Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/318 E. 2019/31 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/318 Esas – 2019/31

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/318 Esas
KARAR NO : 2019/31

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2017
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
K.YAZIM TARİHİ : 08/02/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalının inşaatını yaptığı Ankara ili … ilçesi … Mah. …ada … parseldeki A blok 6 ve 7 nolu bağımsız bölümün satışı konusunda toplam 525.000,00 TL bedelle anlaştıklarını, bu bedelin bır kısmını banka kredisi, bir kısmını araç devri ve bir kısmını verilen senetler nedeniyle nakit olarak ödendiğini, yapılan ödemelere göre davalıya fazladan 18317,00 TL ödediklerini, davalıya verilen 50.600,00 TL’lik senedin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, bu senet nedeniyle ödeme yaptıkları taktirde davalının sebepsiz zenginleşeceğini ileri sürerek 50.600,00 TL’lik kambiyo senedinden borçlu olmadıklarının tespiti ile davalıya fazladan ödenen 18.317,00 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; kambiyo senedinin, kayıtsız şartsız bir borç ikrarı olduğunu, müekkili tarafından davaya konu 03.02.2016 düzenlenme tarihli, 50.600,00 TL bedelli 20/06/2017 vadeli nakden kaydı içeren bono ödenmediğinden Üsküdar … Noterliğinden davalıya ödememe protestosu çekildiğini, daha sonra müvekkili tarafından mahkememizin 2017/104 değişik iş sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı alındığını, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla kambiyo senedine mahsus yolla icra takibine geçildiğini, borçlu tarafından ödememe protestosuna, ödeme emri veya ihtiyati hacze itiraz/ödeme yapılmadığını, davacının davaya konu bononun ödendiğine ilişkin herhangi bir yazılı belge sunamadığını, kambiyo senedinin illetten mücerret olduğunu, kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliğinin temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatından tamamen bağımsız olduğunu, bilindiği gibi kambiyo senedi hatır için, borç için ve teminat için verilebileceğini, dolayısıyla davacının aleyhine başlatılan icra takibine dayanak senedin borçlusu olmadığının ispatının davacı tarafa ait olduğunu, HMK gereği yazılı bir belge ile ispatı zorunlu olan dosyada davacı tarafın ödemeye yönelik herhangi bir belge sunamadığını, davacının borçlu olmadığı yönündeki iddiasına dayanak sunduğu belgelerle davalı müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia ettiğini, dava dosyasına sunulmuş olan belge ve sözleşmelere müvekkilinin taraf olmadığını, alacak talebine ilişkin davanın husumet yokluğundan reddelimesi gerektiğini, sunulan sözleşmelerin, devirlerin tarafları, tarihleri veya miktarlarının davaya konu bono ile uyumsuz olduğunu, davaya konu bononun, 03/02/2016 tarihinde tanzim edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine protesto çekildiğini, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına dayanak bononun müvekkili lehine düzenlendiğini, davacının sunduğu delillerin hiçbirinin müvekkiline olan borcu ödediğine ilişkin olmadığını, bonodaki nakden kaydının da iddialarını ispatlar nitelikte olduğunu beyan ederek, haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tapu kaydı, trafik tescil kayıtları, banka kayıtları, davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar, 28/11/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kambiyo senedi kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve fazladan ödendiği iddia edilen 18.317,00 TL ‘nin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalıya gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca borçlanıldığı ve üç adet sene verildiği, ödemelerin yapılmış olmasına ve fazla ödeme yapılmasına rağmen davalı tarafından 20/06/2007 vadeli 50.600,00 TL bedelli senedin iade edilmediği, haksız olarak takibe konduğu iddia edilmiş, davalı ise senedin illetten mücerret olduğu ve bu borcun ödenmediğini savunmuştur.
Kıymetli evrak, içerdiği hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülemediği ve başkalarına da devredilemediği vasıflı ve soyut bir borç ikrarıdır (bonoların düzenlendiği 27.01.2004 günü yürürlükte bulunan 6762 s. TTK m.557, 6102 s. TTK m.645 ve Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, 2.b., Ankara 1997, s.975; Kınacıoğlu, N.: Kıymetli Evrak Hukuku, 5.b., Ankara 1999, s.247). Bononun keşidecisi bonoda gösterdiği belirli bir bedeli kayıtsız ve şartsız olarak bizzat ödemek konusunda soyut bir taahhütte bulunmaktadır. Soyutluk (mücerretlik) ise senedin içerdiği hakkın doğumuna sebep olan temel hukuki ilişkinin senet metninden anlaşılamaması anlamına gelir. Soyutluğun senede yüklediği ilk özellik, hamilin artık senette gösterilen alacağın alacaklısı olduğu konusunda, senetten başka bir delil sunmasına gerek bulunmaması; alacağını sadece bu senetle ispatlayabilmesidir (Öztan, s.173; Poroy, R./Tekinalp, Ü.: Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 15.b., İstanbul 2001, s.25). Türk hukuk öğretisinde kambiyo senetlerinin içerdiği hakkın doğumu konusundaki baskın görüş sözleşme teorisi ile açıklanmakta bu da güven ilkesi ile desteklenmektedir. Bu teoriye göre kambiyo senedinin düzenlenmesi ile içerdiği hak derhal vücut bulmaz, borcun doğumu için ayrıca senedin borç altına girmek kastıyla lehdara da verilmesi yani teslime ilişkin bir de ayni sözleşmenin mevcudiyeti gerekir (Bozer, A./Göle, C.: Kıymetli Evrak Hukuku, 7.b., Ankara 2017, s.21; Yılmaz, A.L.: Kambiyo Senetlerinde Def’iler, İstanbul 2007, s.51; Öztan, s.106; Kınacıoğlu, s.30 vd.). Bu sözleşmenin kurulması Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri gereği karşılıklı ve aynı yöndeki iradelerin açıklanması ile mümkündür. İradelerin açıklanması ve sakatlanması konusunda da aynı Kanunun hükümleri dikkate alınır.
Bonoyu düzenleyen borçlunun ödeme vaadini içeren bir tür kambiyo senedi olan bonoda taraflar 688. maddede belirtilen şekli koşulların yanında bononun ihdas nedeni (malen/nakden ya da teminat kaydı ile alındığını), uyuşmazlık durumunda aralarındaki anlaşmaya göre yetkili olacak mahkeme, faiz gibi bononun geçerliliğine etki etmeyecek ihtiyari unsurları belirleyerek senede ekleyebilirler.
Somut olayda davacı tarafından davalıya verilen 03.02.2016 tarihli 20.06.2017 vadeli 50.600,00 TL bedelli senedin soyut borç ikrarını içerdiği ve ” nakden” kaydının düşüldüğü anlaşılmıştır.
Davacı tarafından bu senedin taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine istinaden verildiği ileri sürülmüşse de bu iddianın kesin ve senetle aynı değerdeki delillerle ispatlanamadığı, davacı tarafından yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla, senedin soyut borç ikrarını içeren özelliğinin aksi ispat edilemediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.177,86TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.133,46 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.930,87 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/01/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı