Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/322 E. 2020/480 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/322 Esas – 2020/480
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/322
KARAR NO : 2020/480

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :

DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkma/Ayrılma ve Kar Payı Alacağı
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TARİHİ: 07/10/2020
K.YAZIM TARİHİ : 09/10/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; … Tic. Taah. Ltd. Şti.’ni eski eşi ve halen şirket ortağı olan … ile birlikte kurduklarını, kuruluş tarihinden bu yana şirketin %10 hisse oranı ile şirketin ortağı olduğunu, …’ın ise şirketin kuruluşundan bu yana şirket temsilcisi ve müdürü olduğunu, ortağı olduğu şirketin ekonomik ve malı durumunun gayet iyi olduğunu, yıllık cirolarının oldukça yüksek, mal sicilinin temiz ve bankalardaki kredi limitinin de oldukça yüksek olduğunu, şirketin her türlü inşaat malzemesinin satışı, ahşap mobilya imalatı ve taahhüt işlen ile iştigal ettiğini, şirketin diğer ortağı eski eşi ile başlangıçta bir sorun yaşamasa da eşiyle arasında geçimsizliklerin başladığı günden buyana şirket işlen ile ilgili olarak hiçbir bilgilendirme yapılmadığını, eşiyle boşanma gerçekleştikten sonra şirketle ilgili bilgi verilmesini ve evrakların gönderilmesini talep ettiğini, ancak talebinin kabul görmediğini ve bilgi verilmediğini, şirketin kuruluşundan buyana uzun süre geçmesine rağmen şirketin kazancından kendisine pay verilmediğini, bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmadığını, şu anda şirketin üzerine arsa, dükkan ve araçların bulunduğunu, şirket müdürü olan eski eşinin boşanma nedeniyle şirketteki hakkını kendisine vermek istemediğini ve tehdit ettiğini, payını oğluna devretmesi için baskı yaptığını, şirketteki hakkını alamaması../…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…nedeniyle ekonomik sıkıntı çektiğini, şirket ortağı olarak ödenmesi gereken sigorta primlerinin de bugüne kadar ödenmemiş olduğunu, şirketin ödemesi gereken 18.000,00TL civarında olan sigorta primini dahi kendisinin ödemek zorunda kaldığını ve mağdur olduğunu, bu nedenle artık şirkette ortak olarak kalmak istemediğini, şirket ortaklığından çıkmak istediğini, ayrıca şirketin kurulduğu tarihten itibaren ticari faaliyetlerinin ve kayıtlarının incelenmesini ve geçmiş döneme ait kar alacağının hesaplanarak ödenmesini talep ettiğini, şirketteki haklarının korunması için şirketle ilgili tüm tedbirlerin ve şirketin sahip olduğu mallar üzerine konulmasını talep ettiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalması kaydıyla davanın kabulüne, ortağı olduğu şirketin ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00TL geçmiş döneme ilişkin kar payı alacağının yasal faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.000,00TL hisse oranına tekabül eden ayrılma payının %10 oranındaki şirket hissesinin gerçek piyasa değerinin yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ikame edilen davanın konusunun şirket ortaklığı ile alakalı olduğunu, davaya konu edilen hususların müvekkili …’ın şahsı ile herhangi bir alakasının bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şahıs yönünden dava açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını ve bu müvekkili için husumet yönünden davaya itiraz ettiklerini, davacının şirketin kuruluş tarihindeki yürürlükteki mevzuat hükümleri gereği davalı ortağın eşini şahsi güven ilişkisi ile ortak yaptığını, davacının şirketin kuruluşundan buyana şirket işleri ile ilgilenmediğini ve şahsi katkısının da bulunmadığını, maddi anlamda hiçbir katkısının olmadığını, nakdi sermaye bedelini dahi ödemediğini, ortaklığının kağıt üzerinde kaldığını ve bu durumu değiştirmek için hiçbir çaba göstermediğini, şirketin güncel olarak ufak tefek taahhüt işleri dışında herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını, iddia edildiği gibi yüksek cirosunun da bulunmadığını, banka kayıtlarında da görüleceği üzere yaklaşık 1.000.000,00TL ticari kredi borcunun bulunduğunu, şirketin herhangi bir karının da bulunmadığını beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, tanık beyanları, mahallinde yapılan keşif, 28.06.2019 tarihli bilirkişi raporu, 19.03.2020 tarihli bilirkişi raporu, 16.07.2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, limited şirket ortaklığından çıkma, ayrılma payı ve kar payının tahsili istemlerine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kamımın 638, maddesinin 2. fıkrasında Limited şirkette ortakların haklı sebebin varlığı halinde şirketten ayrılabilecekleri düzenlenmiştir. Bu hakkın kullanılabilmesi için şirket sözleşmesinde öngörülmüş olması gerekmez. Anılan madde aynen şu şekildedir: “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.”
Haklı sebep genel anlamda, ortaklık ilişkisinin devamını olanaksız kılan durumdur. Durumun meydana gelmesinde çıkacak olan ortağın kusurunun bulunup bulunmadığı da çıkma hakkının kullanılması açısından önem arz etmemektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 641. maddesine göre; ortaklıktan çıkmak isteyen ortak şirketten kar payının tahsili ile şirketteki payının gerçek değerinin ödenmesini talep edebilecektir. Nitekim somut olayda davacı şirket, ortağı bu taleplerde bulunmuştur.
Haklı sehep kavramı, limited ortaklığa ilişkin hükümler arasında açıklanmamaktadır. Bununla birlikte, haklı sebep tanımlanırken kollektif ortaklığa ilişkin TTK’nin 245. ve 255. maddelerinden yararlanılabilir. Buna göre haklı sebep, objektif iyi niyet kurallarına göre ortaklık ilişkisinin devamını çekilmez kılan hukuki bir olgudur. Bu olgu, ortağı ortak olmaya yönelten sebeplerin ortadan kalkması, ortaklık amacının gerçekleşmesinin imkânsız hale…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…gelmesi ya da güçlenmesi nedeniyle ortaya çıkabilir. Haklı sebebin kaynağı bir ortağa ilişkin olabileceği gibi, ortaklar arası ilişkiler ya da ortaklığın iç işleyişi olabilir. İleri sürülen vakıaların haklı sebep teşkil edip etmediğini, somut olayın özelliklerine göre hakim belirler.
Her somut olayda haklı sebep bulunup bulunmadığı, çıkma hakkını kullanan ortağın kişisel özellikleri ve şirketin yapısı da göz önünde bulundurulmak üzere ayrı ayrı incelenir.
Taraflar arasındaki davada davacı ortak şirketin diğer ortağının eski eşi olup, taraflar arasında boşanma gerçekleştikten sonra objektif iyi niyet kurallarına göre ortaklık ilişkisinin devamının çekilmez olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davacı ortak açısından haklı nedenlerle ortaklıktan çıkma koşulunun oluştuğu kanaatine varıldığından, davalı şirket hakkında açılan davacının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesi davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı şirketin kayıtlarına göre esas sermayenin tamamı ödenmiş olup, esas sermayenin %10’u davacı ortak adına kayıtlıdır. Dolayısıyla davacı ortağın şirket üzerinde hak sahipliği bulunmaktadır. Ayrılma akçesi olarak esas sermaye payının ortağın ayrıldığı tarihteki değeri esas alınmalıdır. Bununla birlikte, ayrılmanın mahkeme kararma bağlı olduğu hallerde, karar tarihine en yakın değerlerin esas alınması gerekmektedir. Nitekim 641/1. maddede de esas sermaye payının gerçek değerine uyan bir meblağa işaret edilmektedir. Bu itibarla, 202/2. ve 531. maddelerin kıyasen uygulanmasıyla ayrılma akçesi olarak esas sermaye payının karar tarihine en yakın değerine hükmedilmelidir.
Somut olayda, bilirkişi tarafından davacı ortağın ayrılma akçesinin hesaplanması için davalı şirketin incelenen 31.12.2019 tarihli mali tabloları dikkate alınmış olup, dosya kapsamına kazandırılan davalı şirketin gayrimeııkullerine ilişkin rayiç değer tespitleri de dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler neticesinde; davalı şirketin reel (öz varlığının 2.523.924,66TL olduğu, davacı ortağın şirketteki %10 payına denk gelen ayrılma akçesinin ise 252.392,47TL olduğu anlaşılmış olup, dosyaya kazandırılan kurumlar vergisi beyannamelerinde yer alan 2014-2019 yıllarına ilişkin gelir tablolarındaki net dönem karları 31.12.2019 tarihli bilançoda özkaynaklar içerisinde yer aldığından, dolayısıyla davacı şirketin yıllar itibariyle elde ettiği karlar, davacı ortağın hesaplanan 252.392,47TL tutarındaki ayrılma akçesi içerisinde hesaba katılmış bulunduğundan, bu açıdan ayrıca kar payı hesaplaması ve takdirine yer olmadığı dikkate alınarak, davacı … için TTK.nun 641/I.maddesi gereğince hesaplanan 252.392,47 TL ayrılma akçesinin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Ticaret Taahhüt Limited Şirketinden davacıya ödenmesine, dava konusu ortaklıktan çıkmaya izin verilmesi, çıkma payı ve kar payı ödenmesi davasının şirkete karşı açılması gerektiği anlaşıldığından, davalı ortak … hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı … hakkında açtığı davanın HUSUMET NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacının davalı … Ticaret Taahhüt Limited Şirketi hakkında açtığı davanın KABULÜNE;
Davacı …’ın TTK.nun 638/2 maddesi gereğince davalı … Ticaret Taahhüt Limited Şirketi şirket ortaklığından ÇIKMASINA,
Davacı ortağın şirket ortaklığından çıkması üzerine payının şirkete aidiyetinin verilen kararın olağan sonucu olması nedeniyle bu hususta ayrıca payların şirkete devrine ilişkin bir hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davacı … için TTK.nun 641/I.maddesi gereğince hesaplanan 252.392,47 TL ayrılma akçesinin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Ticaret Taahhüt Limited Şirketinden davacıya ÖDENMESİNE,
e-imza e-imza e-imza e-imza

3-Alınması gereken 17.240,93TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 17.205,03TL karar ve ilam harcının davalı … Ticaret Taahhüt Limited Şirketinden alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı olmak üzere toplam 71,80TL harcın davalı … Ticaret Taahhüt Limited Şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 419,40TL tebligat ve posta gideri ile 2.250,00TL bilirkişi ücreti, 384,90TL keşif harcı, 150,00TL keşif aracı ücreti olmak üzere toplam 3.204,30TL yargılama giderinin davalı … Ticaret Taahhüt Limited Şirketinden alınarak davacıya ödenmesine,
6-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı ile davalı …’ın ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/10/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza