Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/400 E. 2020/543 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/400 Esas – 2020/543
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/400 Esas
KARAR NO : 2020/543

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 16/11/2017
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
K. YAZIM TARİHİ: 26/11/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; 08/08/2016 günü meydana gelen trafik kazasında, davalı … yönetimindeki … plakalı araç ile müvekkilinin yönetimindeki … plakalı aracın çarpıştığını, bu kaza neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafın tam kusurlu olduğunu, meydana gelen yaralanma neticesinde müvekkilinin beden gücü kaybına uğradığını, ayrıca manevi yönden de zarar gördüğünü, her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafından müvekkiline 13/09/2017 tarihinde 80.000,00 TL ödenmiş ise de, ödenen miktarın son derece yetersiz olduğunu beyanla, yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, 50.000,00 TL. manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte araç maliki ve sürücüsünden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02/10/2018 tarihli celsede; talep edilen maddi tazminatın, 200,00 TL’sinin geçici iş göremezlik tazminatına, 800,00 TL’sinin ise sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kazaya kanşan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 24/08/2015 – 24/08/2016 başlangıç ve bitiş tarihli … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başına sakatlık teminatının kaza tarihi itibarıyla 290.000,00 TL olduğunu, davadan önce davacı tarafın müvekkili şirkete vaki başvurusu üzerine, 13/09/2017 tarihinde 83.931,00 TL tazminat ödemesinde bulunulduğunu, yapılan ödeme neticesinde müvekkili şirketin kayıtsız şartsız ibra edildiğini, bu sebeple müvekkili şirket açısından davanın reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, maluliyet tazminatı hesabı yapılırken 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartların dikkate alınması gerektiğini, trafik sigortası genel şartlarına göre, tedavi gideri ve geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerin poliçe kapsamında olmayıp, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılan bir ödemenin mevcudiyeti halinde hesaplanan tazminattan tenzili gerektiğini, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile davacının zararının karşılanmış olması nedeniyle müvekkillerinin de sorumluluğunun sona erdiğini, bu sebeple müvekkilleri açısından davanın reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, ceza yargılamasında bilirkişi raporu aldırılmadığından ötürü sadece kaza tespit tutanağına göre sorumluluk ve tazminat da hesaplanamayacağından dosyanın kusur oranı yönünden davacının müterafik kusuru da gözönüne alınarak ATK’ya gönderilmesi gerektiğini, davacı tarafa sigorta şirketi tarafından gerekli tüm ödemeler yapılmış olduğundan, bunun dışında maddi ve manevi tazminat isteminin hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının yasal faizden başka faiz isteminin reddi gerektiğini, her ne kadar müvekkili … kazaya karışan aracın sahibi ise de kazanın meydana gelmesi ile ilgili en ufak bir bağlantısının bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı) ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/05/2018 tarih … esas … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine gönderilen dosya, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı, 08/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, maddi ve manevi zarara uğradığını iddia ederek tüm davalılardan maddi, davalılar … ve …’den ise ayrıca manevi tazminat talep etmektedir. Talebin dayanağı 6098 sayılı TBK’nun 54 ve 56. maddeleridir.
Taraf delilleri toplandıktan, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/833 esas sayılı dosyasının bir sureti getirtildikten sonra davaya konu trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti bakımından bilirkişi nicelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, dosya kendisine tevdi edilen makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 25/10/2018 tarihli raporda; … plakalı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK.nun 47/c ve 84/f maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla ağır derecede % 85 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davalı …’in meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 52/a maddesi kural ihlalini işlemiş olmakla hafif derecede % 15 oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerince kusur raporuna yönelik itirazlar üzerine Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden alınan 27/02/2019 tarihli kusur raporunda; sürücü …’ in sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti, meskun mahalde, bölünmüş yolu takiben seyredip, geldiği olay mahallinde, her ne kadar istikametine yeşil ışık yanıyor ise de, hız azaltmadan uygun hızla yaklaşmadığı olay mahalli kavşağa seyir hızıyla kontrolsüzce girerek, karşı istikametten gelen, yasak olmasına rağmen sola dönüş yapan, seyrettiği yola kontrolsüzce giren, önünü kapatan ve kendisine ilk geçiş hakkını bırakmayan davalı sürücü …’in kullandığı kamyonetin sağ yan kesimine fren tatbik etmesine rağmen hızından dolayı duramayarak çarpması sonucu meydana gelen olayda % 15 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ in ise olay mahalli kavşakta, yasak olmasına rağmen sola dönüp, gelen araca rağmen kontrolsüzce kavşağa girerek, sağından, Yenikent istikametinden gelen, önünü kapattığı ve ilk geçiş hakkını bırakmadığı davacı sürücü …’in kullandığı otomobil ile çarpışmaları sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketi ile % 85 oranda kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacının iş göremezlik durumuna ilişkin olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 15/10/2018 tarihli maluliyet raporunda, davacının 08/08/2016 tarihli yaralanması neticesinde, özür oranının % 5 olduğu, 9 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kaldığı kanaati belirtilmiştir.
Taraf vekillerince bu rapora itiraz edilmesi üzerine, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan alınan 30/09/2019 tarihli raporda; davacının 08/08/2016 tarihli yaralanması neticesinde, tüm vücut engellilik oranının % 8 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzaya bileceği belirtilmiştir.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca düzenlenen maluliyet raporları arasında çelişki bulunması nedeniyle, çelişkinin giderilmesi amacıyla dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kuruluna gönderilmiş, düzenlenip dosyaya sunulan 26/12/2019 tarihli raporda da; davacının tüm vücut engellilik oranının % 8 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı …’a ait ve 24/08/2015 – 24/08/2016 devresi için davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 2900.000,00 TL olarak düzenlendiği, ancak kaza tarihi itibarıyla Hazine Müsteşarlığınca belirlenen 27/11/2013 tarih ve 28834 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tarifede, sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 310.000,00 TL olarak belirlendiği, dava öncesi davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine 13/09/2017 tarihinde davacıya 83.931,00 TL ödemede bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalılar … ve …’in ekonomik ve sosyal durumları, ilgili kolluk birimlerine müzekkereler yazılmak suretiyle tespit edilmiştir.
Davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının hesaplanması bakımından dosya aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş; bilirkişi tarafından düzenlenen 24/07/2020 tarihli raporda, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 310.000,00-TL olduğu,davalı sigorta şirketince davacıya 13/09/2017 tarihinde 83.931,00 TL tazminat ödemesinde bulunulduğu, davalı sigorta şirketinin kısmi/eksik ödeme tarihi (13/09/2017) itibarıyla temerrüdünün oluştuğu, davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesi yapılan ödeme ve sürücülerin kusur oranları da dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararın 23.151,16 TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararın ise 7.415,48 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Davacı vekili 15/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, 200,00 TL olan geçici iş göremezlik tazminatı talebine 23.151,16 TL’ye, 800,00 TL olan sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 7.415,48 TL’ye yükseltmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen kusur durumuna ilişkin 27/02/2019 tarihli, davacının iş göremezlik durumuna ilişkin 26/12/2019 tarihli raporları ile tazminat hesabına ilişkin 24/07/2020 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
08/08/2016 tarihinde davacı sürücü …’in yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile bölünmüş Ayaş Yolu Bulvarını takiben Yenikent istikametinden Sincan istikametine seyredip olay mahalli kavşağa geldiğinde, karşı istikametten gelmekte iken sola dönüp kontrolsüzce seyrettiği yola giriş yapan davalı sürücü …’in kullandığı … plakalı kamyonetin sağ yan kesimine kavşak içerisinde çarpması, çarpmanın etkisiyle Sincan istikametine savrulan kamyonetin de yolun sağında park halinde buluna dava dışı çekiciye çarpması sonucunda davacının da yaralanmasıyla neticelenen davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü davalı …’in % 85, … plakalı araç sürücüsü davacının ise % 15 oranında kusurlarının bulunduğu, davalı …’a ait … plaka sayılı aracın 24/08/2015 – 24/08/2016 devresi için davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, davacının yaralanma sonucu engellilik oranının % 8 olduğu ve 9 ay süreyle işgöremezlik halinde kaldığı, aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından davacının davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin tenzili neticesinde geçici ve sürekli işgöremezlik olmak üzere toplam 30.566,64 TL karşılanmamış maddi zararının oluştuğunun hesaplandığı, davacının bu zararından sürücü, işleten ve sigortacı sıfatlarını haiz tüm davalıların 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 2918 Sayılı KTK’nun 85/1, 91 ve ZMSS Genel Şartları A.3 maddeleri gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine varılarak, davacının maddi tazminat talepli davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Hüküm altına alınan maddi tazminata, davalı sigorta şirketi bakımından kısmi (eksik) ödemenin yapıldığı 13/09/2017 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise haksız fiil tarihi olan 08/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talepli dava bakımından ise; kaza tarihi, kazanın oluşumundaki kusur oranları, olayın özelliği, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve paranın satın alma gücü birlikte ele alınarak, kaza nedeniyle bedensel bütünlüğü zedelenen davacının kaza sonrası tedavi gördüğü süre içerisinde çektiği acının bir nebze olsun giderilebilmesi amacıyla ve bir tarafın haksız yere zenginleşmesine yol açmamak kaydıyla, hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olacağı kanaatine varılmış, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 56/1 ve 2918 sayılı KTK’nun 85/1 maddeleri gereğince sorumluluğu bulunan sürücü ve işleten sıfatlarını haiz davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir. Hükmedilen manevi tazminata haksız fiil tarihi olan 08/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talepli davasının KABULÜNE ; 23.151,16 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 7.415,48 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 30.566,64 TL maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi bakımından eksik ödemenin yapıldığı 13/09/2017 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise haksız fiil tarihi olan 08/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
2-Davacının manevi tazminat talepli davasının KISMEN KABULÜNE ; 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 08/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 3.112,65 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 275,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.837,45 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.903,39 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 174,20 TL peşin harç, 101,00 TL ıslah harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 311,20 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 208,75 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 643,10 TL tebligat ve posta gideri, 314,50 TL Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi rapor ücreti, 787,00 TL İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu rapor ücreti olmak üzere toplam 2.744,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.552,28 TL’sinin, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.041,00 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 4.585,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi Tazminat Yönünden;
a) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b) Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/10/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza