Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/302 Esas – 2018/632

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/302 Esas
KARAR NO : 2018/632

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ: 23/10/2018
K.YAZIM TARİHİ: 02/11/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirkete…A.Ş. ile aralarında iş yaptığını, davalı şirketin müvekkili şirketten toplam 294.011,16 TL’lik mal alımı yaptığını, karşılığında 213.604,06 TL ödeme gerçekleştirdiğini, bakiye borcun 87.967,03 TL olduğunu, bu iş karşılığında … nolu 294.011,16 TL bedelli 26/07/2017 tarihli fatura kesildiğini, fatura bedelinin ödenmediği gibi davaya knu icra takibine haksız olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, müvekkili şirketin kalan bakiyeyi talep etmesine rağmen geri ödemesi yapılmadığını, iş karşılığında bir fatura kesilmiş olup, yapılan işin hak edilen karşılığının haksız ve nedensiz bir şekilde ödenmediğini, bakiye borç açısından davalı firma aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ödeme emri gönderildiğini, ancak davalı yanca hakısz ve hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli olarak hakkındaki icra takibine itiarz edildiğini, davalı şirketin itirazını haklı gösterecek bir durum söz konusu olmadığını, akdi ilişkisi ve malın teslimin inkar edilmediğini, alacağın tamamının likit ve muaccel olduğunu beyan ederek, davalının haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; öncelikle davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, bu yönden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin adresinin Ankara olduğunu, dolayısıyla Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın zamanaşımı süresi geçirildikten sonra açıldığını, bu itibarla da davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında ticari ilişki ve sözleşme bulunmadığını, kesinlikle kabul anlamanı gelmemekle beraber bir an için müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu ve bu ilişkiye istinaden faturalar düzenlenerek müvekkili şirkete gönderildiği kabul edilse dahi, müvekkili şirketçe işbu faturaların karşılıklarının ödendiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin davacı firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine, davacı tarafın takibin açılmasında kötüniyetli olması gözetilerek dava sonunda davacı aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; davacı tarafından sipariş üzerine mal üretip davalıya satımı ve montajı işini içeren eser sözleşmesi kapsamında yapılan iş bedelinin tahsili için düzenlenen faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 28/02/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 28.02.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Dava, İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca süresinde açılmıştır.
Davalı tarafça süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmuş, yetkili mahkemenin davalı şirketin merkezinin bulunduğu Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu ifade edilmiştir. Davalı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen iletişim bilgilerine bakıldığında adresinin “…Yenimahalle /Ankara” olduğu ve dosyaya alınan sicil kaydı örneğinden bu adresin dava açılmadan önce kayıtlı olan adres olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 6. maddesine göre; “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı Kanunun 10. maddesine göre; “sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.”
Davalı tarafça cevap dilekçesinde ve süresinde yetki ilk itirazında bulunulmuş olması ve dosya kapsamından davalının adresinin “…Yenimahalle /Ankara” olduğu, sözleşmenin ifa yerinin de mahkememiz yargı çevresinde olduğuna dair bir delil de bulunmadığından, öte yandan TBK 89.maddesinde para alacağı yönünden davacı alacaklının muamele merkezinin yetkili olduğu düşünülse dahi davacının adresinin de Ankara da bulunduğu anlaşıldığından, eldeki davada yetkili mahkeme, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesidir. Bu nedenle Mahkememizin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili olduğu belirlenen Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının yetki ilk itirazının kabulü ile, davaya bakmakla yetkili mahkeme Ankara Ticaret Mahkemeleri olduğundan mahkememizin yetkisizliğine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/10/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı