Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/228 E. 2021/711 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/228 Esas – 2021/711
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/228
KARAR NO : 2021/711

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/04/2018

BİRLEŞEN DOSYA (Mahkememizin 2019/243 esas, 2020/35 karar)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :10/04/2019
KARAR TARİHİ:29/09/2021
K.YAZIM TARİHİ:01/10/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Asıl davada davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın davalı ile yapmış olduğu sözleşmeler uyarınca konteynerler ürettiğini ve üretimlerin tamamlandığını ancak teslim alınmadığını, tüm siparişlerin toplam bedelinin 617.300,00 Euro’ya anlaşıldığını, davalı şirket tarafından müvekkiline tüm işler için 254.217,71 Euro ödendiğini, davalı firmanın siparişleri nedeni ile fabrika sahalarının ürünlerle dolu vaziyetle olduğunu, müvekkilinin alacaklı temerrüdü neticesinde elinde kalan malzeme nedeni ile fabrikasını etkili kullanamadığını, tarafların yaptığı sözleşme uyarınca teslimatın fabrika sahalarında yapılacağını ve gümrük-nakliye vs. maliyetine davalının katlanacağını, yıllardır teslim alınmayan malzemelerin depolama maliyetini de talep ettiklerini, siparişlerin hazır olduğunun bildirilmesine rağmen davalı tarafından teslim alınmadığını, siparişlerin alınmayacağının da müvekkiline denetildiğini,…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…davalının siperişleri teslim almıyorum, siparişleri …’ya sat beyanının da değerlendirerek 2017 yılı Nisan ayından itibaren fabrika sahasını işgal eden konteynetari 3. kişilere satmaya çalıştığını, konteynerlerin talebe özel üretim olması sebebiyle sadece 15 adedinin çok düşük bedelle toplam 103.33000 TL’ye satışının gerçekleştirilebildiğini, davalının ürünleri teslim almaması üzerine günlük 250,00 Euro depolama bedelinin işletildiğinin kendisine 05.04.2016 ve 19.04.2016 tarihli e-maillerle bildirildiğini, depolama alanı olarak çok büyük yer kaplayan ürünler nedeni ile müvekkili firmanın mağdur olduğunu ve çoğu üretimde zorluk yaşadığını, ürünlerin zarar görmemesi ve muhafazası için gösterilen çabanın da ayrıca hesaplamada dikkate alınması gerektiğini, davalı tarafça gönderilen Karşıyaka …. Noterliğinin … yevmiye numaralı 07.02.2018 tarihli ihtarnamede sözleşmelerden dönüldüğü beyan edilmişse de, tamamlanan eserlerin teslim için hazır beklediği, mevcut durumda alacaklı temerrüdü gerçekleşmiş iken ileri sürülen bu beyanın davalının kötü niyetinin somutlaşmış hali olduğunu, alacak temerrüdünün gerçekleştiğini ve sözleşme yükümlülüklerinin her iki tarafça da devam ettiğini, ürünlerin davalının onayladığı ve kendisi ile mutabık kalınan şekilde, kalitede ve miktarda üretildiğini ancak davalı tarafından teslim alınmadığını belirterek; yapılan toplam ödeme içerişinde … ve … numaralı siparişlerin ödemelerinin yapıldığının, ödemesi eksik yapılan siparişlerin … ve … mumaralı siparişler olduğunun tespiti ile tüm siparişlere ilişkin mahkemece saptanabilecek belirsiz alacaklarının şimdilik 2.500,00 Euro’luk kısmının davalıdan en yüksek faizi ile tahsiline, depolama bedel olarak Mahkemece belirlenecek belirsiz alacaklarının şimdilik 500,00 Euro’sunun davalıdan en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılmış olan sözleşmelerden ifasızlıktan dolayı caydıklarını ve bu zamana kadar karşı davacı tarafından ödenmiş olan 254.217,71 Euro’yu 10 gün içerisinde geri ödenmesini talep ettiklerini, mukabil davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılamadığını, ihtarnameden sonra tarafların yine sulh görüşmelerinde bulunduğunu ancak tarafların uzlaşamadığını, davalının akitten doğan ifa yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve imal etmiş olduğu malların ayıplı olduğunu, bu ayıpların beyan edildiğini ve e-mail yazışmalarından sabit olduğunu, bundan dolayı karşı davacının sözleşmelerden cayma hakkında sahip olduğunu ve caydığını, davalının her ne kadar davası ile karşı davacının konteynırları teslim almadığını iddia etse de bunun neticede 8 adet konteynırın davalıya teslim edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağını, davalının konteynırları teslim edebileceğinin anlaşıldığını, ancak karşı davacının ayıplı malı teslim almak gibi bir hukuki yükümlülüğünün bulunmadığını, imal edilen malların zamanında teslimata hazır olmadığından dolayı sözleşmelerden haklı olarak caydığını, bu gerekçeyle ödemiş olduğu 254.217,71 Euro’nun iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Asıl davada davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı firmadan 5 Şubat 2016 tarihli iki ayrı satın alma siperişi gerçekleştirdiğini, sipariş bedellerinin 229.950,00 Euro ve 364.300,00 Euro olduğunu, taraflar arasında daha önce yapılmış olan satın alma siparişlerinin bu yeni siparişler ile yenilendiğini, neticede geçerli olan akitlerin 5 Şubat 2016 tarihli iki ayrı satın alma siparişleri olduğunu, ayrıca 8 adet konteynerin yangına mukavemel ve sair teslerini yapmak üzere müvekkili firma tarafından 17.233,30 Euro bedelle alındığını ve ücretinin ödendiğini, yüklemeyi yapıp teslimat gerçekleştirmiş olacağını ve müvekkilinin ödemeleri yapacağını, konteynerlerin göstermesi gereken mukavemet ve güvenlik koşullarının önem arz ettiğini, bunun da davalı şirketin genel müdürü tarafından davacıya hem sözlü hem de E-mail ile bildirildiğini, yangın esnasında olası güvenlik risklerini test etmek için davalı şirketin 8 adet konteyner aldığını ve 50.000,00 Euro ödeyerek bağımsız bir bilirkişi tarafından … kentinde test ettirdiğini, davacı tarafından üretilen konteynerlerin bu testte başarısız ve…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…yetersiz kaldığını, testi gerçekleştirmenin dahi çok büyük zorluklarla yapılabildiğini, imal edilen konteynerlerin panellerinde ve sair parçaların birleştirilmesinin sadece bir konteynerde başarılabildiğini, diğer konteynerlerin parçalarının dahi birleştirlemediğini, çünkü imalat ve kaynak yapılırken boyutlardaki toleransların aşıldığını, davalı şirketin talep etmiş olduğu kalite ve teknik özellikler, yangına karşı güvenliği ve konteynerlerin statik yapısının istenilen şekilde olmadığından dolayı teslimata hazır bir maldan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, imal edilen konteynerlerin ayıplı olduğunu, taraflar arasından netice vermeyen sulh görüşmeleri ve herhangi bir hak kaybına uğramamak için gereken hukuki işlemi başlatıp İzmir …. Noterliğinin … yevmiye numaralı 07.02.2018 tarihli ihtarnamesiyle davalı adına taraflar arasında yapılmış olan sözleşmelerden ifasızlıktan dolayı caydıklarını beyan ettiklerini, davacının her ne kadar davalının temerrüde düştüğünü iddia etse de, bilirkişi kurulu raporuyla da sabit olduğu üzere …siparişin tamamlanmadığını, E-mail yazışmaları ile de sabit olduğu üzere konteynerlerin ayıplı olduğunu ve kullanıma müsait olmadıklarını, neticede 8 adet konteynerin davalıya teslim edilebildiğini, davacının sözleşmelerden haklı olarak caydığını, bu gerekçeyle ödemiş olduğu 254.217,71 Euro’nun iadesini talep etiğini belirterek haksız ve yersiz olarak müvekkili aleyhine açılan davanın reddine, mukabil davalarının kabulüne karar vermesini talep etmektedir.
Birleşen dosyada davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin 2018/228 sayılı dosyasında mevcut dava ve diğer tüm dilekçelerde açıklandığı üzere müvekkili firmanın 331.132,29 Euro alacaklı olduğunu, tüm çabalarına rağmen alacaklarının tahsil edemediklerini ve dava açtıklarını, neticesinde davacı borçlu tarafından iş bu davanın açıldığını belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davacı şirketin ticaret sicil kayıtları, Ankara Batı …. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. değişik iş sayılı dosyası, mahallinde yapılan keşif, 18/12/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 07/07/2020 tarihli birinci bilirkişi kurulu ek raporu, 18/12/2020 tarihli ikinci bilirkişi kurulu ek raporu, 21/06/2021 tarihli üçüncü bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizin 23/05/2019 tarihli oturumunun 1 nolu ara kararı uyarınca; süresinde açılmayan karşı davanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, dosya mahkememizin 2019/243 esas sırasına kaydedilmiş, bu dosya üzerinden de 22/01/2020 tarihli karar ile dosyanın mahkememizin 2018/228 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
GEREKÇE :Asıl davada talep, eser sözleşmesi nedeniyle iş bedeli alacağının … ve … numaralı siparişlere ilişkin olduğunun tespiti ile tüm siparişler yönünden saptanabilecek eksik kalan ödemelere ilişkin iş bedeli alacağının ve depolama bedelinin tahsili birleşen dosyada ise eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dava dosyasında 4 adel sipariş formu mevcuttur. Davacı vekili dört adet siperiş ile ilgili olarak; … kodlu sipariş ile 8 adet akuple konteyner ile ilgili çeşitli amaçlarla kullanılabilecek 8 adet 2 katlı konteyner sipariş edildiğini, tamamının teslim edildiğini, sipariş bedelinin $7.200,00 Avro olduğunu, … kodlu sipariş ile 1 adet WC-Mutfak konteyner ile ilgili 1 adet yatakhane konteyner ile ilgili üretiminin tamamlandığını, ancak teslim alınmadığını, sipariş bedelinin 5.850,00 Avro olduğunu, 815-158.02 kodlu sipariş ile 20 adet WC-Mutfak konteyneri, 44 adet yatakkane konteyneri ve 16 adet adet koridor konteyneri ile ilgili olarak üretiminin tamamlandığı, ancak teslim alınmadığı, bedelinin ödenmediğini, bedelinin 229.950,00 Avro olduğunu, … Kodlu sipariş ile 32 adet WC-Mutfak konteyner, 68 adet yatakhane konteyner ve 26 adet koridor konteyneri ile ilgili olarak siparişin tüm malzemelerinin alındığını, tavan ve şaselerinin üretildiğini, siparişin…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…dış panel kalınlığının 8 mm’den 12 mm’e çıkarılması talebinin davalı müşteri tarafından netleştirilmediği için panel sacları ve üretim için gerekli tüm diğer malzemeleri de dahil olmak üzere tüm malzemelerin fabrika sahasında beklediğini, sipariş bedelinin 364.300,00 Avro olduğunu, siparişlerden … kodlu siparişin tesliminin tamamlandığını, …, … kodlu siparişlerin üretimlerinin tamamlanmış olduğunu ancak teslim alnmadığını, … kodlu siparişin tavan ve şaselerinin üretildiğini beyan etmektedir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde; 5 Şubat 2016 tarihli iki ayrı satın alma siparişi gerçekleştirildiğini, sipariş bedellerinin 229.950,00 Avro ve 364.300,00 Avro olduğunu, taraflar arasında daha önce yapılmış olan satınalma siparişlerinin bu yeni siparişler ile yenilendiğini, neticede geçerli olan akitlerin 5 Şubat 2016 tarihli iki ayrı satın alma siparişleri olduğunu, ayrıca 8 adet konteynerin yangına mukavemet ve sair testler yapmak üzere müvekkili firma tarafından 17.233,30 Avro bedelle alındığını ve ücretinin ödendiğini beyan etmektedir.
Dava dosyasına mübrez, davalı tarafından davacıya ödeme yapılan 06.02.2016 tarihli … nolu dekontun açıklama bölümünde; sipariş numaraları: … , …, … olarak belirtilmiştir. Davalı tarafından satın alınan 17.200,00 Euro tutarındaki konteynerlerin ise dava dosyasına mübrez taraflar arasındaki e-posta yazışmalarından … nolu siparişe ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, 4 adet sipariş formuna istinaden çeşitli miktarlardaki konteyner alımları için taraflar arasında 4 ayrı anlaşmaya varıldığı anlaşılmaktadır. … nolu siparişe ilişkin malların teslim edildiği tarafların kabulündedir. Geriye kalan 3 siparişe ilşkin konteynerlerin de teslim edilmediği her iki tarafın kabulündedir. Davalı yan söz konusu konteynerlerin ayıplı olduğu için teslim alınmadığını beyan etmektedir. Taraflar arasındaki ticari ilişki incelendiğin de; konteyner imalatına ilişkin varılan anlaşmanın eser sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun “Ayıp Sebebiyle Sorumluluk” başlıklı 474. maddesinde; “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır…”
“İşsahibinin seçimlik hakları” başlıklı 475. maddesinde; “Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibi, aşağıdaki seçimlik haklarında birini kullanabilir: 1- Eser sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme…”
“Eserin kabulü” başlıklı 477. maddesinde; “Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır. Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmez ise eseri kabul etmiş sayılır.”
Yukarıdaki hükümlerden de anlaşılacağı üzere, usulüne uygun gözden geçirme sırasında fark edilmeyecek ayıplar için satıcının sorumluluğunun devam edeceği belirtilmiştir. … nolu siparişe ilşkin malların teslim alınmasından sonra davalı tarafından davacıya gönderilen 13.06.2016 tarihli e-postada gelen konteynerlerin kalitesinin çok kötü olduğu, tüm konteynerlerin aynı uzunluk ve genişlikte olması gerektiği, panellerin uygun olmadığı, yapışkanın çözüldüğü ve filmin bulunmadığı, 09.08.2016 tarihli e-postada ise konteynerlerin kalitesinin kabul edilemez olduğu ve bu konteynerleri satın almayacakları, (davacının) gönderdikleri statik raporunun almak istedikleri konteynerlerin statik raporu olmadığını, konteynerlerin sağlam ve sabit olmadığını, bu problemler için bir çözüm beklediklerini, 26.12.2016 tarihli e-postada ise sorunu çözüm için haber beklediklerini, bir../…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…ihtimal olarak bu konteynerleri (davacının) Afrika veya gelişmekte olan ülkeleri satılabileceğini belirtmiştir.
Davalı tarafından davacıya keşide edilen Karşıyaka …. Noterliği’nin 07.02.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinde ise; 05.02.2016 tarihinde … ve … olarak adlandınlan sözleşmelerin imzalandığı, konteynerlerin istenilen kalite düzeyine gelmemesiyle şikayetler ve onarım isteklerinin zamanında muhataba iletildiği ancak istenilen kalite düzeyine getirilmediği, ayrıca, konteynerlerin Almanya’da kullanılabilmesi için gereken yangına karşı mukavemet ölçülerinin sağlanamadığı, Almanya’da konteynerlerin yangın mukavemeti uzmanı bilirkişi tarafından test edildiği ve imal edilmiş konteynerlerin bu testlerde başansız olduğu, netice olarak konteynerlerin ayıpsız olarak imal edilemediği, sözleşmelerden ifasızlıktan dolayı caydıkları, ödedikleri 254.217,71 Avro’nun 10 gün içerisinde iadesini talep ettikleri hususları belirtilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ise; konteynerlerde istenilen kalite ve teknik özelliklerin bulunmadığı, yangına karşı güvenliğin ve konteynerlerin statik yapısının istenilen şekilde olmadığını beyan etmiştir.
Dava dosyasında mübrez sipariş formları incelendiğin de; uyuşmazlığı konu konteynerlere ilişkin yangına karşı güvenlik konusunda bir bilgiye rastlanmamıştır. Ancak, tarafların birbirlerine gönderdikleri e-postalarda söz konusu konteynerlere ilişkin olarak davacı tarafından davalıya TUBİTAK’tan alınan yangın direnç raporunun gönderildiği anlaşılmakla, davacının konteynerlerin yangın direnci ile ilgili olarak belli bir kaliteyi güvence verdiği anlaşılmaktadır.
Davacı günlük 250 Euro depolama bedeli talep etmektedir. Keşif günü mahallinde yapılan tespitlerde davalı tarafından verilen konteyner siparişlerinde monteli ve demonteli olanların fabrika sahasında, malzemeleri alınıp henüz imalatı yapılmayan konteyner malzemelerinin fabrikanın kapalı alanlarında depolandığı görülmüştür.
19/12/2007 tarih 26775 sayılı Resmi Gazedete yayımlanmış olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelikte belirtilen tedbirlerin davayı konu konteynerleri kapsamadığı görülmektedir. Haricen çıkan yangında alınması gereken tedbirlerin başında yangın söndürme cihazlarının hazır ve kullanılabilir durumda tutulması ile bu cihazları kullanacak kişilerin eğitilmiş olmasıdır. Ancak taraflar arasında kabul edilmiş teklifte, haricen çıkabilecek yangında konteynerlerin hangi şartlara dayanıklı olabileceği hususunda bir ifade bulunmamaktadır.
Davaya konu Konteynerin imalatından kaynaklanabilecek yangının en önemli nedeni, elektrik iç tesisatıdır. Konteynerlerde bilirkişiler tarafından yapılan incelemelerde; iç tesisatta kullanılan kabloların yangına dayanıklı cins … tipi 5×4 mm’lik … marka olduğu tespit edilmiştir. İç tesisatta kullanılan Anahtarlı Otomatik Sigortalar ile 30 mA korumalı Kaçak Akımı Koruma Şalterinin ise … marka okluğu tespit edilmiştir. Anılan malzemeler ile markaları göz önüne alındığında, Konteyner elektrik iç tesisatının güvenli olduğu düşünülmektedir.
Sipariş formlarının eki olan konteyner teknik özellikleri incelendiğinde; konteynerlerin ana karkasını çelik konstrüksiyon malzemeler oluşturmaktadır. Tavan, taban ve dış duvar yüzeyleri metal sac kaplama, iç duvarlar çimentolu levhadır. Duvar araları taş yünü ve cam yünü dolgudur. Pencereleri PVC doğrama, dış kapısı çelik kapı, iç kapıları MDF panel kapı, konteyner zemini 3 mm PVC zemin kaplaması, konteyner koridoru 3 mm Endüstrüyel PVC kaplaması (yangına dayanıklı), merdiven kovası 3 mm Endüstriyel PVC kaplaması (yangına dayanıklı) olarak belirlenmiştir.
Konteynerlerde kullanılan diğer malzemeler ile ilgili olarak ise gerek konteynerlerin gerekse konteyner imalatında kullanılan malzemelerin yangına dayanıklı olacağına dair özel bir şart bulunmamaktadır. Sipariş formlarının eki olan konteyner teknik özelliklerinde sadece merdiven kovası zemini ile konteyner koridorunun zemin kaplamasının yangına dayanıklı…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…olacağı belirtilmektedir. Buradan olası bir yangında konteyner koridorlarının ve merdiven kovası zeminindeki zemin kaplamasının yangına dayanıklı olacağı anlaşılmakla birlikte söz konusu malzemenin ne kadar süre ile yangına dayanaklı olacağına dair bir bilgi yer almamaktadır. Konteyner koridorları zemininde ve merdiyen kovası zemininde kullanılacak PVC malzemelerin yangına dayanıklı olup olmadığı hususunun laboratuar koşullarında incelenmesi gerektiği ve şayet bu alanlardaki zemin kaplaması yangına dayanıklı değil ise zemin kaplamasının yangına dayanıklı olanla değiştirilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Ancak her iki taraf 23/06/2021 tarihli duruşmada, zemin kaplamasının yangına dayanıklı olup olmadığı hususu incelenmeksizin karar verilmesini talep etmiştir.
Denetime elverişle, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişiler … , … ve …’nun 19/12/2019 tarihli kök raporu ve bilirkişiler … , … , … ve …’nun 07/07/2020 tarihli ek raporu ve bilirkişiler … , … , … ve …’nun 18/12/2020 tarihli ek raporuna göre; … Sipariş Kodlu … Konteyner imalatının tamamlanarak davalıya teslim edildiği, söz konusu konteynerlere ilişkin olarak 17.200,00 Euro bedelin davacıya ödendiğinin her iki tarafın da kabulünde olduğu, … Sipariş Kodlu 5.850,00 € bedelli Mutfak ve Yatakhane Konteyneri imalatının tamamlandığı, ancak davalı tarafından teslim alınmadığı, davalı tarafından davacıya ödeme yapılan 08.02.2016 tarihli … nolu dekontun açıklama bölümünde … nolu siparişe de yer verildiği, söz konusu dekontları anılan siparişe ilişkin ödemenin davacıya yapıldığının anlaşıldığı, söz konusu siparişe ilişkin alındının davacının da kabulünde olduğu, bununla birlikle bahse konu konteynerlerin davalı tarafından teslim alınmadığı gerekçesi ile davacı tarafından kiraya verildiği, … kodlu siparişin (20 adet WC-Mutfak konteyter, 44 adet yatakhane konteyner ve 16 adet koridor konteyner) mondeli ve demomteli olarak davacı tarafından üretildiği, ancak konteynerlerin çatısının imal edilmediği, davacı tarafından 9 adet WC-Mutlak konteyner ile 19 adet yatakhane konteynerinin toplamda 46.743,43 € bedel ile satılmış olduğu, geriye 11 adet WC-Mutfak konteyner ile 25 adet yatakhane ve 16 adet koridor konteyner kaldığı, 229.950,00 € sipariş tutarından geriye, davacı tarafından satılan konteynerlerin bedelinin sipariş bedeli üzerinden hüküm altına alınması gerektiğinden, satılan 19 adet konteynerin sipariş bedeli olan 90.356.00 €’nun ve eksik imalat bedeli olan 17.250,00 € düşüldüğünde davacıya 132.344,00 €’nun kaldığı, … kodlu siparişin (32 adet WC-Mutfak konteyner, 68 adet yatakhane konteyneri ve 26 adet koridor konteyneri) ile ilgili tüm malzemelerinin alındığı ancak konteyner imalatlarının yapılmadığının 31.10.2016 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, ancak söz konusu malzemelerin keşif tarihi itibari ile malzemelerin bir kısımın davacı tarafından başka konteyner imalatlarında kullanıldığının tespit edildiği, bir kısım malzemelerin ise tamamının davacıya ait fabrika sahasında ve depolarında bulunmadığı, 346.300,00 € sipariş bedelinden; kullanılan malzemelerin bedeli olan 117.921,00 €’nun ve fabrika sahasında bulunmayan malzemeler ile işçilik bedeli olan 107.004,72 €’nun düşülmesi sonrasında geriye 121.374.28 €’nun kaldığı, davacı tarafından imal edilen konteynerlerin ayıplı olmadığı,… Sipariş Koduna ilişkin 17.200,00 € tutarında alacağın tahsil edildiği, … Sipariş Koduna ilişkin 5.850,00 € tutarında alacağın tahsil edildiği, … Sipariş Koduna ilişkin satılan konteynerlerin bedelinin sipariş bedeli üzerinden hüküm altına alınması gerektiğinden 132.344 Euro alacağının bulunduğu, … Sipariş Koduna ilişkin davacının 121.374,28 € alacağının bulunduğu, hal böyle olunca … nolu ve … nolu siparişler için davacının davalıdan toplamda 253.718,28 € alacaklı olduğu, … ve … nolu sipariş bedelleri için ödenen tutarlar haricinde davalı tarafından 231.730,21 € tutarında ödeme yapıldığı, davacının alacaklı olduğu tutardan davalı tarafından yapıdan ödemeler düşüldüğünde, 21.988,07 € alacağının bulunduğu, davacı tarafından şimdilik 2.500 €’nun talep edildiği,…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…her iki tarafın da kabulünde olan … nolu ve … nolu sipariş formlarında; ödeme koşullarının yerine getirilmesinden sonra konteynerlerin davalıya teslim edileceğinin belirtildiği, ancak, her iki siperişe ait ödemelerin tamamının davalı tarafından davacıya yapılmadığı, hal böyle olunca, davalının, konteynerlerin zamanında teslim edilmemesinden dolayı sözleşmelerden caydıkları gerekçesinin haklı bir nedene dayanmadığı, davacı tarafından imal edilen konteynerlerin ayıplı olmadığı dikkate alındığında; davacı tarafından üretilen konteynerlerin ve üretimi yapılmamış konteyner malzemelerin davacıya ait fabrika sahasında depolanma ücretinin aylık 1.000,00 € olabileceği, davalıdan 05.04.2016 tarihinden itbaren depolama ücreti talep edildiğinden bu tarihten dava tarihine kadar 2 yıl 5 gün için toplam 24.167.00 € depolama ücreti ödenebileceği, depolama bedeli olarak davacı tarafından ise şimdilik 500 €’nun talep edildiği anlaşıldığından, asıl davada davacı .. Ltd. Şti.nin açtığı alacak davasının kabulüne, birleşen Mahkememizin 2019/243 esas sayılı dosyasında davacı …’nin açtığı alacak davasının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davacı … Ltd. Şti.nin açtığı alacak davasının KABULÜNE,
2.500,00 Euro konteynır bedeli, 500,00 Euro depolama bedeli olmak üzere toplam 3.000,00 Euro alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca Euro cinsi üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak fiili ödeme günündeki döviz satış kuru üzerinden -.TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına,
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.024,65TL karar ve ilam harcından peşin alınan 257,29TL harcın mahsubu ile bakiye 767,36TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)384,90TL keşif harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
c)Davacı tarafından yatırılan 257,29TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı ve 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 298,39TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı tarafından sarf edilen 3.700,00TL bilirkişi ücreti, 218,60TL tebligat ve posta gideri ile 400,00TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 4.318,60TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Birleşen Mahkememizin 2019/243 esas sayılı dosyasında davacı …’nin açtığı alacak davasının REDDİNE,
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.300,00TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.240,70TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 89.744,77TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c)Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

Dair, davacı/davalı vekili ile davalı/davacı vekilinin yüzlerine karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.29/09/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza