Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/408 E. 2019/693 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/408 Esas – 2019/693

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/408
KARAR NO : 2019/693

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Genel Kurul Kararlarının İptali
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2019
K.YAZIM TARİHİ : 15/11/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’in kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi, …’ın eski ve yeni yönetim kurulu üyesi ve kooperatif ortağı olduğunu, 08/04/2018 tarihinde yapılan genel kurulda gündemin 5. maddesi ile alınan kararın TTK.’nun 558 maddesine aykırı olduğunu, bu konuda bakanlık temsilcisince uyarıda bulunulmasına rağmen karar ibraların kaldırılması yolunda karar alınarak haklarında hukuki sorumluluk davası açıldığını (…E.), ayrıca suç duyurusunda da bulunulduğunu, müvekkili …’ın toplantıya çağırılmadığını, mahkememizin …E. sayılı dosyası ile ilgili olarak dava dilekçesinin tebliği ile genel kuruldan haberdar olduğunu, aynı şekilde diğer müvekkili …’in de 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğunu belirterek, eski yönetim kurulu üyelerinin ibralarının kaldırılması ve haklarında sorumluluk davası açılması yönündeki genel kurul kararının iptalini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içerisinde açılmadığını, …’in kooperatif ortağı olmadığından dava açma hakkının bulunmadığını, diğer davacıya usulüne uygun tebligatta bulunulduğunu, ancak tebligatın iade edildiğini, adres değişikliğini kooperatife bildirmediğini, 2004-2009 dönemi yöneticiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılınca … soruşturma numarası ile soruşturma başlatıldığını ve mahkememiz nezdinde de …E. sayılı dosya üzerinden tazminat davası açıldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … esas sayılı soruşturma dosyası, mahkememizin … esas sayılı dosyası, davalı kooperatifin 08.04.2018 tarihli genel kurul toplantısı tutanağı, gündem ve hazirun cetveli, 06.05.2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kooperatif genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesi ile kanuna ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabileceği.” hükmünü düzenlemiştir.
Ancak bu süre, “iptal edilebilir kararlar için öngörülmüş olup, butlanla batıl bir genel kurul için iptal, süreye tabi değildir. Yargıtay uygulamalarına göre, “genel kurulun toplantı çağrı merasimine hiç uyulmamışsa’, “toplantı ve karar yeter sayısına hiç uyulmamışsa’, “toplantı günü, gündemi ve yeri hiç ilan edilmemişse”, “ortaklara hiç tebligat yapılmamışsa, “toplantı ve karar yeter sayısına hiç uyulmamışsa’ bu toplantıda alman kararlar yok hükmünde sayılmıştır. Bu paralelde, kanunun emredici kurallarının ihlal edilmesi suretiyle alınan kararlar mutlak butlan ile batıl olduğundan, bu gibi kararların iptali, bir aylık hak düşürücü süreye tabi olmayıp her zaman istenebilir.
Konuyla ilgili Yargıtay 11. HD.’nin 30.01.2005 günlü, E.: 2004/3895, K.: 2005/447 sayılı ilamında; ‘1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53’üncü madde hükmünde genel kurul kararının alındığı tarihten itibaren dava açma süresinin başlaması öngörülmüş olup, kural olarak, genel kurul kararlarının ortaklar çağrıldığı ya da çağrılmasının tebliği gerekli değildir. Çağrılmayan ortak için de dava açma süresi aynı tarihten başlamaktadır.” denilmektedir. Çağrılmayan ortak için de dava açma süresi aynı tarihten başlamaktadır. Kanun, çağrılmayan ortağa yalnızca, genel kurulda alınan kararlara muhalif kalıp, keyfiyeti tutanağa geçirtme koşulları aranmaksızın iptal davası açma hakkını bahşeder. Bir aylık dava süresinin istisnası, genel kurulun KK.’nun 16. maddesine göre açılacak ihraç kararı iptali davasıdır.
Davacılardan … kooperatif ortağı değildir. Diğer davacı … ise halen kooperatif ortağıdır. Yukarıda da belirtildiği gibi, davacı …’ın kooperatifçe bilinen adresi “… Mah. … Caddesi, … Sokak No:… Kocaeli’dir. Davalı kooperatif yetkilisi; tüm ortakların PTT yoluyla toplantıya çağırıldığını, davacının adres değişikliğini kooperatife bildirmediğini, davacıya yapılan çağrı mektubunun iade edildiğini açıklamaktadır. Davacı tarafın açıklamaları ile davalı kooperatif yetkilisinin açıklamaları birlikte değerlendirildiğinde, davacıya çağrının ulaşmadığı kanaati oluşmaktadır.
Diğer yandan dosyaya sunulan “PTT Tevdi listesi 08/08/2017 tarihli olduğundan bu genel kurulla ilgili olmadığı kanaati oluşmuştur. Sonuç olarak; davalı kooperatifin 08/04/2018 tarihinde yapılan genel kurul kararına karşı 12/06/2018 tarihinde dava açılmıştır. Dolayısıyla 08/04/2018 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali 12/06/2018 tarihinde açılan dava ile istenildiğinden davacı … yönünden davanın süresinde açılmadığından reddine, davalı …’in kooperatif ortağı olmadığı, kooperatifin../…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…eski yönetim kurulu üyesi olduğu, kooperatif ortağı olmadığından bir aylık sürenin onun yönünden öğrenme tarihinden itibaren başlaması gerektiği, bu itibarla davacı … yönünden davanın süresinde açıldığının kabul edilmesi gerektiği, öte yandan, davacı … eski yönetim kurulu üyesi olup, sorumluluk davası açılması kararının davacının kişisel sorumluluğunu gerektirdiği kuşkusuz olduğu, kendi hukuki durumunu etkileyecek bir kararın alınmasına TTK’nun 374/1. maddesi uyarınca, oy kullanma yasaklarının da bulunması nedeniyle bu karara muhalefet şerhi koymalarına gerek kalmaksızın, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 53/3. maddesi uyarınca iptal davası açma hakkının bulunduğu, ancak, davacı … hakkında Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında sorumluluğa dayalı tazminat davası açıldığı, bu durumda, ibraya, ibra kararından dönülmeye ve sorumluluk davası açılmasına ilişkin iddia ve savunmaların Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasında ela alınması gerektiği, bu nedenlerle davacı …’in açmış olduğu davanın da reddine karar vermekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince, hesap ve takdir edilen 2.725,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacıların gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/11/2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza