Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/397 E. 2019/380 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/397 Esas – 2019/380

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/397 Esas
KARAR NO : 2019/380

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
K.YAZIM TARİHİ : 28/06/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili tarafından ticari faaliyet sırasında kullanılmak üzere 31/01/2018 tarihinde …’ın … Şubesinden … marka ve model cep telefonu alındığını, bahse konu marka ve model telefonun alımı sırasında satıcı firma yetkilileri ürünü tanıtırken, ürünün su geçirmez özellikte olduğunu özellikle vurgulamış ve müvekkilinin bu konuda ikna edildiğini, ürüne ilişkin yazılı, görsel ve internet reklamlarında da ürünün dikkat çekici özelliklerinden biri olarak su geçirmezliği vurgulanmakta olduğunu, ürünün kullanım klavuzunda da 1,5 metre,30 dakika suya dayanıklı olduğunun belirtildiğini, müvekkili firma yetkilisinin de satıcı firma tarafından kendisine yapılan tanıtım ve bilgilendirmeler ile ürünün reklamlarına güvenerek, işiyle ilgili yapılacak görüşmelerde kullanılmak üzere sanayi şartlarına da uygun olduğu düşüncesiyle su geçirmez özelliği olan bu ürünü tercih ettiğini, müvekkili tarafından bu özelliği de düşünülerek alınan ürünün, tanıtıldığının ve alırken kendisine anlatıldığının aksine kullanıldığı sırada suya maruz kalması sonrası bozulduğunu, 6098 Sayılı Borçlar Kanununun 219. Maddesinde satıcının alıcıya karşı ayıplı mal ve bundan dolayı satıcının sorumluluğunun tarif edildiğini, satıcının bu ayıpları bilmese bile onlardan sorumlu olduğunu, satıcı firma olan … San. Tic. A.Ş.’nin müvekkili şirkete karşı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 219. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca ayıplı maldan sorumlu olduğunu, bu sebeple müvekkili firmanın zararını anılan yasanın 227. Maddesi uyarınca gidermekle yükümlü olduğunu, ilgili madde uyarınca müvekkili şirketin seçimlik haklara sahip olduğunu beyan ederek, öncelikle 6098 Sayılı Borçlar Kanununun 219. Maddesinin 4. Fıkrası uyarınca malın ayıpsız bir misliyle değiştirilmesine, aksi durumda aynı maddenin 1. Fıkrası uyarınca satın aldığı ürünün iade alınarak sözleşmeden dönme hakkını kullanmasına, ödenen paranın müvekkiline ödeme tarihinden itibaren 3095 sk 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davaya konu üründe kullanıcı hatası mevcut olup davacı taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, cihazın servise iki defa geldiğini, ilk servise girişinde üründe kullanıcı hatası ile ekran ve kapağında hasar olduğununu tespit edildiğini ve bu nedenle bedel talep edilmiş ve ikinci servise girişinde ise üründe bulunan kullanıcı hatası ve ürünün kullanım kılavuzuna aykırı kullanımdan dolayı ekran, anakart, speaker arızalı olduğunun ve bunun tamamen kullanıcı hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini ve bu nedenle ücret çıktığını, ödeme gelmediğinden de cihazın işlemsiz iadesi sağlandığını, davacının kendi kusurlu eylemine dayanarak müvekkilinden talepte bulunmasının da açıkça hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili şirketin tamir imkanı bulunmadığı gibi ürünlere müdahale etmesinin de üretici ve ithalatçı firmalar tarafından yasaklandığını, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, müvekkili şirketin ürünü alıp servise göndermesi dışındaki tüm müdahaleleri yetkili servisler, ürünün ithalatçısı ve üreticisi tarafından tamamen yasaklandığını, müvekkili şirketin sadece satıcı sıfatınının haiz olduğunu, davanın tedarikçi firmaya ihbar edilmesi ile davanın kabulü halinde ürünün müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek, davanın müvekkili davalı firma bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, davacının satın almış olduğu telefonun servis bakım işleri, tüm talep ve ilgili diğer evraklar ve servis formları, 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında alınan malın ayıplı çıktığı iddiasına dayalı olarak malın değiştirilmesi yahut sözleşmeden dönme ile bedel iadesi istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalıdan satın alınan cep telefonunun suya dayanıklılığının garanti edilmesine rağmen telefonun çalışmadığı ve ayıplı olduğu iddia edilmiş; davalı ise ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı ve kendisinin kusurunun bulunmadığı, varsa ayıbın üretim nedeniyle olmadığı, kendilerince servis hizmeti verilmediği savunulmuştur.
Davacı tarafından sunulan cep telefonu üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu telefonun 31/01/2018 tarihli fatura ile davalıdan satın alındığı, telefonun çalıştırıldığı ve başlangıç menüsünde su ve toz direncinin açıklandığı, 1,5 m den derin suya batırılmaması ve 30 dakikadan fazla suda tutulmamasının belirtildiği, diğer talimatların da bildirildiği, telefonun teknik servis hizmetlerine dair 26/03/2018 ve 14/05/2018 tarihli formların düzenlendiği, 14/05/2018 tarihli formun açıklama kısmında cihazın sıvı aldığı kaydının düşüldüğü, ücret talebi üzerine cihazın onarılmadan iade edildiği, 26/03/2018 tarihli ilk servis formu ile ücretli kapak değişimi yapıldığı, garanti kapsamı dışında tutulduğu, cihazın fiziki incelenmesinde ise sıvı alımının anlaşıldığı, servis tarafından kapak değişimi yapılması sonucunda davacıya suya dayanıklılık konusunda testler yapılarak tekrar taahhütte bulunulması gerektiği, cihazın servisçe açılması ile suya dayanıklılığın etkilendiği ve eski özelliklerin yitirilmesinin muhtemel olduğu, servis tarafından testlerin yapılmamış olduğunun anlaşıldığı, malın ayıplı hale geldiği kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; davacı tarafından davalı firmadan cep telefonu satın alındığı, davacının satın aldığı telefonun ayıplı olduğunu iddia ettiği, bilirkişi teknik incelemesi sonucunda, 14/05/2018 tarihli arızanın sıvı alımından kaynaklandığı ve 26/03/2018 tarihli önceki bir kapak değişimi işlemiyle davacının telefonundaki suya dayanıklılık özelliklerinin yitirilmiş olduğu , suya dayanıklılığa dair testlerin kapak değişimini yapan servis tarafından tekrar yapılması gerektiği tespitleri gözetildiğinde, telefondaki ayıbın oluşmasında servis hizmeti veren dava dışı firmanın sorumlu olduğu, satıcının sorumluluğunu gerektirir bir ayıp bulunmadığı, her ne kadar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nın Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliğinin 14. Maddesinde üretici, satıcı ve servis hizmeti verenlerin ayrı tüzel kişilikleri bulunsa da birlikte sorumlu olacakları düzenlenmişse de, anılan yönetmeliğin 3.maddesi ile yönetmelik dayanağı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun olarak gösterildiğinden, yönetmelik hükümlerinin sadece tüketici sıfatı taşıyanlar lehine yorumlanabileceği, somut olayda taraflar tacir olduğundan 6502 sayılı Yasa ve ilgili yönetmelik hükümlerinin uyuşmazlığın çözümünde tatbik imkanı bulunmadığı, öte yandan, davalının sorumluluğu bulunsa dahi TTK 23/1-c ve TBK 223 maddeleri kapsamında davalıya süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun da ispat edilemediği görüldüğünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 50,00 TL delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/05/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı