Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/369 E. 2019/257 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/369 Esas – 2019/257
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/369 Esas
KARAR NO : 2019/257

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
K. YAZIM TARİHİ: 09/05/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş. … Şubesi tarafından limit artırma ücreti adı altında kendisinden 680,00 TL tahsil edildiğini, kendisinin limit artırma talebinde bulunmadığını ileri sürerek bahse konu tutarın tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … ile davalı banka arasında akdedilen sözleşmelerde, kredilerde alınacak ücretlerin açık bir şekilde hüküm altına alındığını, davacının tacir sıfatıyla özgür iradesi ile davalı banka ile kredi sözleşmesi akdettiğini, iş bu sözleşmeler ve eklerinde yer alan kredilere ilişkin şartlarla ahde vefa ilkesi gereği bağlı olduğunu, davacıdan tahsil edilen limit tahsis ücretinin ilgili yönetmelik kapsamında tahsil edildiğini, bahse konu ücretin ilan edilip BBDK’ya bildirildiğini, dolayısıyla tahsilatının hukuka uygun olduğunu, davaya konu komisyonların yasal mevzuata uygun olarak alındığını, davalı bankanın tacir sıfatı ile yaptığı işlerden ücret alma hakkı bulunduğunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve konuya ilişkin emsal Yargıtay kararlarına göre davacı tarafından huzurdaki davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu belirterek, davalı banka tarafından sözleşme ve mevzuata uygun olarak tahsil edilen limit tahsis ücretinin iadesine ilişkin huzurdaki davanın, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğundan esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraflar arasında imzalanan 05/05/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, 25/10/2018 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi, banka kayıtları, 30/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ticari kart sözleşmesi nedeniyle limit tahsis ücreti adı altında haksız olarak kesildiği iddia edilen meblağın iadesi talebine ilişkindir.
Davacı ile davalı banka arasında 05/05/2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi ve 25/10/2013 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi akdedildiği, davacının … numaralı hesabından 06/04/2018 tarihinde limit tahsis ücreti adı altında 682,50 TL tahsil edildiği dosyada mevcut belgelerden anlaşılmaktadır. Eldeki davada davacı, yapılan bu kesintinin haksız olduğunun ileri sürerek iadesini talep etmektedir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra konusunda uzman bankacı bilirkişiden 30/01/2019 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda özetle; bankalarla müşterileri arasındaki sözleşmelerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 26. maddesindeki ilke uyarınca taraflar arasında serbestçe belirlenmesinin esas olduğu, bunun yanında, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 144. maddesi doğrultusunda çıkarılan 2006-11188 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na göre “tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının bankalarca serbestçe belirlenmesi’’ öngörüldüğü ve bankalarca, kredi işlemlerinde faiz ve kar payı dışında sağlayacakları ücret, komisyon ve masraflar ile bankacılık hizmet komisyonlar hakkında tebliğ gereği Merkez Bankasına bilgi verildiği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 20. maddesi uyarınca; tacir olan veya olmayan bir kimseye ticari işletmesi ile ilgili iş veya hizmet görmüş olan tacirin münasip bir ücret isteyebileceği, davaya konu limit tahsis ücretinin 25/10/2013 tarihli Ticari Kart Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredi kartına ilişkin olduğu, davalı banka tarafından limit tahsis ücreti adı altında tahsil edilen 682,50 TL’nin yasal dayanağının bulunmadığı ve davacıya iadesinin gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 20. maddesinde “Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Ayrıca, tacir, verdiği avanslar ve yaptığı giderler için, ödeme tarihinden itibaren faize hak kazanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Resmi Gazet’nin 22/11/2006 tarih ve … sayılı nüshasında yayınlanan 2006-11188 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre “tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının bankalarca serbestçe belirlenmesi’’ öngörülmüştür. Buna göre, bankalar tarafından müşterilerinden faiz dışında temin edilen menfaatler ile tahsil edilen ücret, komisyon ve masraflar, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda öngörülen sözleşme serbestisi içinde Bankalar ile müşterileri arasında serbestçe belirlenebilir. Ancak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 20. Maddesi ile yukarıda sözü edilen Bakanlar Kurulu Kararının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunundaki genel işlem koşuluna ilişkin düzenlemelerle birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Davacı ile davalı banka arasında 25/10/2013 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşmeye istinaden davacıya kredi kartı kullandırıldığı, davacının davalı banka karşısında tüketici konumunda olmadığı, davacının … numaralı hesabından 06/04/2018 tarihinde limit tahsis ücreti adı altında 682,50 TL tahsil edildiği ve bu kesintinin yasal bir dayanağı bulunmayıp iadesinin talep edilebileceğinin bilirkişi incelemesi yoluyla tespit edildiği, hal böyle olunca, davacının talebi de nazara alınarak (taleple bağlı kalınarak) davanın kabulüne, 680,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; 680,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 46,45 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 71,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 450,00 TL bilirkişi ücreti, 95,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 545,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 11/04/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza