Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/35 E. 2018/343 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/35 Esas – 2018/343

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/35 Esas
KARAR NO : 2018/343

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2018
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
K.YAZIM TARİHİ : 25/06/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını ve anılan icra müdürlüğü tarafından müvekkilinin gayrimenkulü üzerine haciz konulduğunu, müvekkili hakkında yapılan icra takibi usul ve yasaya aykırı olduğunu, kambiyo senetlerinde ibraz gününden iki iş günü içerisinde keşideciye ödememe protestosu göndermek kambiyo senedi cirantaları açısından önem arz ettiğini, ancak takibe konu kambiyo senedine ilişkin keşideciye ödememe protestosu çekilmediği gibi menkur takip içerisinde de ödememe protestosu mevcut olmadığını, TTK’nun ilgili maddeleri gereğince keşidecinin protesto edilmediği hallerde hamil, cirantalara karşı müracaat hakkını kaybedeceğini, dolayısıyla alacaklının yapmış olduğu takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, takibe konu senede ilişkin ödeme protestosu çekilmemesi, hali hazırda müvekkilinin gayrimenkulüne haciz konulması, yargılama süresi göz önüne alındığında müvekkilinin haklılığının yaklaşık olarak mümkün olması sebebi müvekkilinin zarara uğramaması bakımından takibin müvekkili yönünden tedbiren durdurulmasına, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına dayanak teşkil eden senette müvekkilinin hamil ciranta olması ve ilgili kambiyoya ilişkin ödememe protestosu çekilmemesi sebebi ile müvekiklinin borçlu olmadığının tespitine ve müvekkili aleyhine açılan takibin müvekkili yönünden durdurulması akabinde iptaline, kötüniyetle hareket ederek müvekkilinin gayrimenkulüne haciz konulması ve müvekkilinin zarara uğraması olması sebebi ile müvekkilini zarara uğratan alacaklı/davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, borçlu ve cirantaları tanımadığını, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, bir alacağından dolayı ciro yolu ile geçen dava konusu bonoya dayalı olarak Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı
dosyasından icra takibi başlattığını, ödeme emrini 08.11.2016 tarihinde alan davacı/borçlu …’in bu davada ileri sürdüğü protesto yapılmama itirazını İcra Hukuk mahkemesine dava açmayarak ileri sürmediğini, dolayısıyla süresinin geçtiğini, müvekkilinin ciro yoluyla bononun hamili olduğunun anlaşılmakta olduğunu, TTK. ‘nun 690. maddesinin yollamasıyla bonolarda da uygulama yeri olan TTK’nun 599. maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; Meğer ki, hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmünün öngörüldüğünü, açıklanan yasa hükmü karşısında keşideci ile lehtar arasındaki ödeme def ilerinin iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, somut olayda, takip dayanağı bonodaki tümü tarihsiz olan müteaddit cirolardan ilkinin (lehtar tarafından yapılan cironun), 30.12.2000 vade tarihinden daha sonra yapıldığı davacı takip borçlularınca ileri sürüldüğünü, O halde, davacı tarafın bu iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, davacı taraf, bu iddiasını somut delillerle ispat edemediğini, bu durumda, Türk Ticaret Kanunu’nun 602 / 2. maddesi uyarınca takip konusu bonodaki cironun vadeden önce yapıldığının, ortada geçerli bir ciro bulunduğunun, uyuşmazlığa alacağın temliki hükümlerinin uygulanamayacağının kabulü gerekeceğini, davacının davasının kötüniyetli olduğunu, süresi içerisinde tebligatı almasına karşın dava açmadığını beyan ederek, süresi geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, dava konusu edilen bono örneği ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, lehtar davacı cirantanın, davalı hamile kambiyo senedi nedeniyle müracaat şartları oluşmadığından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibine konu olan 05.03.2015 düzenleme, 08/08/2016 ödeme tarihli 80.000 TL bedelli senedi dava dışı …davacı … lehine düzenlemiş olup; senet davacı tarafından dava dışı… a ciro edilmiştir. Senedin, dava dışı… tarafından da davalıya ciro edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu takibe dayanak senette davacının lehtar ciranta olduğu, davalının davacı hakkında kambiyo yolu ile takip yapabilmesi için TTK’nın 778. maddesinin yollaması ile 730. maddesi uyarınca senet lehtarı olan davacıya protesto çekmesi zorunlu olduğu, aksi takdirde müracaat hakkının düşeceği açıktır. Öte yandan, senette davacı ile davalı arasında da başka bir şahsın cirosu bulunduğundan senedin davacı tarafından davalıya verilmediği de açıktır.
Davalının, icra takibi başlatmadan önce, davacıya ödememe protestosu çektiğine dair dosyada delil bulunmadığı görüldüğünden davalının, lehtar ciranta olan davacıya karşı müracaat hakkı düşmüştür. Böylece, davalının kambiyo senedinden kaynaklanan takip hakkı ortadan kalktığından, davacının dava konusu senet nedeniyle davacıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olduğu sabit olmadığından kötüniyet tazminatı isteğinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, Davacının Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası kapsamında takibe esas olan keşidecisi Hacı Çakmak lehtarı … olan, 05/03/2015 düzenleme, 08/08/2016 ödeme tarihli, 80.000,00 TL bedelli senet yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 5.565,35 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.391,34TL harcın mahsubu ile bakiye 4.174,01 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.391,34 TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.432,44 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 84,00TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 9.267,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/05/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı