Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/328 E. 2020/598 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/328 Esas – 2020/598

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/328 Esas
KARAR NO : 2020/598

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-

DAVA : Tazminat ( Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2014
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
K.YAZIM TARİHİ: 18/12/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket yetkilisi yurtdışında iken, …. Müh. Ltd. Şti. olarak beş adet fatura; davalı şirkete proje hizmet ve tahkik bedeli olarak teslim edildiğini, bu fatura bedellerinin sistemde ödenmemiş olarak görülmekte olduğunu, ödeme yapıldı ise kime ödendiğinin meçhul olduğunu, ödemelerin ne şekilde olduğunun belirsiz olduğunu, davalı yan ile 2007 yılından beri çalışılmakta olduğunu, şirket yetkilisinin Türkiye’de bulunduğu dönemde tüm mühendislik hizmetlerinin ödemeleri resmi yollardan çek yada bono ile yapıldığını, iki firma arasında yapılmış herhangi bir sözleşme olmadığını, diğer davalı …’ın ise müvekkili şirket yetkilisinin 2008 tarihinde vermiş olduğu vekaletler ile bankadan teminat mektubu almaya ve resmi kurumlarda iş takibi yapmaya yetkili olduğunu, para çekmeye yetkili olmadığını, dava konusu faturaların … tarafından proje hizmet ve danışmanlık bedeli olarak bizzat kesildiğini, kesilen faturalardan şirket yetkilisinin haberinin olmadığını, müvekkili tarafından sonradan öğrenildiği kadarıyla … tarafından kendilerini muhasebe ve hukuki anlamda garantiye alabilmek için davacı şirket adına 3 yada 4 çek düzenleyerek …’a şirket kaşesini bastırtarak ve şirket yetkilisinin imzasını taklit ettirerek çeklerin ciro ettirilmek suretiyle tahsil edildiğini, verilmeyen bir hizmetten dolayı davalı …’ın ve diğer davalı ile birlikte davranarak müvekkili şirket yetkilisi Türkiyede bulunmadığı dönemde adıgeçen işlemleri yaparak müvekkili şirketin vergi cezası muhatabı olmasına ve zarara uğratılmasına neden olduklarını, doğmuş olan bu zararın tazmini gerektiğini beyan ederek, davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 120.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 12/01/2017 tarihli dilekçe ile davasını tam ıslah etmiş ve talebinin 5 adet faturaya dayalı alacak olduğunu belirtmiştir. Dava konusu 5 adet fatura bedeli 248.980,00 TL üzerinden harç ikmali yapılmıştır.
CEVAP :Davalı … Ltd. Şti. vekili; davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların karşılığında müvekkili şirketce düzenlenen çeklerle gerekli ödemelerin davacı şirkete ödendiğini, çeklerin lehdarının davacı şirket olarak düzenlendiğini ve şirketin vekaletname ile yetkili temsilcisi olan diğer davalı …’a teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından diğer davalıya nakdi veya onun adına düzenlenmi çeklerle herhangi bir ödeme yapılmadığını, diğer davalı …’ın lehdarı davacı şirket olan çekleri şirket kaşesini basarak, şirket yetkilisinin imzasını sahte olarak atmak suretiyle çekleri kendi adına ciro etmesi sonucu para tahsilatı yapılmasında müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, yapılan bu işlemin davacı şirket ile eylem sahibi diğer davalı … arasındaki sorumluluk doğuran bir iç ilişki olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı ve … sayılı soruşturma dosyası, Sincan … Noterliğinin 22.02.2013 tarihli Azilname’si , …Tic. Ltd. Şti.’ni temsilen … tarafından davalı …’a verilen Sincan … Noterliğinin 10.07.2008 tarih ve … yevmiye numaralı, Sincan … Noterliğinin 17.07.2008 tarih ve … yevmiye numaralı olmak üzere 2 adet vekâletnamesi, Ticaret Sicil Memurluğu kayıtları, Vergi Dairesi kayıtları, 01/08/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 12/06/2017 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu, 13/12/2018 tarihli bilirkişi kurulu ikinci ek raporu, 08/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu üçüncü ek raporu, banka kayıtları, 17/06/2020 tarihli bilirkişi kurulu dördüncü raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, tam ıslah yoluyla, taraflar arasındaki ticari hizmet ilişkisi kapsamında faturaya dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin 26/04/2018 tarih 2018/263E.-2018/607 K. sayılı ilamı ile “davacı tarafça davanın, yine dava dilekçesinde yer alan beş adet faturaya dayalı olarak alacak davası şeklinde tamamen ıslah edildiği, karşı tarafın ya da mahkemenin kabulüne bağlı olmaksızın bunun mümkün olduğu, dava dilekçesinde yer alan ilk talep içeriği değil, ıslah yoluyla açıklanan talep içeriği nazara alınarak araştırma ve inceleme yapılması ve mahkemece verilecek hükümde de ıslahla ileri sürülen istemin karşılanması gerektiği gözetilerek, araştırma ve inceleme yapılması, iddia ve savunmanın, taraf delillerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerekirken, davacının ıslah öncesi iddiaları dikkate alınmak ve ıslahın niteliği gözden kaçırılmak, ayrıca yanılgılı olarak talebin daraltılması şeklinde kabul edilmek suretiyle karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair karar kaldırılmıştır.
Mahkememizce dosyanın yeni esasa kaydı ile taraf şirketlerin defter ve kayıtlarının ıslah kapsamında incelenmesine dair düzenlenen 12/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; taraf şirketlerin kayıt ve defterlerinin incelendiği, davalı şirketin defterlerinin tasdiklerinin bulunmadığı, davalı şirketin defterlerinde, davacı şirket ile olan faaliyetlerin iki farklı hesapta takip ettiği, dava konusu 5 adet faturanın kayıtlı olduğu, bedellerinin nakit ve çek karşılığı ödemelerle kapatıldığı, davalı şirketin kendi kayıtlarına göre bir borcunun bulunmadığı, ödeme kaydına esas olan 11 adet çek bulunduğu, 8 inin takas yoluyla ödendiği, 3 ünün ise “… ödenmesi” olarak kaydedildiği, bunlardan ayrı olarak bir adet çekin ise … adına ödendiği ve fakat davalının muavin kaydında bulunmadığı, dosyaya sunulan çeklerin örneklerinin arkasında davacı şirketin kaşesinin bulunduğu, ancak kaşeler üzerinde bulunan imzaların kime ait olduğunun anlaşılamadığı, bu imzaların … tarafından şirket yetkilisinin taklit edilmesi şeklinde atıldığı yönünde tespitin uzmanlık alanı dışında olduğu, davalı şirketin …bank … Şubesinde bulunan hesabının 2011 yılındaki kayıtlarının karşılaştırılması neticesinde davalı şirketin 2011 yılı muavin kayıtlarında yer alan ödemelerin hesaplarında bulunmadığının tespit edildiği, muavin kayıtlardaki ödemelerin banka kanalı ile ödendiğinin belirtildiği ancak buna dair dayanak belgelerin bulunmadığı, davalı tarafından 2011 yılı Muavin Defter kayıtlarında yer alan ancak söz konusu kayıtları tasdik edici banka kayıtları/dekontları bulunmayan ödemelere ilişkin banka kayıtlarının/dekontlarının davalı şirket tarafından sunulmaması halinde, davacı şirketin davalı şirketten toplam 235.366,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davacı taraf tam ıslah dilekçesinde işlemiş faiz talep etmiş olup, davacı taraf alacağını tahsil etmek için davalı tarafa herhangi bir ihtarda bulunmadığından ve ayrıca daha önce icra takibi de başlatmadığından, davacının davalıdan faiz talep etme hakkının bulunmadığı belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan Sincan … Noterliği’nin 10.07.2008 tarih ve … yevmiye numaralı, Sincan … Noterliği’nin 17.07.2008 tarih ve … vevmive numaralı vekâletnamelerinde davacı …Tic. Ltd, Sti.’ni temsilen … tarafından davalı …’a yetki verildiği ancak, şirket adına fatura düzenleme, şirketin banka hesaplarından para çekme gibi bir yetki verilmediği görülmüştür.
Davalı yanın ödeme savunmaları ile ilgili bankalarla yapılan yazışma sonucu alınan 08/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; ödeme amacı ile keşide edilen çeklerin davacı şirket nezdinde ödemeye esas alınıp alınmadığının incelenemediği, zira davacı şirketin defterlerinin dosyada bulunmadığı, davalı şirketin banka kayıt dökümüne göre açıklamaları, para çekme, internet, EFT, … para çekme olarak açıklanmış olan çeşitli tarihlerde yapılan toplam 235.366,00 TL ödemesinin davacı şirkete yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve bulguya rastlanmadığı, davacı şirketin davalı şirketten toplam 235.366,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, dava dilekçesi ekinde yer alan Sincan … Noterliğinin 22.02.2013 tarihli Azilname’si incelendiğinde, …Tic. Ltd. Şti.’ni temsilen … tarafından davalı …’a birincisi Sincan … Noterliğinin 10.07.2008 tarih ve … yevmiye numaralı, İkincisi Sincan … Noterliğinin 17.07.2008 tarih ve … yevmiye numaralı olmak üzere 2 adet vekâletname verildiği anlaşılmakta olup; dava dosyası içerisinde birer örnekleri yer alan Sincan … Noterliğinin 10.07.2008 tarih ve … yevmiye numaralı ve Sincan … Noterliğinin 17.07.2008 tarih ve … vevmive numaralı vekâletnameleri incelendiğinde ise; … Tic. Ltd, Sti.’ni temsilen … tarafından davalı …’a şirket adına fatura düzenleme, şirketin banka hesaplarından para çekme gibi bir yetki verilmediği belirtilmiştir.
İtiraz üzerine ve ödeme savunmalarına ilişkin olarak alınan 16/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda ise; daha önceki raporda belirtilen 5 adet havale/EFT işlemine ait banka dekontlarının incelendiği, 03/05/2011 tarihinde yapılan havale işleminin … Ltd. Şti’den … adına yapıldığı, diğer 4 adedinin ise davalı şirketin farklı banka hesapları arasında yapılan para transferlerine ait olduğu, buna göre ödemelerin davacı şirkete yapıldığına dair bir hususa rastlanmadığı, bir önceki rapordaki görüşlerin tekrar edildiği belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, iddia, ıslah, savunmalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının 5 adet faturaya ilişkin olarak toplam 248.980,00 TL’nin tahsiline yönelik alacak talebinde bulunduğu, bu kapsamda defter incelemesi yapıldığı, bizzat davalıya ait defterlerde 235.366,00 TL borç kaydı bulunduğu, ancak bu borca ilişkin 20/04/2011 tarihinde 96.500,00 TL, 10/05/2011 tarihinde 16.700,00 TL, 30/06/2011 tarihinde 3.300,00 TL, 10/07/2011 tarihinde 3.300,00 TL, 20/07/2011 tarihinde 84.511,00 TL, 30/07/2011 tarihinde 27.000,00 TL, 30/08/2011 tarihinde ise 4.055,00 TL olmak üzere toplam 235.366,00 TL ödeme kaydı ile borcun kapatıldığı, kayıtların bu şekilde işlendiği, davacı yanın bu ödemelerin kendilerine yapılmadığını savunduğu, davalı tarafından ödemelerin davacıya yapıldığının ispat edilemediği, zira banka havale bilgilerinde de böyle bir kayda rastlanmadığı, sonuç olarak bu miktardaki ödemenin davacıya yapılmamış olduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Yine davalı kayıtlarında ödemeye esas olarak gösterilen 11 adet çeşitli tarihlerde ödenmiş çeklerin ise 8’inin takastan ödendiği kaydının bulunduğu, 3 adetinin ise … ödenmesi olarak kaydedildiği görülmüştür. Bu durumda dava konusu edilen 05/02/2011, 02/03/2011, 05/04/2011, 20/04/2011, 15/05/2011 tarihli toplam 248.980,00 TL bedelli faturaların davalı kayıtlarında bulunması ve borç kaydının yapılması nedeni ile davacının alacak talebinde haklı olduğu, davalı … Ltd şirketinin bir kısım ödemeleri çek aracılığı ile bir kısım ödemeleri ise havale yolu ile yaptığını savunduğu ve havale yolu ile yapılan ödemeleri davacıya yaptığını ispat edemediği, çek ile yapılan ödemelerden … a ödendiği kaydı bulunan çeklerin davacıya ödeme niyetiyle yapıldığının kabulü gerektiği, davalı … tarafından bu miktarın davacı hesaplarına geçirilmemesinden davalının sorumlu tutulamayacağı, davalı şirketin havale yolu ile yaptığı ödeme miktarı toplamı 235.366,00 TL miktarında ise davacıya borçlu olduğu gözetilerek bu davalı yönünden talebin kısmen 235.366,00 TL olarak kabulüne karar verilmiştir. Davacının 248.980,00 TL toplam talebinden 235.366,00 TL’nin mahsubu sonucu ise bakiye 13.614,00 TL alacağın diğer davalı …’tan tahsili uygun görülmüştür. Zira bilirkişi raporlarında açıklandığı üzere 70.000,00 TL, 35.000,00 TL ve 88.000,00 TL bedelli çeklerin …’a ödendiğinin anlaşıldığı, …’ın davacı şirket adına para tahsil etmeye yetkisinin bulunmadığı, çekler takas yolu ile ödendiğinden bu ödemelerin hukuka uygun olarak yapılıp yapılmadığına ilişkin davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı, …’ın para tahsiline yönelik yetkisinin olup olmadığını araştırma imkanı bulunmadığı, zira çeklerin takas sisteminden ödendiği, bu sebeple 248.980,00 TL alacağın 235.366,00 TL’si dışındaki kısmından davalı şirketin sorumlu tutulamayacağı, bu miktardan diğer davalı ve yetkisiz temsilcinin sorumlu tutulması gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Davalı … Limited Şirketi yönünden; 235.366,00 TL’nin , 120.000,00 TL sine dava tarihinden, bakiyesine 09/10/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davalı … yönünden; 13.614,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Alınması gereken 17.007,82 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.049,30TL harç ile 2.202,65 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 12.755,87 TL karar ve ilam harcının 12.058,39 TL lik kısmının davalı … Limited Şirketi’nden, 697,48 TL lik kısmının davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 2.049,30 TL peşin harç, 25,20TL başvuru harcı, 3,80TL vekalet harcı ile 2.202,65 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.280,95 TL harcın 4.046,87 TL lik kısmının davalı … Limited Şirketi’nden, 234,08 TL lik kısmının davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 493,65TL tebligat ve posta gideri ile 5.100,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.593,65TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.506,51 TL’sinin davalı … Limited Şirketinden, 87,13 TL’sinin davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 24.925,62 TL vekalet ücretinin davalı … Limited Şirketinden; 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı … Limited Şirketi’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … Ltd. Şti. vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/11/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı