Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/233 E. 2019/92 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/233 Esas – 2019/92

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/233 Esas
KARAR NO : 2019/92

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2019
K.YAZIM TARİHİ : 11/03/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; …’un sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalı sürücünün tam kusuru ile 05/03/2016 tarihinde çarpıştığını, bu kaza neticesinde … plakalı araçta yolcu olan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, davalı sürücünün kullanmakta olduğu … plakalı aracın kaza tarihinde ZMMS poliçesinin diğer davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, mevzuat gereği davalı sigorta şirketine zararın giderilmesi için başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketince müvekkili için 09/08/2017 tarihinde 91.876,24 TL ödemede bulunulduğunu, ancak yapılan ödemenin eksik olduğunu, müvekkilinin ayrıca manevi yönden de zarara uğradığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 15.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirkete 28/04/2015-28/04/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başına 310.000,00 TL olduğunu, dava öncesinde dava konusu kaza sebebiyle müvekkili şirkete başvuruda bulunulduğunu, davacının maluliyeti nedeniyle 09/08/2017 tarihinde 91.876,24 TL ödeme yapıldığını, yeniden hesaplama yapılmasna karar verilmesi halinde bakiye tazminat tespitinde ödeme tarihi verilerinin dikkate alınması gerektiğini, yapılacak hesaplama neticesinde zararın karşılanmadığının tespit edilmesi halinde davacıya ödenen sigorta tazminatının faizi ile birlikte güncellenmesi gerektiğini, hesaplamanın TRH 2010 tablosuna göre teknik faiz oranı %1,8 olmak üzere yapılmasını talep ettiklerini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, emniyet kemeri takılmaması sebebi ile tazminattan indirim yapılması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve vekili tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, davacıya ait maluliyet raporu, 16/01/2019 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik maddi tazminatı ile manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Dava, ilk olarak Mahkememizin 2017/527 E sayılı dosyasında, kazada yaralanan davacılar … ve… tarafından davalılar aleyhine birlikte açılmışsa da; davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması, iki davacı açısından tüm şartların aynı olmaması nedeniyle yargılamanın hızlandırılmasına yönelik olarak 12/04/2018 tarihli duruşmada tefrik kararı verilerek davacı … yönünden dava, Mahkememizin bu esasına kaydedilmiş, yargılama yapılmıştır.
05/03/2016 tarihinde, dava dışı…’un sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucunda dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin
zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı tarafından bu açıklamalar kapsamında davalılardan talepte bulunulmuştur.
Sorumluluğun tespiti, kusur oranlarının belirlenmesi için alınan 06/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücünün şerit ve hız ihlali nedeniyle olayda tam kusurlu olduğu, davacının mevcut şartlar itibariye kural ihlali olmadığı ve kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce, rapordaki tespitler olayın oluşuna uygun bulunmakla bu kusur durumu esas alınarak değerlendirme yapılmıştır.
Davacının maluliyetinin tespiti için alınan AÜTF Adli Tıp ABD Bşk nın 27/06/2018 tarihli raporunda; davacının 9 ay gün süre ile geçici, %24 oranda kalıcı kısmi iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Tazminat hesabı için alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 16/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; sigorta poliçesinin düzenleniş tarihi olan 28.04.2015 itibariyle yeni genel şartların yürürlükte olmadığı, PMF yaşam tablosuna göre yapılan hesaba göre davacının maddi zararının ödeme tarihindeki verilere göre davalı sigorta şirketi tarafondan karşılanmış olduğu, rapor tarihine göre ise 15.364,43 TL bakiye zarar bulunduğu hesaplanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre, sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile, 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.(Yargıtay 17. HD nin 2017/4323 E 2018/4743 K sayılı ilamı)
Tüm açıklamalara göre; davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçe tarihi itibariyle yeni genel şartlar uyarınca değerlendirme yapılması gerekmediğinden, davacının maluliyeti Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliğine göre tespit edilerek, tazminat hesabı da PMF yaşam tablosu uyarınca yapılmıştır. Ancak, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan ödemenin tarihi itibariyle bakiye zarar bulunmadığı anlaşıldığından davacının maddi tazminat isteminin reddi gerekmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle davacına meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma, yaşı, maluliyet oran ve süresi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı sürücüden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
A-Davacının maddi tazminat isteminin reddine,
B-Davacının manevi tazminat isteminin kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 05/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline,
2-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
3-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 51,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 973,42 TL karar ve ilam harcının, davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 51,23 TL peşin harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen davacı … için 2.725,00TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 107,00 TL tebligat ve posta gideri ile 500,00 TL bilirkişi ücreti ile 400,00 TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 1.007,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.000,00 TL’nin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/02/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı