Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/224 E. 2018/386 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/224 Esas – 2018/386

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/224 Esas
KARAR NO : 2018/386

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2016
KARAR TARİHİ: 05/06/2018
K.YAZIM TARİHİ : 28/06/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı tarafından satılan elektrik enerjisi nedeni ile müvekkiline tüketim bedeli haricinde sistem kullanım/ dağıtım bedellerinin fatura edildiğini, anılan faturalarda alacak kalemlerinden olan “sistem kullanım bedeli”nin de bir bölümünün kayıp kaçak bedelini kapsadığını, müvekkilinin bilgisi dahilinde olmayan kayıp kaçak bedelinden sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını belirterek, abonelik tarihinden itibaren davalı yana ödemek zorunda kalınan kayıp kaçak bedelinin, perakende satış hizmeti bedeli, sayaç okuma bedeli, dağıtım ve iletim bedelleri ve bu bedeller üzerinden tahsil edilen bedellerin şimdilik 300,00TL’sinin ödenme tarihlerinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak ve kısmi dava olarak açılamayacağını, 03.06.2016 tarihinde kayıp kaçak hususunda düzenleme yapıldığını ve yasalaştığını, davanın taraflarının tacir olduğunu, davacı tarafın sözleşmede ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği kalemlerin tekrar kendisine ödenmesini talep edebilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine, aksi taktirde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davacı adına tahakkuk ettirilen faturalar, abonelik sözleşmeleri ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, elektrik aboneliği nedeniyle faturalara yansıtılan perakende satış hizmeti bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim bedeli ve dağıtım bedeli vs ek ödentilerin iadesi istemine ilişkindir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi nin … E, … K sayılı ilamı ile dava usulden reddedilerek talep üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir.
17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda değişiklik yapan ” 6719 sayılı ELEKTRİK PİYASASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” ‘un 21. maddesi ile, 6446 sayılı yasanın 14. Maddesine eklenen fıkralarda tarifelerin nasıl tespit edileceği açıklanarak, kanuna eklenen 10. fıkra da aynen, “(10) Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine 6446 sayılı Kanunda değişiklik yapan anılan 6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile eklenen geçici maddede ” GEÇİCİ MADDE 20 – (1) Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” denilmiştir.
Yukarıda bahsedilen yasal düzenlemeler gözönüne alındığında; perakende satış hizmeti, iletim ve sayaç okuma bedellerinin, iletim bedeli ve dağıtım bedelinin elektrik satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığı, söz konusu bu bedellerin kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve kanunun temel amaçlarına uygun şekilde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlendiği; bu bedellerin belirlenmesi için alınan Kurul kararının Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağı, dağıtım şirketlerinin, kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlemde bulunamayacakları, mahkemelerin yetkisinin, bu bedellerin, Kurulun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı hale gelmiş olması, her ne kadar yasal düzenleme hakkında Anayasaya aykırılık iddiasıyla başvuruda bulunulmuş ise de, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi gözetildiğinde eldeki iş bu dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasal düzenleme gereği dava konusuz kalmıştır.
Açıklanan nedenlerle, konusuz kalan davanın esasıyla ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihinde dava açmakta hukuki yararı bulunan davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
1-Alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından sarf edilen 129,15 TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereği 300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/06/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı