Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/41 E. 2018/592 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/41 Esas – 2018/592

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/41 Esas
KARAR NO : 2018/592

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
K.YAZIM TARİHİ : 09/11/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin 02/03/2017 düzenleme, 30/08/2017 ödeme tarihli 23.800,00 TL bedelli senet düzenlediğini, senedin vade tarihi olan 30/08/2017 tarihi resmi tatil olması ve Kurban bayramı tatili başlaması sebebiyle müvekkilin söz konusu senedi vade tarihinde ödeyemediğini, davalı banka tarafından 06/09/2017 tarihinde müvekkile Ankara …. Noterliği kanalıyla 06/09/2017 tarihli … yevmiye numaralı ödememe protestosu gönderildiğini, akabinde müvekkili tarafından 08/09/2017 tarihinde protesto masrafı da dahil olmak üzere 23.928,15 TL’nin davalı bankaya ödendiğini, bu şekilde müvekkilinin davalı kuruma 08/09/2017 tarihinden itibaren herhangi bir borcu kalmadığını, sonrasında müvekkilinin çek defteri almak ve kredi çekmek amacıyla …Şubesine gittiğinde kendisinin Merkez Bankası sisteminde yasaklı olarak kaydedildiğini öğrendiğini, haricen yapılan araştırma sonucunda davalı banka tarafından ödeme yapmış olmasına rağmen aleyhine olarak Merkez Bankasına bildirimde bulunulduğunu öğrendiğini, davalı bankaya hitaben 20/10/2017 tarihli yazı ile Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine borcunun olmadığının bildirilmesini talep etmesi üzerine davalı banka tarafından yapılan hatanın fark edilerek 20/10/2017 tarihinde ilgili bankaya hitaben yazı yazarak sistem üzerinden protestonun kaldırıldığının ve durumunun güncellendiğinin bildirildiğini, ancak müvekkilinin 08/09/2017 tarihinde ödeme yapmış olmasına rağmen Türkiye Merkez Bankasına aleyhinde yapılan bildirimin halen kaldırılmadığını beyan ederek, davanın kabulüne, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bir müzekkere yazılarak, müvekkili aleyhine davalı tarafından usul ve yasaya aykırı yapılan protesto kaydının silinmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 08/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; dava konusu senedin borçlusu olan davacının senede ilişkin borçlarını ödememesi üzerine, müvekkili bankanın Ankara … Noterliğinin 06/09/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihbarı ile davacıya ödeme protestosu gönderdiğini, söz konusu ödeme protestosu üzerine davacı tarafından senede ilişkin borçların 08/09/2017 tarihinde ödenmesi üzerine mezkur senet aslının davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından senedin ödendiği tarih olan 08/09/2017 tarihinde müvekkili bankaya protestonun kaldırılması adına herhangi bir başvuru yapılmadığını, davacının 20/10/2017 tarihinde protestonun kaldırılması için başvuruda bulunduğunu, söz konusu talep akabinde müvekkili bankaca vakit kaybedilmeksizin protestonun kaldırım işlemlerinin başlatıldığını, protestonun kaldırılmasına dair işlemin Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine 2017/20 dönem olarak 05/11/2017 tarihinde bildirildiğini, müvekkili bankaca gerekli tüm işlemlerin yapıldığını, davacının ödememe protestosunun dava açılmadan çok önce kaldırıldığını, manevi tazminat talebine dair yasal koşulların hiçbirisinin oluşmadığını, davacının faiz talebinin de diğer talepleri gibi hiçbir kanuni gerekçesi olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davacıya ait ticaret sicil kaydı, davalı banka ve Merkez Bankası kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davalı bankaca davacıya keşide edilen protestonun kaldırılmaması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen manevi zararın tahsili ve protesto kaydının silinmesi istemine ilişkindir.
Davalı banka tarafından 06/09/2017 tarihinde, dava dışı alacaklı …Ltd Şti lehine düzenlenen 30/08/2017 ödeme tarihli 23.800,00 TL bedelli senedin ödenmemesi nedeniyle davacı borçluya protesto keşide edildiği, davalı tarafından 08/09/2017 tarihinde senet bedelinin ödendiği, ödemeye rağmen protesto kaydının kaldırılmaması üzerine davacı tarafından kaydın kaldırılmasına yönelik bankadan 20/10/2017 tarihinde talepte bulunulduğu ve aynı tarihte bankaca protesto kaydının kaldırılmasına yönelik olarak işlem yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, ödemeden sonra ve fakat kaydın kaldırılması talebinden önceki aşamada dava dışı bankadan kredi ve çek defteri talebinde bulunduğunu, bu sırada protesto kaydının devam ettiğinin öğrenildiğini, ticari itibarının sarsıldığını ileri sürmüştür.
Mahkememizce Türkiye Bankalar Birliği ne yazılan müzekkere cevabında; dava konusu senedin ödenmemesi nedeniyle düzenlenen protesto kaydının kaldırılması için davalı bankaca 2017 yılı Ekim ayında bildirimde bulunulduğu belirtilmiştir.
Davalı bankadan istenen evrakta ise; davalı bankaya davacının talep yazısı, kaydın kaldırılmasına yönelik yazı, dava dışı bankaya davacı aleyhine kaydın kaldırılmasına dair yapılan işlemlerle ilgili bilgi yazısı ve senedin ödendiğine dair dekont örneği gönderilmiştir.
Davacı vekilinin 11/09/2018 tarihli duruşmada alınan beyanında; protesto kaydının 2017 Ekim ayında kaldırılmış olduğu halihazırda kayıt bulunmadığı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının ödememiş olduğu senet nedeniyle davalı bankaca davacı aleyhine protesto keşide edildiği, davalı tarafından 2 gün sonra ödeme yapıldığı halde davalı bankaca protesto kaydının kaldırılması için Risk Merkezine bildirimde bulunulmadığı, ödemenin de davalı bankaya yapıldığı yani bankanın ödemeden haberdar olduğu, ödemeye rağmen kaydın kaldırılması için bir aydan fazla süre geçtikten sonra davacının talebi üzerin işlem yapılması nedeniyle tacir ve bu konularda uzman bir kurum olan davalı bankanın kusurlu olduğu, davacının başka bir bankaya başvurusu sırasında bu kayıt ile karşılaşmasının üçüncü kişiler nezdinde itibarını etkilediği, bu hususun ticari hayatta önem taşıdığı, davacının kişilik haklarının zedelendiği anlaşılmakla somut olaya göre takdir edilen manevi tazminatın tahsiline; dosyadaki davacı beyanı ve müzekkere cevabına göre protesto kaydının dava açılmadan evvel kaldırılmış olması, dava tarihinde kayıt bulunmaması nedeniyle kaydın kaldırılmasına yönelik istemin reddine dair dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-10.000,00 TL manevi tazminatın 08/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
2-Protesto kaydının silinmesine yönelik talebin reddine,
3-Alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 170,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 683,10 TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 719,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 130,50 TL tebligat ve posta yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 26,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/10/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı