Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/305 E. 2019/87 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/305 Esas – 2019/87
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/305 Esas
KARAR NO : 2019/87

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Muarazanın Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2019
K. YAZIM TARİHİ: 08/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin müşterilerine yaptığı enerji satışı karşığında düzenlediği faturaların tahsilat işlemini kendi bünyesinde yürütmekle birlikte, bankaların elektronik tahsilat sistemleri veya anlaşmalı tahsilat merkezleri üzerinden yürüttüğünü, davalının bu kapsamda … adına tahsilat yapan alt bayilerden biri olduğunu ancak davalı bayinin sözleşmesinin 12/09/2017 tarihinde fesih protokolü ile feshedildiğini, ancak davalının, müvekkili şirketle herhangi bir sözleşmesel bağı kalmadığı halde … adına fatura tahsilatı yapmaya ve işlem ücreti almaya devam ettiğinin ve müşterilerden aldığı fatura bedellerini …’ya aktarmadığının tespit edilmesi üzerine noter kanalıyla ihtarneme çekilerek kendisinin uyarıldığını ancak ihtara rağmen davalının hukuka aykırı eylemini sürdürdüğünü, bu durumun müvekkili şirketin itibarını zedelediğini ve haksız rekabet oluşturduğunu beyan ederek, iş bu hukuka aykırı işlemlerin sona erdirilmesi için muarazanın önlenmesine ve davalının müvekkili şirket adına tahsilat yapmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dava, muarazanın önlenmesi talebine ilişkindir.
20/12/2018 tarihli oturumda dinlenen davacı tanığı …”Sincan Fatih Mahallesinde oturan annemin evinin elektriği kesildi. Sorduğumda faturayı zamanında yatırdığını söyledi. Makbuzu inceledim. Resmi bir makbuz değildi. Yazar kasa fişi, sıra fişi gibi üzerinde sadece tahsil edilen tutar ve tarihin yazıldığı basit bir belgeydi. Bu belgeyi alıp annemin tarif ettiği yere gittim. Gittiğim yerde bir fatura ödeme noktası olduğunu gördüm. Elektrik, su ve telefon faturası gibi bir sürü kurumun faturası tahsil ediliyordu. Sorunu anlattım. Birisi basit bir A4 kağıdına el yazısıyla annemin ismini not aldı. Kağıtta başka isimler de vardı, açma kapama parasını biz ödeyelim dediler. Benim anladığım insanların fatura bedellerini tahsil edip ilgili kurumlara yatırmayarak mağduriyetlere neden olduklarıdır. Çevreden sorguladığımda bir sürü benzer olay duydum. Ayrıca sonradan annemden duyduğuma göre annem faturayı ödedikten çok sonra davacı kurum ihtar göndermiş. Bunun üzerine annem faturayı ödediği ödeme noktasına gidip durumu anlatmış. Not almışlar. Fakat yine tahsil edilen para davacı kurum hesabına aktarılmamış ve bunun üzerine elektrik kesilmiş. Ben elektrik kesildikten sonra durumdan haberdar oldum. Aynı noktada tahsilat işlemleri devam ediyor. Fakat halen elektrik faturası tahsilatı yapılıyor mu bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekiline, davalının fatura tahsilatı yapmaya devam edip etmediği, mahallinde keşif yapılmasının gerekip gerekmediğiyle ilgili beyanda bulunması için süre verilmiş, davacı vekilinin 20/12/2018 tarihli dilekçe ve ekinde bir adet fotoğraf ibraz ettiği, davalının yetkisiz ve usulsüz olarak fatura tahsilatı yaptığı adresin tahliye edilmiş olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı arasında imzalanan 01/01/2017 tarihli … Bayilik Sistemi Sözleşmesinin 12/09/2017 tarihinde karşılıklı anlaşma yoluyla feshedildiği, buna rağmen davalının “… Mahallesi, … Bulvarı, No:…, …/Ankara” adresinde davacı şirket adına fatura tahsilatına devam ettiği, işlem ücreti aldığı, fatura bedellerinin davacı şirkete aktarımında gecikmelere ve dolayısıyla üçüncü kişilerin mağduriyetine neden olduğu, davalının davacı şirketle sözleşme yaparak faaliyette bulunması gerekirken bunu yapmayarak aracılık hizmetinde bulunması ve kendisini davacı şirketin bayisi gibi göstermesinin hukuka aykırı olduğu ve 6102 sayılı TTK’nun 55. maddesi gereğince haksız rekabet teşkil ettiği, bu itibarla davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmıştır. Fakat yargılama sırasında davalının yetkisiz ve usulsüz olarak fatura tahsilatı yaptığı adresin tahliye edilmiş olduğunun davacı tarafça bildirilmesi karşısında davanın konusu kalmamıştır. Hal böyle olunca, konusuz kalan davanın esasıyla ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihinde davasında haklı bulunan davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderlerinin dava açılmasına sebebiyet veren davalı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle, davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL karar ve ilam harcı, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77.00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 85,00 TL tebligat ve posta yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.nin 6/1. maddesi gereğince takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/02/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza

Tashih Şerhi
Mahkememizin 12/02/2019 tarihli ve 2018/305 esas, 2019/87 karar sayılı hükmünün kanun yoluyla ilgili kısmında; “Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.” şeklinde karar verilmiş ise de; karar tarihli oturumun tarafların yokluğunda yapılması karşısında, Mahkememiz hükmünün kanun yoluyla ilgili kısmının; “”Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.”” şeklinde tashihine karar verildi. 12/02/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza