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu tespit edilmekle birlikte TBK’nun 55. maddesi uyarınca SGK tarafından yapılan ödemelerin tenzili ile bakiye; …’nin 2.695,48TL, …’nin 10.470,07TL, …’nin 131.584,07TL tutarında karşılanmamış gerçek zararının bulunduğu anlaşılmış olup, somut olayda; bilirkişi raporları incelendiğinde, davacıların desteği olan …’nin emniyet kemerinin takılı olmadığı ve kaza anında araçtan dışarı fırladığı, yolcu …’nin kendi ölümü olayında alt düzeyde tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu durum karşısında destek …’nin emniyet kemerinin takılı olmadığı ve araçtan fırlama durumu dikkate alındığında, emniyet kemerinin takılmamış olmasının mütefarik kusur teşkil edeceği gözetilerek, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının yerleşik uygulaması gereğince hesaplanan tazminatından %20 oranında indirim yapıldığında, davacı … için 105.267,25 TL, davacı … için 8.376,05 TL, davacı … için 2.156,38 TL olmak üzere toplam 115.799,68TL destekten yoksun kalma tazminat talep etmek haklarının bulunduğu, davalılar … ve …’nın sürücü olmaları nedeniyle, davalılar … ve …’ın kazaya karışan araçların işleteni olmaları nedeniyle, davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’nin kazaya karışan araçların zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçelerini düzenlemeleri nedeniyle maddi tazminattan sorumlu bulundukları kabul edilerek davacılar …, … ve …’nin maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, hüküm altına alınan miktara davalılar …, …, … ve … yönünden olay tarihi olan 22.01.2018 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A,Ş. Yönünden dava tarihi olan 20/06/2018 tarihinden, diğer davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise temerrüt tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, (davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı tutulmasına), reddedilen kısım mahkememizce takdiren indirildiğinden reddedilen maddi tazminat kısmı yönünden davalılar yararına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacılar manevi tazminat isteminde de bulunmuşlardır.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Yukarıda açıklandığı biçimde, davalılar … ve …’nın kusurlu eylemleri sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacı … …’nin eşi, davacılar … … … ve …’nin babası, davacılar … … ve …’nin çocuğu olan müteveffa …’nin ölümü neticesinde, davacılarda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ekonomik durumları müteveffa …’nin müterafik kusuru, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, 1996/70 sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarihli ve 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradığı manevi zararın giderimi amacı ile paranın satın alma gücü itibari ile belirlediği bir meblağın davalılardan (davalı sigorta şirketleri hariç olmak üzere) alınarak, davacılara verilmesi sureti ile zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre takdiren davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL ve davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL manevi tazminatının olay tarihi olan 22.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar …, … ve …’nin maddi tazminat istemlerinin KISMEN KABULÜNE, davacı … için 105.267,25 TL, davacı … için 8.376,05 TL, davacı … için 2.156,38 TL olmak üzere toplam 115.799,68TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, hüküm altına alınan miktara davalılar …, …, … ve … yönünden olay tarihi olan 22.01.2018 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A,Ş. Yönünden dava tarihi olan 20/06/2018 tarihinden diğer davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise temerrüt tarihi olan 21/03/2018 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, (davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı tutulmasına ),
Fazlaya ilişkin destekten yoksun kalma tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat istemlerinin KISMEN KABULÜNE,
Davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL ve davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL manevi tazminatının olay tarihi olan 22.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 7.910,28TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90TL ve ıslahla alınan 490,98TL harcın mahsubu ile bakiye 7.383,40TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar …, … ve … tarafından yatırılan 35,90TL peşin harç, 490,98TL ıslah harcı, 35,90TL başvuru harcı, 10,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 573,18TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

b-)Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen, davacı … için 11.171,38TL, davacı … için 2.725,00TL, davacı … için 2.156,38TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine,
c-)Reddedilen kısım mahkememizce takdiren indirildiğinden reddedilen maddi tazminat kısmı yönünden davalılar yararına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 6.147,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 582,30TL harcın mahsubu ile bakiye 5.565,60TL harcın davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 582,30TL peşin harcın davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılaya verilmesine,
b-)Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen, davacı … için 4.750,00TL, davacı … için 2.725,00TL, davacı … için 2.725,00TL, davacı … için 2.725,00TL ve davacı … için 2.725,00TL vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
c-)Davalılar … ve …’ın kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red oranına göre hesap ve takdir edilen, davacı …’den 4.750,00TL, davacı …’den 2.725,00TL, davacı …’den 2.725,00TL, davacı …’den 2.725,00TL ve davacı …’den 2.725,00TL vekalet ücretinin alınarak bu davalılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 1.500,00TL bilirkişi ücreti, 582,15TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.182,15TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.387,13TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacıların gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı …’in yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/11/2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza