Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/384 E. 2019/746 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/384 Esas – 2019/746
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/384 Esas
KARAR NO : 2019/746

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 06/04/2016
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
K. YAZIM TARİHİ: 26/12/2019

Yukarıda tarafları yazalı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 28/03/2014 tarihli istisna/eser sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre Çorum Merkez … ada, … parsel numaralı taşınmazda müvekkilinin yaptıracağı mağaza binasının yapı elemanlarının, prefabrike betonarme teknolojide imali, nakli ve montajı işinin davalı şirkete verildiğini, sözleşmeye göre prefabrik sistemin üzerine yerleşeceği temelin ve prafabrik sanayi yapısının tüm statik ve betonarme hesapları ve projelerini yapma işinin davalı şirketin sorumluluğunda olduğunu, yüklenicinin hazırladığı projeye uygun olarak temel ve kolon soketlerinin yapılması işinin de müvekkili şirkete ait olduğunu, davalı şirketin hazırladığı projeye uygun olarak müvekkilinin ruhsat alıp inşaata başladığını, temel demirlerinin döşenmesinden sonra müvekkili şirketin, şifaen söylenenleri hatırlayıp bir terslik olduğunu, fazla demir kullanıldığını fark ettiğini ve davalı şirket yetkilisini arayıp sorduğunu, onların da müvekkilini arayıp, statikerle konuştuklarını ve gelen projede kenar kolonlarının altlarında zımbalama donatısı olduğunu ancak onların oraya konmaması gerektiği notunu düşmeyi unuttuklarını, fazladan kullanılan demirin binaya faydasının olmadığını bildirdiklerini, ancak durum fark edildiğinde zaten müvekkili şirketçe temel donatısının tamamına yakınının kesilip uygulandığını, yapılan görüşmelerde davalı şirket yetkilisinin sorunu çözeceklerini ve inşaata devam edilebileceğini söylediğini, 06.04.2015 tarihinde kontrol müdürünü inşaata gönderdiğini, onun da hatanın kendilerinde olduğunu, Kambetonun büyük firma olduğunu, sorunu çözeceğini beyan ettiğini ve yeni bir proje gönderdiklerini, ilk projeye göre yapılan inşaatın eski hale getirilmesi için çaba harcamadıklarını, işin bir an önce bitmesi gerektiğinden işin hatalı projeye göre yapıldığına dair müvekkilinin Çorum …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile tespit yaptırdığını, hatalı proje ile 50 ton fazla demir kullanımına yol açıldığını, bunun müvekkili için zarar oluşturduğunu, tespite yapılan itirazda ilk projede fazla demir kullanımı olduğunun ve 2. Projenin gönderildiğinin kabul edildiğini, ayrıca yapılan whatsapp ve mail görüşmelerinde de hatanın kabul edildiğini ve zarardan düşük bir teklif ile anlaşmak istediklerini, müvekkili firmanın sözleşme gereği tüm ödemelerini zamanında yaptığını, davalı yanın projeyi hatalı yaparak hiç gereği yokken müvekkili firmaya fazladan demir kullandırmak suretiyle para kaybına uğramasına sebebiyet verdiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tespit dosyasında 212,648 ton demir kullanıldığının tespit edildiğini, fazla demir kullanımına dair bir tespitin bulunmadığını, sözleşmenin 3. maddesinde projenin iş sahibi tarafından onaylanacağının belirtildiğini, projeyi onaylayınca zararı da kabullenmesi gerektiğini, davacının demir maliyetinin fazla olacağını bildirmesi özerine, müvekkilinin müşteri memnuniyeti düşüncesi ile zararı azaltmak için 2. projeyi gönderdiğini, 2. projenin gönderilmesinin hatanın kabulü anlamına gelmediğini, davacının müvekkiline gönderdiği maillerde ilk projeye göre demir bağlantılarını henüz yapmadığının anlaşıldığını, tespit raporunda da betonun henüz dökülmediğinin belirtildiğini, davacının 2. proje gönderilmesine rağmen ilk projeyi uygulamaya devam ettiğini ve iddia ettiği zarara kendisinin sebebiyet verdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraflar arasında imzalanan 28/03/2014 tarihli sözleşme, Çorum …. AHM’nin … D.iş sayılı tespit dosyası, talimat mahkemesince (Çorum …. AHM) mahallinde yapılan 24/01/2019 tarihli keşif ve sonrasında alınan 29/01/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu, yine talimat mahkemesince (Çoırum …. AHM) mahallinde yapılan 18/09/2019 tarihli keşif ve sonrasında alınan 02/10/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Çorum Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) açılan davada … E-K sayılı ilam ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Kahramankazan AHM’ne gönderildiği, Kahramankazan AHM’nce verilen 21/12/2016 tarih …E, …K sayılı görevsizlik kararına karşı ise davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM 27. HD’nin 15/03/2018 tarih 2018/276-225 E-K sayılı ilamı ile davalı vekilinin istinaf başvurunun reddine dair karar verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan, Çorum …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş. Sayılı dosyası, statik proje ve revize statik proje dosyaya kazandırıldıktan sonra iddia ve savunmaların değerlendirilmesi bakımından mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alınması için Çorum Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılmıştır. İnşaat mühendisi ile nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin düzenlediği 29/01/2019 tarihli rapor dosyaya ibraz edilmiştir. Heyette yer alan inşaat mühendisi Şahin Ceylan’ın Çorum …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosyasında rapor hazırlayan bilirkişi heyetinde yer aldığı yönünde davalı vekili tarafından itirazda bulunulması üzerine aynı hususta tekrar talimat yazılmak suretiyle yeni heyetin düzenlediği 21/10/2019 tarihli rapor dosyaya dahil edilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından 21/10/2019 tarihli rapora yönelik de itirazda bulunulmuş ise de, alınan bu raporun gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeniyle davalı vekilinin itirazları reddedilmiştir.
Davacı, davalı ile yaptıkları 28/03/2014 tarihli eser sözleşmesine göre, işin yapılmasına dair davalının hazırlayarak kendilerine gönderdiği hatalı proje nedeniyle, inşaatın temelinde 50 ton fazla demir kullandıklarını, bu olayın ortaya çıkması ile davalının, soruna çözüm getireceğini söylemesine rağmen çözüm üretmediğini, yeni bir proje gönderdiğini, bu projeye göre kullanılan demirin fazlalığının ortaya çıkacağını, davalı yüklenicinin işini özenle yapmadığını, kendisini zarara uğrattığını ileri sürerek uğradığı zararın tazminini talep etmekte, davalı ise 2. projenin gönderilmesinin zararı kabul anlamı taşımadığını, projenin davacının onayıyla uygulandığını ve zarardan davacının sorumlu olduğunu savunmaktadır.
Taraflar arasında 6098 sayılı TBK’nun 470. maddesi bağlamında bir eser sözleşmesi yapıldığı, davalının yüklenici, davacının ise iş sahibi olduğu anlaşılmaktadır. TBK’nun 471. maddesinde sayılan yüklenicinin borçları arasında iş sahibine karşı sadakat ve özen borcu da bulunmaktadır. Aynı yasanın 474. maddesinde ayıbın belirlenmesi düzenlenmiş, iş sahibine ayıbın belirlenmesi sorumluluğu yüklenmiştir. 475. maddede ise iş sahibinin hakları düzenlenmiştir. İş sahibinin maddede öngörülen seçimlik hakları arasında, genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı da bulunmaktadır.
Bilirkişilerce, ilk statik projede radye temel projesinde yapılan incelemede A-B-G-H akslarındaki tüm kolonlara her iki doğrultuda ve altta (Q 26/12 L=600 ) yani 12 cm arayla 6.00 metre uzunluğunda Q 26’lık demir kullanılması gerektiği belirtilirken, revize projede B-G akslarındaki kolonlara her iki doğrultuda ve altta (Q 26/12 L=600 ) yani 12 cm arayla 6.00 metre uzunluğunda Q 26’lık demir kullanılması gerektiğinin belirtildiği, dava konusu binanın statik projesinde A-B-G-H akslarında toplam 38 adet kolon, A ve H akslarında ise toplam 18 adet kolon bulunduğu, dava konusu inşaatın temelinde, statik hesaplama hatasından dolayı yeniden yapılan revize projeye göre fazladan kullanılan (A ve H akslarındaki kolon altlarına yapılmaması gereken) demirin toplam 45.036 ton olduğu, 1 ton demirin işçilik, malzeme ve nakliye bedeli dahil KDV hariç tutarının dava tarihi olan 06/04/2016 tarihi itibarıyla 1.550,00 TL, buna göre fazladan kullanılan demir imalat bedelinin ise 45.036 x 1.550,00 = 69.805,80 TL olduğu tespit edilmiştir.
Çorum …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasıyla yapılan tespit tarihi itibarıyla inşaatta tüm demirlerin ilk projeye göre döşendiği tespiti yapılmış, inşaatın eski hale getirilmesi ve kullanılan demirlerin sökülerek alınmasını teknik olarak mümkün olmakla birlikte, bu işlemin maliyetinin yüksek olacağı, ayrıca sökülen demirlerin de bir daha kullanılması mümkün olmayıp ancak hurda olarak değerlendirilebileceği ortaya konulmuştur.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 30/10/2019 havale tarihli ıslah dilekçesiyle ile 10.000,00 TL olan tazminat talebini 59.805,80 TL artırarak 69.805,80 TL’ye yükseltmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; aralarındaki 28/03/2014 tarihli eser sözleşmesiyle davacıya ait Çorum Merkez … Karşısı, … ada 5 parseldeki taşınmaz üzerine yapılacak inşaat işine ilişkin projenin davalı şirket tarafından çizilerek davacı şirkete gönderildiği, inşaatın temel projesinin betonarme statik hesaplarında yapılan hesaplama hatası neticesi davalı şirket tarafından davacı şirketin 45.036 ton fazla demir kullanmasına neden olunduğu, bu şekilde fazladan kullanılan demirin dava tarihi itibarıyla bedeli olan 69.805,80 TL tutarında zarara uğrayan davacının, 6098 sayılı TBK’nun 475. maddesi gereğince bu zararını davalıdan tazminat olarak talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmış, davanın kabulüne, toplam 69.805,80 TL tazminatın 10.000,00 TL’lik kısmının dava tarihinden, 59.805,80 TL’lik kısmının ise ıslah tarihi olan 30/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; toplam 69.805,80 TL tazminatın 10.000,00 TL’lik kısmının dava tarihinden, 59.805,80 TL’lik kısmının ise ıslah tarihi olan 30/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.768,43 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 1.192,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.576,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 170,78 TL peşin harç, 1.021,33 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.225,61 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 253,80 TL keşif harcı, 75,00 TL keşif araç ücreti, 944,80 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 4.273,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 8.028,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/11/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza