Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/276 E. 2018/533 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/276 Esas – 2018/533

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/276 Esas
KARAR NO : 2018/533

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 17/02/2015
KARAR TARİHİ : 20/09/2018
K.YAZIM TARİHİ : 27/09/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili işyerinin davalı nezdinde aboneliğinin mevcut olduğunu, Ağustos 2013 – Kasım 2014 fatura döneminde müvekkili şirketten “elektrik kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, sayaç okuma bedeli ve iletim bedeli” olarak bir kısım meblağın haksız olarak tahsil edildiğini, bu bedellere ilişkin olarak şimdilik 5.535,00 TL’nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında “aktif elektrik enerjisi tedarik sözleşmesi” aktedildiğini, 6446 sayılı yasa uyarınca tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevinin EPDK’ya ait olduğunu, kayıp kaçak bedeli EPDK’nın belirlendiği bir bedel olduğunu, müvekkilinin EPDK’nın belirlediği tarifelere uymak zorunda olduğunu, müvekkilinin EPDK’ın yayınladığı tarifeler üzerinden elektrik tedarikçisine sistem kullanım bedeli ve kayıp kaçak bedeli adı altında fatura kestiğini, bu bedelin, fatura karşılığı …A.Ş.’ye ödendiğini, müvekkilinin kayıp kaçak bedelini tüketiciye ödemek hususunda yükümlülüğünün bulunmadığını, haksız açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Davalı şirket kayıtları, bilirkişinin sunduğu 31/07/2015 tarihli bilirkişi raporu, 18/12/2015 tarihli ek rapor, 22/01/2016 tarihli ikinci ek rapor, 28/12/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, elektrik aboneliğine bağlı olarak kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli ve iletim bedeli olarak ödenen miktarın istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde esasa dair verilen 23/03/2016 tarihli karar, Yargıtay 3.HD’nin 08/03/2018 tarih 2016/9915E.-2018/2251 K. sayılı ilamı ile; Karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda değişiklik yapan ” 6719 sayılı ELEKTRİK PİYASASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” ‘un 21. maddesi ile, 6446 sayılı yasanın 14. Maddesine eklenen fıkralarda tarifelerin nasıl tespit edileceği açıklanarak, kanuna eklenen 10. fıkra da aynen, “(10) Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine 6446 sayılı Kanunda değişiklik yapan anılan 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile eklenen geçici maddede ” GEÇİCİ MADDE 20 – (1) Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” denilmiştir.
Yukarıda bahsedilen yasal düzenlemeler gözönüne alındığında; kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti , iletim ve sayaç okuma bedellerinin, elektrik satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığı, söz konusu bu bedellerin kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve kanunun temel amaçlarına uygun şekilde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlendiği; bu bedellerin belirlenmesi için alınan Kurul kararının Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağı, dağıtım şirketlerinin, kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlemde bulunamayacakları, mahkemelerin yetkisinin, bu bedellerin, Kurulun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı hale gelmiş olması, her ne kadar yasal düzenleme hakkında Anayasaya aykırılık iddiasıyla başvuruda bulunulmuş ise de, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi gözetildiğinde eldeki iş bu dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasal düzenleme gereği dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcının peşin alınan 94,53TL harçtan mahsubu ile bakiye 58,63TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 27,70TL başvuru harcı, 4,10TL vekalet harcı olmak üzere toplam 67,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 125,00 TL tebligat ve posta gideri ile 500,00 TL olmak üzere toplam 625,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, temyiz kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi.20/09/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı