Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/401 E. 2019/557 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/401 Esas – 2019/557

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/401 Esas
KARAR NO : 2019/557

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ : 01/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 01/11/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket ile aralarındaki anlaşma kapsamında davalı şirket tarafından üretimi yapılan ürünlerin taraflarca belirlenen özellikleri taşımaması, taraflarca kararlaştırılan teslim tarihinde müvekkili şirkete teslim edilmemiş olması, açık ve/veya gizli ayıplı mal niteliğinde olması nedeni ile müvekkili şirketin uğramış olduğu zararların tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 Euro’sunun (ödeme tarihindeki kur baz alınmak suretiyle) faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesi talep etmiş olup, öncelikle davalı şirketin, 49.000 Euro tutarındaki borcuna yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine uygun bir teminat karşılığında ivedilikle ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmişti.
Davacı vekili 31/05/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve talebini 39.845,65 Euro’ya artırmıştır.
CEVAP :Davalı vekili; davacı … tarafından davalı … A.Ş. aleyhine açılan davaya ilişkin dava dilekçesinin tamamında davacı, davalı müvekkilinin bir takım işleri geç teslim ettiği ya da işlerin ayıplı olduğunun iddia edildiğini, ancak iddialarını reddettiklerini, davacı her ne kadar ürünlerin zamanında teslim edilmediğinden bahsetse de, davacı taraf kendi edimini yerine getirmediğini, ödemeleri zamanında yapmadıklarını, davalı … sermaye yönünden güçlü olmadığı için ödemelerdeki aksamalar doğrudan teslimatlara yansıdığını, müvekkilinin, davacının istediği şekilde ürünleri, malları üretirken, davalının öne surduğu ödeme planına göre kendi üretim planını oluşturduğunu ve davacıdan gelecek olan ödemelere göre üretimi gerçekleştirdiğini, davacının ödemelerindeki aksamalar davalı müvekkili üretiminin de aksamasına neden olduğunu, davacının, müvekkili …’e yaptırdığı tüm işler için öncelikle numune talep ettiğini, devamında sipariş vererek üretim talebinde bulunduğunu, Arretierbolzen isimli parçanın numune kontrolünün 24.03.2017 tarihinde …Türkiye tarafından yapıldığını, bulunan eksikliklerin …’e bildirildiğini, …’in buna uygun üretim yapmış olduğunu, yüksek adetli işlerin tamamında numune çalışması yapıldığını, firmanın onayı ile süreçlerin devam ettiğini, numuneler …Türkiye tarafından onaylanmadıkça seri üretime geçilmediğini, davacının çalışma şekli de bu zeminde olduğunu, bahsedilen numune kontrolüne ilişkin teknik resim cevap dilekçesi ekinde sunulduğu gibi olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya karşı eksik ya da ayıplı olarak hiçbir mal veya hizmet gönderilmemesine rağmen davacının haksız olarak işbu davayı açmış olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalının ticaret sicil kaydı, tarafların ticari defter ve kayıtları, davalının 2017 yılına ait BA formları, 08/04/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereği davalı tarafından üretilen davacıya teslimi gereken ürünlerin ayıplı olması nedeniyle davacının uğradığı zararın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalıdan standart ve özel civata, somun, saplama ve ankraj gibi her çeşit ve kalitedeki bağlantı elemanı alındığı, üretim ve satışın davalı tarafından yapıldığı, davacı şirketçe bu bağlantı elemanlarının dava dışı üçüncü kişi şirketlere verildiği, bu şirketlere davacı tarafından ürünlerin sunulduğu, dağıtımı yapılan ürünlerde ayıp bulunması nedeniyle dava dışı üçüncü kişi şirketlerden şikayet geldiği bu nedenle davacının zarara uğradığı iddia edilmiştir. Davalı ise; davacının yaptığı alımlar karşısında ödeme yapmamış olduğu, üretimin davacının talepleri üzerine numune üzerinden yapıldığı, zarar varsa dahi davacının kendi fiillerinden kaynaklandığını savunmuştur.
Davacı tarafından sunulan numune üzerinde ve tarafların kayıt ve defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan 08/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; numune olarak sunulan civatada kırılmanın meydana geldiği, pim şeklindeki numunenin yüzeyde paslanmayı önleyici meneviş ile diğer numunede civatanın kare başlı kısmının kopmuş olduğu ve civata ile somunun tamamına boya tatbik edilmiş olduğu, imalatta kullanılan çelik malzemenin teknik özelliği nedeniyle kırılmış olan civatanın dış ebat ölçülerinde bir ayıp olup olmadığının incelenemediği, dosyanın tamamının incelendiğinde, dosya ekinde ibraz edilen her iki numunenin şekillerine ve ölçülerine uygun teknik resimlerine rastlanmadığından karşılaştırma yapılamadığı, davalı şirketin imalatlarının bir kısmının ödemede oluşan aksaklık nedeniyle teslim edemediğini kabul ettiği, davacı şirket tarafından dava dışı … Firmasına temin edilen bir kısım kaplamaların kullanılamadığının ortaya çıktığını, kullanılması mümkün olmayan 2724 adet ürün kaplama işlemlerinin başka bir firmaya 4462,68 Euro karşılığında yaptırıldığı, buna ilişkin faturanın dosyaya sunulduğu, ayrıca bu ürünlerin nakliyesi nedeniyle de masraf yapıldığı, toplam bedelin 6.348,00 Euro olduğu, yine dava dışı … firmasına teslim edilen 420 adet ürünün deformasyona uğradığı, kullanılamayacak durumda olduğu ve yüzey kaplamasının başka firmaya 3.943,14 Euro karşılığı imal ettirildiği ve buna ilişkin faturaların dosyaya sunulduğu, dava dışı … firması adına teslimi yapılan on altı ürün yönünden de deformasyon oluştuğu, hataların bu firmaca düzeltilerek masrafın davacı şirkete fatura edildiği, davacı yanın sözünü ettiği 26/01/2017 tarihli sipariş formu ile toplamda 750 adet ürün siparişi ve onay yazısının mevcut olduğu ancak davalı tarafından ürünlerin imal edilmediği, imal edilip teslim edilmediğine dair dosyada delil bulunmadığı, karşılanamayan siparişlerin dava dışı … firması tarafından imal edildiği, sipariş edilen ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle davacıya zarar bedeli olarak 16.761,46 Euro fatura tanzim edildiği, diğer ürünlerdeki hatalı dişler ve eksik kaplamalar nedeniyle … isimli firma tarafından 4.167,73 Euro fatura düzenlendiği, 14.11.2016 tarihli sipariş formu ile teslim edilen civatalarda montaj sırasında hata görüldüğünden dayanıklılık testleri yapılması gerektiğinden buna dair işlemler masrafı için de davalıya fatura kesildiği, test ve nakliyeler için 11.868,70 Euro ve 12.723,00 Euro fatura kesildiği, açık ve gizli ayıpların üretimden kaynaklandığı, davalının masraflardan sorumlu olduğu, davacının defter ve kayıtlarına göre 39.845,63 Euro alacak bulunduğu, davalının kayıtlarına göre ise davalının 67.729,44 Euro alacağının bulunduğu davacının düzenlediği faturaların davalının kayıtlarında bulunmadığı, davalı tarafından davacıya teslim edilen mallarda meydana gelen ayıplardan davalının sorumlu olduğu zira ayıbın üretim kaynaklı bulunduğu, davacının sonuç olarak 39.845,63 Euro alacağının bulunduğu kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmişse de; mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile tespitler yeterli bulunduğundan yeniden inceleme yapılması düşünülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki eser sözleşmesi gereği nitelikleri özel olarak belirlenen malların davalı yüklenici tarafından üretildiği, malları alan davacının tarafından da bu malların başka firmalara satıldığı, davalı tarafından üretilen bir kısım malların ayıplı olması nedeniyle davacı firmaya dava dışı firmalar tarafından dönüşler yapıldığı, ayıplı mallar için yapılan test ve onarımlar için davacının yaptığı masraflardan davalının sorumlu olacağı zira, ayıpların üretimden kaynaklandığı ve kullanım sonucu ayıbın ortaya çıktığı anlaşıldığından, davalı yüklenicinin eseri fen ve sanat kurallarına, kullanım amacına uygun olarak teslim etmesi gerektiğinden davanın kabulü ile davacının zararının karşılanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 39.845,63 EURO alacağın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen alacağa 1000 Euro’suna dava tarihinden, bakiye 38.845,63 Euro’suna ise ıslah tarihi olan 31/05/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının işletilmesine,
2-Alınması gereken 14.698,01 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 90,29 TL harç ile 4.650,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 9.957,72 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 90,29 TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı ile 4.650,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.781,39 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 112,50 TL tebligat ve posta gideri ile 1.400,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.512,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 18.859,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/10/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı