Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/412 E. 2018/741 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/412 Esas – 2018/741

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/412
KARAR NO : 2018/741

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
ALACAKLILAR:1-
VEKİLİ :
:2-
VEKİLİ :
:3-
VEKİLİ :
:4-
VEKİLİ :
:5-
VEKİLİ :
:6-
VEKİLİ :
:7-
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

VEKİLİ :
:8-
VEKİLİ :
:9-
VEKİLİ :
:10-
VEKİLİ :
:11-
VEKİLİ :
:12-
VEKİLİ :
:13-
VEKİLİ :
:14-
VEKİLİ :
:15-
VEKİLİ :
:16-
VEKİLİ :
:17-
VEKİLİ :
:18-
VEKİLİ :
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

:19-
VEKİLİ :
:20-
VEKİLİ :
:21-
VEKİLİ :
:22-
VEKİLİ :
:23-
VEKİLİ :
DAVA : KONKORDATO İSTEMİ
DAVA TARİHİ : 13/06/2018
KARAR TARİHİ: 21/11/2018
K.YAZIM TARİHİ : 07/12/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1985 yılında madencilik, inşaat ve enerji sektöründe faaliyet göstermek üzere kurulduğunu, şirketin yıllar içerisinde büyüyerek pazarın başlıca firmalarından biri olduğunu, mali güçlük içerisinde bulunduklarını, alacaklılarına İİK’un 285/1 maddesine istinaden vade konkordatosu teklifinde bulunduklarını, müvekkilinin bir kısım borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemediğini, bir kısım borçlarınıda vadesi geldiğinde ödeyememe tehlikesi altına girdiğini, şirkette halen 231 personel çalıştığını, şirketin üstlendiği işlerin makinalarını imal ettiğini, tüm ekipmanın dövize endeksli olması ve ülkede son dönemde dövizde yasaşan dalgalanmaların üstlendiği işlerdeki maliyeti artırdığını, bu durumda kısa ve orta vadeli borçların nakit sıkıntısı nedeniyle fiilen ödenemez duruma geldiğini, müvekkilinin alacaklılarına herhangi bir tenzilat olmadan konkordato teklif ettiğini, elindeki yarı mamul stokların imalata dönüştürülecek ticari faaliyette kullanılmasının dışındaki seçenekler uygulanmayacağından, malvarlığının satılarak tasfiyesinin söz konusu olmadığını, 30.04.2018 tarihi itibariyle gelir gider tablosu ve bilanço birlikte değerlendirildiğinde kısa ve uzun vadeli borçların toplamı: 190.218.903,67TL, bir yıldan kısa vadeli borçların toplamı: 60.598.080,11TL, bir yıldan uzun vadeli borçların toplamının ise 129.620.823,56TL olduğunu, şirketin 30.04.2018 tarihi itibariyle bir yılda 43.144.906,46TL gelir elde etmeyi hedeflediğini, şirketin aktifinde bulunan taşınmazların bankalara ipotekli, makina ve techizat bakımından ise ticari işletme rehni bulunduğundan bu sabit kıymetlerin satılmasının mümkün olmadığını, şirketin konkordato teklifi kabul edilmezse çalışanların
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

mağdur olacağını, alacaklılarında alacağını tahsil edemeyeceğini, yapılacak inceleme neticesinde; üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini, bilahare kesin mühlete geçilmesini, davacı şirket yararına tedbirlere hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Dava hasımsız açılmıştır.
Dosyaya beyan dilekçesi sunan alacaklılar ve kesin mühlet talebinin değerlendirildiği duruşmaya iştirak eden alacaklılar, davanın (talebin) reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
GEREKÇE :Dava, 2004 sayılı İİK’un 7101 sayılı yasa ile değişik 285 vd. maddeleri uyarınca konkordato (geçici mühlet kararı verilmesi, akabinde kesin mühlet kararı verilmesi ve neticesinde konkordatonun tasdiki) talebi ile ilgilidir.
Davacı şirket mahkememize sunduğu 13.06.2018 tarihli dilekçe ile konkordato talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesinin ekinde, İİK’un 286. maddesinde sayılan belgelerin eklendiği, konkordato talebiyle mahkemeye müracaat için yönetim kurulu kararı ile vekili (konkordato başvurusuna ilişkin) yetki veren vekaletnamenin bulunduğu görülmüştür.
Yapılan inceleme neticesinde; davacı yararına 21.06.2018 tarihinde İİK’un 287/1 maddesi gereği geçici mühlet kararı verilmiş, borçlunun malvarlığının muhafazası içinde tüm tedbirler alınmıştır. Davacının talebi ve geçici konkordato kurulunun olumlu görüşü neticesinde de 21.09.2018 tarihinden itibaren iki ay süre ile geçici mühlet süresinin uzatılmasına karar verilmiştir.
Davacıya verilen toplam (3+2) beş aylık geçici mühlet süresi dolmadan kesin mühlete geçilmesinin talep edilmesi karşısında, mahkememizce kesin mühlet hakkında bir karar vermek için İİK’un 289/2 maddesi uyarınca duruşma açılmış, borçlu ve geçici komiser heyeti duruşmaya çağırılmış ve beyanları alınmıştır.
Geçici konkordato komiserler kurulunun yaptığı incelemeler neticesinde dosyaya sunduğu 13.11.2018 tarihli rapor ve dosyaya sunulan alacaklı dilekçelerindeki beyanlar birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı şirket dava dilekçesinde ve ekinde sunduğu konkordato ön projesinde; alacaklılara vade konkordatosu teklifinde bulunduklarını, şirketin 30.04.2018 tarihi itibariyle kısa ve uzun vadeli borçlarının toplamının 190.218.903,67TL olup, bir yıldan kısa vadeli borçların toplamının 60.598.080,11TL, bir yıldan uzun vadeli borçların toplamı ise 129.620.823,56TL olduğunu, şirketin elindeki işler nazara alındığında bir yılda 17.388.035,13TL gelir elde edebileceğini, şirketin konkordato kapsamında gayrimenkul satışı ve sermaye artırım tedbirlerini öngörmediğini, elindeki hammeddenin işlenerek satışından elde edilecek gelirlerle, taahhütlerinin yerine getirmesi neticesinde elde edilecek gelirle borçların ödenmesinin düşünüldüğünü ifade etmiştir.
Şirket kayıtları üzerinde komiser heyetinin yaptığı inceleme neticesinde, davacı şirketin 30.09.2018 tarihi itibariyle toplam borç miktarının 209.088.624,90TL olduğu, şirketin aktifinde yer alan değerler toplamının ise 273.532.539,45TL ettiği, buna göre borca batık olmadığı, davacının bu tarih itibariyle konkordato kapsamında ödemesi gereken borç miktarının (rehinle temin edilen borçlar dışarıda tutulduğunda) 160.672.291,45TL’ye tekabul ettiği, bu miktarın, şirketin esas faaliyetlerinden elde edilecek karlar ile alacakların tahsilatından elde edilecek gelirle ödeneceğinin düşünüldüğü, şirketin aktifinde yer alan hiçbir varlığın satışının ve sermaye artırımının düşünülmediği bildirilmiştir. Yine davacı şirketin son üç yılda faaliyetlerinden kar elde ettiği, 2018 yılında ise zarar ettiği, zararın kambiyo ve finansman giderlerinden kaynaklandığı, şirketin ayda 1.000.000,00TL gelir elde edebileceği ve bu miktarın borç ödemesinde kullanılabileceği ifade edilmiştir.
Davacı şirketin toplam borcunun 209.088.624,90TL ettiği, rehinle temin edilen borç dışarıda bırakıldığında ise (konkordato kapsamında) ödemesi gereken 160.672.291,45TL borcunun bulunduğu belirlenmiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Dosyaya beyanda bulunan alacaklılar ile duruşmaya iştirak eden alacaklılar davacının konkordato projesine onay vermediklerini ifade etmişlerdir.
Davacı şirkete kesin mühlet kararı verilip verilemeyeceği değerlendirilmiştir. Kesin mühlet verilebilmesi için konkordatonun başarıya uluşmasının mümkün olup olmayacağına bakılmalıdır.(İİK m. 289/3) Bu husus değerlendirilirken komiser kurulunun sunduğu rapor ve alacaklıların itirazları nazara alınmalıdır.(İİK m. 289/2) Mahkeme, alacaklıların kendilerine sunulan teklifi tabul edip etmeyecekleri ve kanunda öngörülen çoğunluğa ulaşılıp ulaşılamayacağı hususlarınıda değerlendirmesinde nazara almalıdır. Özetle, borçlu kesin mühlet alabilmesi için mali durumunu iyileşdirebileceğini veya teklif ettiği konkordatonun tasdik edileceğini inandırıcı şekilde ispat etmekle yükümlüdür.
Somut talepte; davacı şirketin konkordato talebi kapsamında değerlendirilecek 160.672.291,45TL borcu olduğu, vade konkordatosu teklif ederek borcu belirlenecek süre içerisinde ödemeyi düşündüğü, 2018 yılında zararda olan şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin hedeflendiği görülmektedir. Şirketin tüm malvarlığı üzerinde rehin bulunduğu, anılan değerlerin satışının da düşünülmediği bildirilmektedir. Mevcut gelir durumu itibariyle borçların hedeflenen sürede ödenemeyeceği, kesin mühlet verilmesi halinde alacaklıların mevcut halden çok daha fazla zarar görecekleri anlaşılmıştır. Öte yandan, alacaklıların tutumundan, konkordatonun tasdik edilme ihtimalininde zayıf olduğu kanaatine de varılmıştır. Tüm bu değerlendirmeler neticesinde, konkordatonun başarıya uluşması şansının çok zayıf olduğu kanaatine varılmakla, kesin mühlet kararı verilmesinin davacıya nazaran alacaklıların aşırı derecede mağduriyetine sebebiyet vereceği de anlaşılmakla, davacının konkordato talebi kapsamında kesin mühlet verilmesi istemi reddedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konkordato talebi kapsamında kesin mühlet verilmesi isteminin REDDİNE,
2-Dosya kapsamında konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
3-Konkordato komiser heyetinin görevinin sonlandırılmasına,
4-Alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcı peşin alındığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi. 21/11/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı