Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/234 E. 2018/246 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/234 Esas – 2018/246
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/234 Esas
KARAR NO : 2018/246

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 13/04/2018
KARAR TARİHİ : 18/04/2018
K.YAZIM TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankaca, davalıların murisi …’a 02/11/2011 tarihli 60.0000,00.TL tutarında Sabit Faizli Konut Finansmanı Kredisi kullandırıldığını, söz konusu kredinin teminatı olarak… ve…ın müteselsil kefaletinin yanısıra Ankara İli … ilçesi … Mah. … ada … parsel de kain 41 numaralı bağımsız bölüm üzerinde Banka lehine ipotek tesis edildiğini, …’ın 2017 yılı 8, 9, 10, ve 11. aylarına ait kredi taksitlerinin ödememesi, borcun davalılara keşide edilen ihtarda belirtilen sürede de ödenmemesi üzerini kredi hesabının kat edildiğini ve müvekkili bankanın tüm alacağının muaccel hale geldiğini, alacağın tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların 09/04/2018 tarihli dilekçeleri ile; kredi borçlusu …’ın vefat etmesi nedeniyle kredi borcunun sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiği, …’ın kredi tutarı ve süresini kapsayacak şekilde sigorta yapılması için talimatı olduğu, asıl borçluya haber verilmeden sigorta yapılmamasından davalıların sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı gerekçeleri ile borcun tamamına itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu beyan ederek, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 17/04/2018 tarihli dilekçe de ise; dava konusu uyuşmazlığın konut kredisi kullandırımından kaynaklanan, itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, söz konusu uyuşmazlığın çözömünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olmasına rağmen sehven Asliye Ticaret Mahkemesine dava açtıklarını beyan ederek, mahkememizce görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapılmıştır. Buna göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işleminin ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Yine aynı Kanunun 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda dava; davacı banka ile davalıların murisi arasında akdedilen bankacılık sözleşmesinden (Sabit Faizli Konut Finansmanı Kredisi) kaynaklanmaktadır. Davacı taraf, davalıların murisi …’ın kullanmış olduğu kredinin taksitlerini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla aleyhine başlatılan icra takibine de haksız yere itiraz edilerek takibin durmasına neden olunğunu belirterek davalıların itirazının iptalini talep etmektedir. Bu olayda davalı taraf “tüketici” sıfatını ve taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi de “tüketici işlemi” niteliğini taşımaktadır. Bu nedenle somut davayı yargılama görevi 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerine aittir. Görev dava şartıdır ve davanın her safhasında re’sen dikkate alınır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/04/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza