Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/376 E. 2018/545 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/376 Esas – 2018/545
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/376 Esas
KARAR NO : 2018/545

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2018
K. YAZIM TARİHİ: 24/10/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …’e ait … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu aracın 27/11/2017 tarihinde alkollü sürücü …’ün sevk ve idaresinde iken asli kusurlu olarak trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kazada zarar gören … plakalı aracın hasar bedeli olarak tespit edilen 17.940,00 TL hasar tazminatının 25/12/2017 tarihinde ilgilisine ödendiğini, kazanın oluşumunda alkol kullanımının etkili olduğunun tespit edildiğini, KTK’nun 95. maddesi gereği sigorta şirketinin üçüncü kişilere ödediği tazminatı sorumlulara rücu hakkına sahip olduğunu, yapılacak yargılama neticesinde hak sahibine ödenen 17.940,00TL’nin ödeme tarihi olan 25/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının uyguladığı en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ZMSS poliçesi kapsamında hak sahiplerine ödenen sigorta tazminatının, kazaya alkollü araç kullanımı neticesinde sebebiyet verilmesi nedeniyle ( KTK’nun 95. maddesi ile ZMSS Genel Şartları B. 4/c maddesi kapsamında) davalı/sigortalıdan ve sürücüden rücuen tahsili talebine ilişkindir.
e-imza e-imza

28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Eldeki davada, davacı taraf, sigortalısı olan davalı …’ün aracının karıştığı kaza neticesinde zarar görene poliçe kapsamında ödeme yaptığından bahisle yaptığı ödemelerin KTK’nun 95. maddesi ile zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesi genel şartlarına aykırılık sebebiyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalıların sorumluluğunun kaynağı davacıyla yapılan trafik sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Yukarıda zikredilen yasal düzenlemeler gereğince 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun yürürlüğünden sonra 31/05/2018 tarihinde açılan iş bu davaya Ankara Batı Tüketici Mahkemesinin bakması gerekir. (Y.17 HD. 25.02.2016 T., 2016/1731 E., 216/2279 K.) Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı …’ün yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/09/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza