Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/40 E. 2020/464 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/40 Esas – 2020/464
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/40 Esas
KARAR NO : 2020/464

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ: 07/11/2017
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
K. YAZIM TARİHİ: 30/10/2020

Yukarıda tarafları yazıla davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, dava dışı … şahıs şirketine 28/11/2016 tarihinde 2 adet kar bıçağı sattığını, sonrasında kar bıçaklarının … tarafından Iğdır İl Özel İdaresi’ne satıldığını, kar bıçaklarının Iğdır İl Özel İdaresi tarafından kullanılırken havalı pompalarının arızalandığını ve davacı şirketten garanti kapsamında onarım yapmasının talep edildiğini, arızanın onarım ile giderilmesi mümkün olmadığı için davacı şirketin karşı taraf ile garanti kapsamında pompaların yenisinin gönderilmesi konusunda uzlaştığını, havalı pompaların montajı konusunda Iğdır’da faaliyet gösteren dava dışı…şahıs şirketi ile anlaşıldığını, davacı şirketin, Iğdır’a göndermek üzere dava dışı …Şirketi’nden 3.303,52 TL tutarında aksam satın aldığını, bu aksamların paketlenerek Iğdır’a gönderilmek üzere 09/12/2016 tarihinde davalı kargo şirketinin Akıncı Şubesine (…Ankara) teslim edildiğini, aradan geçen süre boyunca kargo alıcı tarafa teslim edilmediği gibi, kargo şirketine yapılan müracatların da sonuçsuz kaldığını, açıklanan sebeplerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.303,52 TL’nin kargo teslim tarihi olan 09/12/2016 tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, dava dilekçesinde tazminat talep edilen kargo faturasının taraflarına tebliğ olunmadığından davacının hangi kargo nedeniyle tazminat talep ettiği, talep hakkının bulunup bulunmadığı, talebin süresinde olup olmadığı tespit edilemediğinden davanın esası hakkında cevap verilmesinin mümkün olmadığını, açıklanan eksiklikler nedeniyle davanın esası hakkında beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, dava dilekçesinde dava konusu kargonun taşınma tarihinin 09/12/2016 olarak belirtildiğinden TTK’nun 889. maddesinin 1. ve 2. fıkraları düzenlemesi uyarınca süresinde bildirim yapılmadığından dava hakkının düştüğünü, davacının, 09/12/02016 tarihinde taşınmak üzere teslim ettiği kargo içeriğinde ne bulunduğu ve değerini TTK’nun 858 maddesi 1, 2, 3 ve 4. fıkraları hükmüne uygun şekilde iddiasını ispat etmesi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, 2. cevap dilekçesi ile özetle; davacının taşıma ile ilgili olarak sadece 09/12/2016 tarihinde kargo teslim ettiğini iddia ettiğini ancak kargo taşıma faturası ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadığını, TTK’nda taşıma işleri başlığı altında düzenlenmiş hükümlere istinaden davalı şirketten talepte bulunan davacının kendi müşterisi ile arasındaki ilişkiden ziyade anılan TTK hükümleri dairesinde iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacının öncelikle talepte bulunduğu davalı şirket ile arasında cereyan eden ticari ilişkiyi ispatlaması gerektiğini, tacir olan davacının basiretli davranma yükümlülüğü altında olduğunu, ticari amaçlı bir taşıma yaptıran davacının, taşımadan kaynaklı talepte bulunurken taşıma faturasını muhafaza ve ibrazı gerektiğini, davalı şirketin Türkiye genelinde taşıma hizmeti sunmakta olduğundan günlük birlerce kargo taşındığını ve bu taşıma hizmeti nedeniyle binlerce fatura düzenlendiğini, taşınan herhangi bir kargo nedeniyle gelen talebin değerlendirilebilmesi için fatura bilgilerinden hareket edildiğini, dolayısı ile davacının taşıma faturasını ibrazı taleplerinin tamamıyla kargo bilgilerinin somutlaştırılması amacına yönelik olup davacının bu husustan imtina etmesi, direnç göstermesi davayı sürüncemede bırakacağından kendi aleyhine sonuç doğurduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, savunma, beyan ve taleplerini tekrarla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri, talimat mahkemesince (Beykoz … AHM’nin … Tal.) alınan 23/09/2019 tarihli bilirkişi kök raporu, 23/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taşıma için verilen emtianın gönderilene teslim edilmemesi nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesinin… esasına kayden açılan davada verilen 07/11/2017 tarih …E.-K. sayılı görevsizlik kararı ile gönderilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden davacı ve davalı şirkete ait sicil özeti celp edilerek incelenmiştir.
Beykoz Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak mali müşavir ve taşıma hukuku konusunda uzman hesap bilirkişisinden rapor alınması istenilmiş, bilirkişiler 23/09/2019 tarihli raporları ile özetle; davacı tarafından kargo esnasında kaybolduğu ve teslim edilmediği düşünülen aksamlar ile ilgili; taşımaya dair ve teslimata ait bir belge veya delil dosyada ve yerinde yapılan incelemede tespit edilemediğini, kayıp kargo tazmin başvurusu için yapılan
e-imza e-imza

yasal sürenin de zaman aşımına uğradığı gözönünde bulundurularak, davacı tarafından, davalıdan talep edilen 3.303,52 TL tazmin bedelinin oluşmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti 23/01/2020 tarihli ek raporları ile özetle; yapılan incelemede, ilgili ambar tesellüm fişi numarasına ait bağlantılı bir sistemsel kayıta, sevk irsaliyesine ve taşıma faturasına ulaşılamadığını, konu ile alakalı ilgili firmadan ayrıca resmi yazı istendiğini, ambar tesellüm fişinin bu aşamada tek taraflı doldurulmuş bir evrak niteliğinde olduğunu, dolayısı ile kök raporda belirtilen görüş ve kanaatlerinin devam etmekte olduğunu, davacı tarafından davalıdan talep edilen 3.303,52 TL tazmin bedelinin oluşmadığı sonucunun değişmediğini bildirmişlerdir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen bilirkişi rapor ve ek raporu ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar taşıma için verilen emtianın gönderilene teslim edilmediği ileri sürülerek davacı tarafça davalıdan tazminat talebinde bulunulmuş ise de, bilirkişilerce davalı kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının dayandığı 09/12/2016 tarihli ambar tesellüm fişiyle bağlantılı bir sistemsel kayda, sevk irsaliyesine ve taşıma faturasına ulaşılamadığından, davacının davalıya taşıma için eşya teslim ettiği olgusunu ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 56,42 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2,02 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 3.303,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 01/10/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı