Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/235 E. 2019/22 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/235 Esas – 2019/22

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/235 Esas
KARAR NO : 2019/22

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/01/2019
K.YAZIM TARİHİ : 01/02/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirkete 21/08/2017 tarihinde “Alüminyum Profil” sattığını ve buna ilişkin 7.277,93 TL bedelli faturayı düzenlendiğini, ayrıca müvekkili şirketin davalı şirketin yaptığı işlere karşılık 03/04/2017 tarihinde 196,77 TL ve 31/05/2017 tarihinde 512,06 TL olmak üzere toplam 708,83 TL ödeme yaptığını, davalı şirketin ise müvekkili şirkete 04/03/2017 tarih ve 153,99 TL tutarlı, 07/03/2017 tarih ve 42,78 TL tutarlı, 11/05/2017 tarih ve 512,06 TL tutarlı, 17/08/2017 tarih ve 1.666,63 TL tutarlı, 15/09/2017 tarih ve 325,09 TL tutarlı, 13/10/2017 tarih ve 795,62 TL tutarlı, 18/01/2018 tarih ve 472,24 TL tutarlı faturaları düzenlediğini, müvekkili şirketin 4.018,35 TL cari hesap alacağının bulunduğunu, davalı şirketin bu borcunu en kısa sürede ödeyeceğini belirtmesine rağmen bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine müvekkilinin davalı aleyhine Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı borçlunun haksız ve kötüniyetli bir şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, bugüne kadar davalı tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının elinde bu borcu ödediğine dair bir belge de bulunmadığını, davalı tarafın yargılama süresi boyunca zaman kazanmak için icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenle borca yapılan itirazın asılsız, kötüniyetli ve yersiz olarak yapıldığını beyan ederek, davalı borçlunun Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında dava dilekçesinde iddia edildiği gibi bir hizmet alımına ilişkin ticari ilişki kurulduğunu, ancak kesilen faturalar karşılığında yapılan işin ne şekilde ve nasıl yapıldığına ilişkin yazılı bir belge sunulmadığını, taraflar arasında herhangi bir sözleşme de bulunmadığını, davacının bu hizmeti tam verdiğine dair iddiasının tek taraflı bir iddia olduğunu, davacının cari hesap ekstresine dayanmadığı gibi rastgele faturaları icra takibine koyduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile bu fatura tanzim edilmiş olsa dahi sadece tanzim edilen faturanın icra takibine konulması ve buna istinaden işbu davanın açılması gerektiğini, zira hukukumuzda iade faturası ve sair kurumların bulunmakta olduğunu, sonuç itibariyle müvekkili şirket tarafından davacıya ödemesi yapılmamış hiçbir mal veya hizmet bulunmamasına rağmen davacının haksız olarak icra takibine geçmesi ve huzurda görülmekte olan davayı ikame etmesinin kabulünün mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddine, müvekkili aleyhine haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatılması nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, banka kayıtları, davalının 2017 yılı ait BA formları, davacıya ait ticari defter ve kayıtlar, 07/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; ticari satım ilişkisi nedeniyle cari hesaba alacağın tahsili için düzenlenen faturalara dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ticari satım sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 02.03.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 09.03.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava, hak düşürücü süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı, davalıya mal sattığını ve satım ilişkisi nedeniyle cari hesap bakiyesinin ödenmediğini ileri sürmüş; davalı ise herhangi bir mal ve hizmet alınmadığını, borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Davacı vekilince, ticari defter ve kayıtların incelenmesine yönelik olarak adresi bildiriminde bulunulmuştur. Davalı yana verilen kesin süre içinde defter ve kayıtlar sunulmamış, adres bildirimi yapılmamıştır. Mahkememizce, davalının ilgili dönem BA formları da celp edilmiştir.
Davacı yanın defter ve kayıtları ile davalının vergi dairesi kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 07/12/2018 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda; davacının ticari defter ve kayıtlarının delil gücünü haiz olduğu, davacı alacaklı tarafından düzenlenen 21/08/2017 tarihli 4.018,35 TL bedelli faturanın davalının kayıtlarında bulunduğunu ve davacının göre, ödemelerin mahsubu sonucunda davacının 4.018,35 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; taraflar arasındaki satım ilişkisi uyarınca davacı tarafından satılan malların teslim edildiği zira, davalı tarafından bu hususun vergi dairesine beyan edildiği, mal teslim alınmadığında dair savunmanın yerinde olmadığı, fatura bedellerinin ödendiğine dair ise dosyada bir delil bulunmadığı anlaşıldığından, sonuç olarak davacının alacaklı olduğu kanaatiyle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına,
2-4.018,35 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 274,49 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 68,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 205,86 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 68,63 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 109,73 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 146,50 TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.146,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/01/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı

TASHİH ŞERHİ

Mahkememizin 2018/235 esas sayılı dava dosyasının 15/01/2019 tarihli kararının birinci bendinde “DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına,” şeklinde belirtilmiş ise de icra dairesinin sehven yanlış yazıldığı anlaşıldığından;
Hükmün birinci bendinin “DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına,” olarak TASHİHİNE karar verilmiştir.16/01/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı