Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/222 E. 2018/466 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/222 Esas – 2018/466

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/222 Esas
KARAR NO : 2018/466

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
K.YAZIM TARİHİ : 17/07/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili … ile davalı arasında 2017 Şubat ayında imzalanan araç kiralama sözleşmesi gereği müvekkili …’ın 2015 madel fiat marka aracı bir aylığına kiraladığını ve kira bedelini peşin olarak davalı tarafa ödediğini, davalı yanın, sözleşme imzalandığı sırada sözleşme üzerinde bitişik ve yapışık şekilde yer alan ve sözleşmeden kesilerek takip konusu yapılan kambiyo senedini boş şekilde davacı müvekkillere imzalattığını, sözleşme imzalandığı sırada müvekkillerinin yanında …’ın da bulunduğunu, bir ayın sonunda aracı teslim eden müvekkili …’ın her ne kadar sözleşme örneğini davalıdan istemiş ise de davalı tarafça bu isteğine olumlu cevap verilmediğini, davalı yanın sözleşme üzerinde yer alan boş senedi müvekkillerinin iradesi dışında doldurarak ve sözleşmeden keserek Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosya ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığını ve takibin kesinleştiğini, bunun üzerine müvekkili …’in, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosya ile suç duyurusunda bulunmuşsa da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, iş bu soruşturma dosyasında şüpheli …’un ifadesinde açıkça kayınbiraderi … ile birlikte araç kiralama işi yaptıklarını, … isimli kişiye … marka aracı kiraya verdiklerini, dört ay sonra aracı kazalı ve motoru yanık halde bulduklarını, şahsa ulaşamadığını, 26.000,00 TL civarında zararları olduğunu, senedi bu sebeple icraya koyduklarını ikrar ettiğini beyan ederek, davanın kabulü ile, haksız ve kötüniyetli olarak açılan takip, müvekkili ve ailesini maddi manevi açıdan zora sokacağından İİK md. 392/1 gereği ve yine İİK md. 72/3 gereği icra dosyasına yatan paranın davalı alacaklı tarafından çekilememesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, ödenen miktarların istirdadına, haksız ve kötüniyetli başlatılan takibe ilişkin olarak dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE :Dava, kira sözleşmesi gereği düzenlendiği tarafların kabulünde olan senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalının soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde; senedin kira ilişkisi nedeniyle verildiğini ikrar ettiği, kiralanan araçtaki hasar nedeniyle oluşan zarar için teminat olarak tutulduğunu açıkça belirttiği görülmüştür.
Mevcut dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 05/04/2018 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesi’ne genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık, kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Eldeki davada, dava konusu senedin kira sözleşmesi nedeniyle verildiği iddiaları ileri sürülmüş olmakla, burada tartışılacak husus, taraflar arasında inkar edilmeyen kiracılık ilişkisi nedeniyle kira konusu çekicide hasar ve buna bağlı davalının alacağının bulunup bulunmadığıdır.
6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; uyuşmazlığın temeli kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davanın açıldığı 05/04/2018 tarihinde yürürlükte olan HMK.nun 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir.
Bu açıklamalara göre, dava tarihinde yürürlükte olan HMK.nun 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu sonuç ve kanaatiyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davaya bakmakla görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan HMK 114/1-c 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine,
1-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 3-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/07/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı