Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/358 E. 2021/724 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/358 Esas – 2021/724
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/358 Esas
KARAR NO : 2021/724
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
K. YAZIM TARİHİ: 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …adresinde bulunan şirket merkezinde 20/09/2017 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiğini,…. sigorta poliçesi ile davalı sigorta şirketince sigortalandığını, hırsızlık olayı ile ilgili soruşturmanın Ankara Batı Cumhuriyet Savcılığının … soruşturma numaralı dosyasında halen devam ettiğini, çalan kişilerin ve çalınan eşyaların halen bulunamadığını, şirket merkezinde meydana gelen hırsızlık olayında, müvekkiline alt ilk bakışta 1 adet … marka televizyon,1 adet coldheater (MR tamir kiti) 3 adet .. marka laptop, 3 adet … server bilgisayar, şirket tarafından kiralanmış … plakalı … marka aracın çalındığının Jandarmaya başvuru sonucunda tutanak altına alındığı, ayrıca aynı gün sigorta şirketine bu konuda bildirimde bulunulduğunu, cep telefonu, şirket müşterisi olan … tarafından verilen borç senedinin de bir kısım eşya ile çalındığını, senede ve telefona ilişkin sigorta şirketinden herhangi bir talepte bulunulmadığını, Müvekkili firmanın olay tarihi itibariyle zararının yaklaşık 135.000 TL, civarında olduğunu, çalınan cihazların Euro cinsinden bedelle ithal edildiğini, bu cihazları fazla para vermek suretiyle ithal etmek zorunda kaldığını, olay tarihinde 19/09/2017 tarihinde merkez bankası döviz satış kuru 4,1910 TL iken 23/05/2018 tarihinde 5,6920 TL olduğunu kur farkından dolayı zarara uğradığını, Davalı firma tarafından … nolu dosya kapsamında yapılan ekspertiz incelemesi sonucu alınan raporun gerçeklikten uzak olduğunu, aynı zamanda soruşturmanın sonlandırılamadığı, yasada yer almayan, hırsızlıkla ilgisi bulunmayan belge ve beyanlar talep ettiğini, müvekkiline poliçeden doğan haklarına ilişkin kabul ya da red yönünden kesin bir cevap vermediğini, sözlü ya da yazılı lehte ya da aleyhte bir cevap alınamadığını, davalı firmanın kötü niyetli olarak süreci uzatma yönüne gittiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sigorta poliçesinden ve kur farkından doğan şimdilik 20.000,00 TL alacağın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu … adresinde bulunan davacı işyerinin müvekkili şirket nezdinde 20/10/2016-20/10/2017 tarihleri arasında … sayılı … Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalı şirket yetkililerince 19/09/2017 tarihi saat 20:48 ile 20/09/2017 saat 08:30 arasında işyerine faili meçhul kişi ve kişilerin girdiği, işyerinin yanındaki ahşap mutfak penceresinin sert bir cisim vasıtası ile zorlanarak kanat kısmınin kırılması suretiyle pencerenin açılarak işyerine girildiği ve hırsızlık hadisesinin meydana geldiğinin iddiâ edildiğini, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …sor. numaralı savcılık soruşturmasının halen devam ettiğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla sigortalı davacı tarafından bahse konu çalındığı iddia edilen malzemelerin davalı firma tarafından normalinden fazla gösterildiğini ve aslında çalınmadığının taraflarınca tespit edildiğini bu sebeple ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davanın, işyerinde bulunan alarm sisteminin kurucusu olan … Tic. Ltd. Şti’ne ihbarı gerektiğini, Sigorta şirketi tarafından temin olunan 10/01/2018 tarihli ekspertiz raporunda, “işyerinin rutin olarak saat 09:30 da açıldığı saat 18:00 kapandığı, hırsızlık öncesi en son 19/09/2017 tarihinde saat 20:48 de alarmın davacının personeli … tarafından kurulduğu, hırsızlığın gerçekleştiği günün sabahına kadar alarm dökümünde herhangi bir ibare olmadığı, 20/09/2017 tarihi saat 20:53’de sinyal uzun süre yok ibaresine geçtiği, alarm dökümlerinin incelenmesi neticesinde düzenli olarak gece saat 04.45’de test sinyali gelmesine karşın olay gecesi test sinyalinin gelmediği, alarmın son kurulduğu 19/07/2017 tarihi saat 20:48 den ertesi gün 29/09/2017 tarihi saat 20:00’ye kadar uzun süre sinyal gelmemesine rağmen alarm şirketi tarafından davacı şirkete haber verilmediği” tespitlerine yer verildiğini, bu sebeple müvekkili şirketin rücu hakkının saklı tutularak, davanın … Tic. Ltd. Şti’ne ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketçe davacı şirketten çalınan emtiaların listesi ve faillerin bulunup bulunmadığına ilişkin bilgi talep edilmesine rağmen davacı tarafça bu eksikliklerin giderilmediği, davacının çalındığı iddia edilen cihazların EURO cinsinden bedelle ithal edilen cihazlar olması nedeniyle cihazların temini için sonradan fazla para ödeyerek ithal etmek zorunda kaldığını ve kur farkından dolayı davacı şirketin zarara uğradığımı iddia etmiş ve kur farkından dolayı zararının tazminini istemiş ise de, bu talebin poliçe kapsamında olmadığını, olayın oluş şekli, çalındığı iddia edilen emtianın nevi ve adedi hususlarını ispatlaması gerektiğini, hırsızlık olayı cereyan etmeden bir gün önce yaşanan aksaklıkların olduğunu, ciddi çelişkiler olduğunu, karanlık noktaların giderilemediğini, ceza soruşturmasının devam etmesinin de bunun en büyük delili olduğunu, davacı yanın çalındığını iddia ettiği emtia hakkında çeşitli rakamlar telaffuz ettiğini, bunların gerçeği yansıtmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yanın yeniden mal aldığını ispat edemediğini, bu sebeple hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini, kaldı ki kur farkından doğan zararların doğrudan zararlar olmadığını ve teminat kapsamına girmediğini, poliçenin de TL bazlı olduğunu beyan ederek hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz ve haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı CBS’nin … sayılı soruşturma dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, tanık anlatımları, davacı şirketin 2017-2018 yıllarına ait ticari defter ve belgeleri, 18/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacının işyerinde meydana gelen harsızlık olayı neticesinde oluşan zararın, taraflar arasında düzenlenen kobi paket sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinden tazmini talebine ilişkindir.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi bakımından dosyaya kazandırılan 18/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davacı … A.Ş. ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında, davacının … adresindeki işyeri için 20/10/2016-20/10/2017 tarihleri arasındaki dönem boyunca … sayılı … Sigorta Poliçesi ve 04/07/2017 tarihli zeyilnamesi ile sigortalandığı, Davacı … A.Ş. ile ihbar olunan… Tic. Ltd. Şti. arasında 26.07.2017 tarihinde imzalanmış olan “Alarm Haber Alma Merkez Hizmet Sözleşmesi” ile bu taşınmazda kurulu olan hırsız alarm sisteminin ihbar olunan şirket tarafından izlenmekte olduğu, söz konusu sigortalı taşınmazda 20.09.2017 tarihinde sabaha karşı hırsızlık olayının meydana geldiğinin ihbar edildiği, telefon kablosu kesilmek suretiyle hırsızlık yapıldığından bu taşınmazda kurulu olan hırsız alarm sisteminin güvenlik izleme hizmeti veren ihbar olunan … Tic. Ltd. Şti.” nin izleme merkezine sinyal göndermeyeceği, telefon kablosu kesilse dahi yapılan hırsızlığın izleme merkezine sinyal gönderebilmesi için mutlaka GSM/GPRS modülü ilavesi yapılması gerektiği, bu gerekliliğin ihbar olunan … Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı şirkete bildirilmesine rağmen davacının bu ilave modülü kabul etmediği, sayın Mahkeme tarafından davacının iddiasının sabit görülmesi halinde, toplam hasar/tazminat tutarının 96.590,5TL TL olarak hesaplandığı, faiz talebinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, talebin şimdilik 20.000TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 07/09/2021 tarihli ıslah dilekçesiyle, bilirkişi raporunda tespit edilen 96.590,50 TL bedelin müvekkilinin gerçek zararını karşılamadığını, söz konusu rapora taraflarınca yapılan itirazın kabul edilmediğini, müvekkilinin olay tarihindeki gerçek zararının 135.000 TL olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL olan taleplerini 115.000 TL artırılarak 135.000 TL ye yükseltmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; dava konusu hırsızlık olayının olay yeri inceleme raporu ve ihbar olunan …Ltd.Şti’nin beyanlarından işyeri bahçesinin iç kısmında bulunan siyah renkli telefon hattı kablosunun kesilmesi suretiyle işlendiği kuşkusuzdur. Telefon kablosunun kesilmiş olması nedeniyle hırsız alarm sistemi ile ihbar olunan izleme merkezi arasındaki bağ kopmuş, hırsız alarm sisteminde oluşan mesajlar ihbar olunan izleme merkezine ulaşmamıştır. Şayet taşınmazdaki hırsız alarm sistemi cep telefonu üzerinden çalışan GSM/GPRS modülü ilavesiyle yedeklenebilseydi bu olumsuz durumun yaşanmayacağı bilirkişi tarafından tespit edilmiş ancak ihbar olunan şirket ile davacı arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin ekindeki formda davacı açıkça GSM/GPRS modülü istemiyorum kutucuğunu işaretlemiş, söz konusu formda bu riskler ihbar olunan şirket tarafından davacıya bildirilmiştir. Bu nedenle ihbar olunan şirketin yaşanan olayda bir sorumluluğunun bulunmadığı, hırsızlığın meydana gelmesinde hırsız alarm sisteminin bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu olaya ilişkin ceza soruşturma dosyası incelendiğinde, dosyada daimi arama kararı verildiği, şüphelilere ulaşılamadığı anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında akdedilen 20/10/2016-20/10/2017 (04/07/2017 tarihli zeyilname ile) sigorta sözleşmesi incelendiğinde, hırsızlık teminatını içerdiği, hırsızlığın asgari güvenlik önlemleri içerisinde ‘hırsızlık alarm sistemi’ şartı bulunduğu, davacı şirketin hırsızlık alarm sisteminin bulunması ve sözleşmede hırsız alarm sistemine ek ilavelerin bulunması gerektiği belirtilmediğinden söz konusu hırsızlık hadisesinin sigorta kapsamında teminat altına alındığı kabul edilmiştir.
Davalı sigorta vekilinin davacı şirket çalışanlarının olay günü işyerine şüpheli giriş ve çıkışları ile şüpheli alarm sistemi talimatları savunmasına ilişkin olarak tanık beyanları ile bilirkişi tarafından dökümü çıkarılan ‘periyodik olay detay’ belgesi üzerinde yapılan incelemede; olay günü 17:30’dan hemen önce saat 17:26’da … tarafından devreye alınan sistem saat 17:48’de … tarafından devreden çıkarılmış, saat 20:46’da … tarafından devreye alınmış, saat 20:48’de … tarafından devreden çıkarılmış, saat 20:48’de … tarafından tekrar devreye alınmıştır. Saat 18:37’de kapanış gecikti sinyali geldiği, bunun şirket Yetkilisi …’e bildirildiği, bu kişinin mesainin devem edeceğini söylediği, Saat 20:48’de gecikmeli giriş sinyali geldiği ve bunun şirket yetkilisi …’e bildirildiği, herhangi bir sorun olmadığını beyan ettiği görülmüştür. Davacı şirket yetkililerinden 12 kişinin hırsızlık sistemine kaydının olduğu, bir tanesinin ise duruşmadaki beyanında o gün 21:30’a kadar çalıştığını beyan eden … olduğu anlaşılmış, …’nin ifadeleriyle periyodik olay detay belgesinin örtüştüğü, tek farkın ise alarm kurma işleminin ise kendi adına veya alarm kurma esansında telefonda konuştuğu …’ın değil …’ın şifresiyle yapmış olmasıdır. Tüm bu açıklamalar karşısında tanık beyanları ile periyodik olay detay belgesinin olayın akışıyla uyumlu olduğu, hırsızlık alarm sisteminin kurulması ve devre dışı bırakılması olaylarına şahit olan tanık beyanlarının birbirini doğruladığı, işyeri kapandıktan sonra alarm sisteminin devrede olduğu anlaşılmış, …’nin başkasının şifresiyle alarm sistemi üzerinde kurulum yapmasının tek başına davalının savunmalarını ispata elverişli görülemeyeceğinden davalının savunmalarına bu yönden itibar edilmemiştir.
Sigorta kapsamında hırsızlık olayına ilişkin emtia ve değerlerin belirlenmesine ilişkin olarak bilirkişi raporunda teminat kapsamı içinde olan, hırsızlık hasar ekspertiz raporu ve dosya kapsamında eksikliği karakol tutanaklarıyla sabit olan ve alım faturaları ibraz edilmiş emtialar ile demirbaş ve bina tahribatı toplam 96.590,5 TL olarak yapılan hesaplama kabul edilmiş, ıslah dilekçesindeki miktar gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE ; 96.590,50 TL sigorta poliçesinden kaynaklı alacağın davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 6.598,09 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 2.305,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.292,63 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 341,55 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 1.963,91 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.346,56 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 262,70 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.362,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.690,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen 90,00 TL tanıklık ücreti, 70,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 160,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 114,47 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakımasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 13.126,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.761,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza