Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/390 E. 2019/219 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/390 Esas – 2019/219
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/390 Esas
KARAR NO : 2019/219

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ: 02/04/2019
K. YAZIM TARİHİ: 02/05/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir ev almak için emlakçılık yapan davalı … ile anlaştığını ve aralarındaki emlak komisyon sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşmeye istinaden davalı …’a 5.000,00 TL bedelli teminat senedini imzalayıp teslim ettiğini, başvurusu üzerine evin bedeli için krediyi tam olarak çekemeyen müvekkilinin evi satın almaktan vazgeçtiğini ve davalıya verdiği senedini geri istediğini, ancak senedi geri vermeye yanaşmayan davalı …’ın, bu 5.000 TL bedelli bonoyu Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takibe koyduğunu, takibe konu bononun geçerli bir hukuki ilişkiye dayalı olmadığını, zira emlak komisyonunun emlakçı tarafından gösterilen evin alınması halinde muaccel hale gelecek bir borç olduğunu, oysa ki müvekkilinin söz konusu evi, elinde olmayan nedenlerle satın alamadığını, dolayısıyla müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ederek, müvekkilinin Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına ve bu takibe konu 5.000,00 TL bedelli teminat senedine istinaden davalıya herhangi bir borcu bulunmadığının tespitini ve söz konusu takibin iptalini, davalı alacaklının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, müvekkilinin davayı açmak ve sürdürerek sonlandırmak için gerekli harç ve masrafları karşılayacak maddi gücü bulunmaması nedeniyle gerekli harç ve masraflardan muaf tutulması açısından adli müzaheret kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca, dava konusu bononun komisyon sözleşmesine istinaden teminat senedi olarak imzalanıp verildiği iddia edilmiş ise de mevcut sözleşmede teminat senedi alındığına dair herhangi bir ibare bulunmadığını, müvekkilinin işini profesyonel olarak yaptığını, satılan dairenin karşılığında teminat senedi almayacağını, teminat senedi alınacaksa dahi taşınmaz malikinin adına düzenlenmiş bir teminat senedi olacağını bildiğini, bu nedenle davacının iddia ettiği bu hususun gerçeği yansıtmadığını, emlak komisyonunun emlakçı tarafından gösterilen evin satışı halinde ortaya çıkacak bir bedel olduğunu, sözleşmenin 2. maddesinin satıcı yahut alıcının herhangi bir sebep belirtmeksizin sözleşmeden dönmesi durumunda tellallık ücretinin tamamının ödeneceği yönünde olduğunu, davacının da iş bu sözleşmeyi okuyarak altını imzaladığını, kaldı ki davacının yapmış olduğu kredi başvurusu olumlu sonuçlandığı halde sözleşmesinden döndüğünü beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davaya konu senet sureti, 16/03/2018 tarihli “Emlakçı Tellallık Sözleşmesi”, Ankara Batı CBS nın … sayılı soruşturma dosyası, … Şubesi Müdürlüğünün 22/02/2019 tarih 98 sayılı cevabi yazısı ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile Ankara Batı CBS nın … sayılı soruşturma evrakının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı taraf, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takibe konu edilen 16/03/2018 keşide, 20/03/2018 ödeme tarihli, keşidecisi …, lehtarı … olan, 5.000,00 TL bedelli bononun teminat senedi olduğunu, alım satım ilişkisinin gerçekleşmediğini ve dolayısıyla komisyonculuk ücretinin doğmadığını, kredi kullanamayan müvekkilinin taşınmazı almaktan vazgeçtiğini ileri sürmekte, davalı taraf ise davaya konu senedin komisyon ücreti karşılığı verildiğini, kredi onayı çıkmasına rağmen davacının keyfi olarak taşınmazı almaktan vazgeçtiğini, aralarındaki sözleşme gereği tellallık ücreti alacağının doğduğunu iddia ederek davanın reddini savunmaktadır.
Türkiye … Bankası …. … Ankara Şubesinin 22/02/2019 tarihli yazısıyla, …’in (davacının oğlu) talebi üzerine alınması düşünülen gayrimenkulün piyasa değerinin 140.000,00 TL olarak belirlendiği, müşteriye kullandırılabilecek maksimum kredi rakamının 112.000,00 TL olduğu (gayrimenkullerin yasal durum piyasa değerinin % 80’i kadar kredi kullandırılması yapılabileceği), müşterinin onaylanan konut kredisini kullanmadığı bildirilmiştir.
Davacı tarafça, her ne kadar konut kredisi başvurusunu yapan …’in simsarlık sözleşmesinin tarafı olmadığı ileri sürülmüş ise de; davacı, davalı ve dava dışı … arasında akdedilen 16/03/2018 tarihli simsarlık sözleşmesine konu taşınmaz ile davacının oğlu … tarafından Türkiye … Bankası T.A.O. … Ankara Şubesine yapılan konut kredisi başvurusuna konu taşınmazın aynı taşınmaz (…Mahallesi … Sokak No:…. Sincan/Ankara adresindeki taşınmaz) olduğu tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut 16/03/2018 tarihli simsarlık (tellallık) sözleşmesinde; taşınmaz satış tutarının 141.000,00 TL olduğunun, hem alıcı hem de satıcıdan ayrı ayrı 2.820,00 TL (% 2) komisyon ücreti alınacağının, kredi çıkmadığı takdirde sözleşmenin iptal edileceği ve alınan kapora ile cezai işlemlerin iade edileceğinin, satıcı ve alıcıdan herhangi birisinin herhangi bir nedenle kararlaştırılan tarihte satışı gerçekleştirmekten vazgeçmesi veya engel çıkarması halinde her iki tarafa ait tellallık ücretinin tamamını (satış tutarının % 4’ü yani 5.640,00 TL) ödeyeceğinin kararlaştığı görülmüştür.
Mahkememizce iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, …Mahallesi … Sokak No:…Sincan/Ankara adresinde bulunan daireyi dava dışı …’den satın almak için girişimde bulunduğu, davalının da bu satışa aracılık ettiği ve aralarında 16/03/2018 tarihli simsarlık (tellallık) sözleşmesini düzenledikleri, davacı asilin 05/02/2019 tarihi oturumdaki beyanından (kabulünden) da anlaşılacağı üzere davacı adına kredi alma imkanı bulunmaması nedeniyle davacının oğlu … adına Türkiye … Bankası T.A.O. … Ankara Şubesinden 21/03/2018 tarihinde konut kredisi başvurusunda bulunulduğu, 112.000,00 TL tutarındaki konut kredisi onayının çıktığı ve fakat davacının keyfi olarak taşınmazı satın almaktan vazgeçtiği anlaşılmıştır. Bu durumda davalının, aralarındaki 16/03/2018 tarihli simsarlık (tellallık) sözleşmesi hükümleri gereği davacıdan, taşınmazın belirlenen satış tutarının % 4’ü oranında (5.640,00 TL) tellallık ücreti alacağını talep etme imkanı bulunmaktadır. Davacı, davaya konu senedin teminat senedi olduğunu ileri sürmekte, davalı ise senedin tellallık ücreti alacağına ilişkin düzenlendiğini savunmaktadır. İspat yükü kendisinde olan davalının, takip ve davaya konu bononun tellallık ücreti alacağına ilişkin olduğunu aralarındaki sözleşme ve Türkiye … Bankası T.A.O. … Ankara Şubesinin 22/02/2019 tarihli yazısıyla ispatladığı sonuç ve kanaatine varıldığından, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Adli yardım talepli olarak açılan davada suç üstü ödeneğinden karşılanan 69,00 TL posta ve tebligat giderinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/04/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza