Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/355 E. 2018/609 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/355 Esas – 2018/609
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/355
KARAR NO : 2018/609

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : GENEL KURULUN TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI
DAVA TARİHİ : 24/05/2018
KARAR TARİHİ: 17/10/2018
K.YAZIM TARİHİ : 01/11/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirket müdürü…’e ihtar çekerek şirket işleri ve hesapları ile ilgili bilgi almak amacıyla şirket kiracılarının kira sözleşmeleri ve yatan kiralara dair dekontların, şirket hesabından müdür veya ortaklara ya da 3. kişilere yapılan çek, bono, nakit para ödemelerine ilişkin hesap belgesi kayıtlarının incelenmesi için istemde bulunduğunu, cevap ihtarnamesinde şirketi zarara uğratma amacıyla kullanılma tehlikesi bulunduğundan paylaşılmaması kararı alındığının belirtildiği, buna istinaden şirket genel kurulunu toplaması için çağrı yapılmasını istediklerini, ancak müvekkilinin Ankara’da ortağı olduğu şirket ile aynı alanda rakip olan başka şirkette faaliyet gösterdiği, bu nedenle de muhatabın belge inceleme talebinin şirketi zarara uğratmaya yönelik ve kötü niyetli olduğundan bahisle genel kurulu toplantıya çağırmaktan kaçındıklarını belirterek, şirket genel kurulunun en kısa sürede toplanabilmesi için, toplantı amacıyla çağrı yapmak üzere kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının şirketteki ortaklığı devam ederken müvekkili şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren başka bir firma kurduğunu, davacının müvekkili şirketin defter ve kayıtlarını inceleyerek, kendi ortağı ve
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

yetkilisi olduğu şirket yararına menfaat sağlamaya çalıştığını, ayrıca davacının çağrı isteminin şirket müdürlerine yapılması gerektiğini, ancak davacının çağrı istemini müvekkili şirkete hitaben gönderdiğini, müvekkili şirkette 2 müdürün bulunduğunu, davacı tarafından TTK 412 maddesi uyarınca bu 2 müdüre hitaben ayrı ayrı çağrı isteminde bulunması gerekli iken, doğrudan müvekkili şirkete hitaben ihtarname ile çağrı isteminde bulunduğunu, bu durumun hukuka ve usule aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davacının istemi, davalı şirket genel kurulunu toplantıya çağırmak, gündemi belirlemek için kayyım atanması talebine yöneliktir. Davacı, ortağı olduğu davalı şirketin işleri ve hesapları ile ilgili bilgi alma talebinin olumlu karşılanmadığını ileri sürerek iş bu davayı açmıştır. Limited şirketlerde genel kurulun nasıl toplantıya çağrılacağı TTK’un 617 ve 412. maddelerinde düzenlenmiştir. Ortağın bilgi alma ve inceleme hakkında yasanın 614. maddesinde açıklanmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak üzere davalı şirkete (yönetim kuruluna) ihtarname çekmiş, talebi, öğrenilecek bilgilerin şirket aleyhine kullanılabileceği gerekçesiyle reddedilmiştir. Talebi reddedilen davacı tekrar davalı şirket yönetim kurulana başvurarak (ihtarname çekerek) genel kurulun toplantıya çağrılmasını istemiştir. Davacının bu talebinin de reddedilmesi neticesinde iş bu dava açılmıştır. TTK’un 614. maddesinde; “(1) Her ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir. (2) Ortağın, elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir; bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar verir. (3) Genel kurul, bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse, ortağın istemi üzerine mahkeme bu hususta karar verir. Mahkeme kararı kesindir.” denmektedir. Davacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanma talebi yönetim kurulunca reddedildikten sonra genel kurula başvurmadan mahkememizde dava açmıştır. Yasanın 614/2. maddesinde, talebi reddedilen davacının istemi hakkında genel kurulun karar vereceği açıkça bildirilmiştir. Bu durumda davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcı peşin alındığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17/10/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı