Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/217 E. 2019/123 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/217 Esas – 2019/123
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/217 Esas
KARAR NO : 2019/123

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 04/04/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019
K. YAZIM TARİHİ: 21/03/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/08/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olarak davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu, davacıya ait araçta hasar ve değer kaybı oluştuğunu, aracın tamir için 09/08/2017 tarihinde … Servisine teslim edildiğini ve 09/11/2017 tarihinde teslim alındığını, aracın … isimli işyerinin 13 kişilik personel servisi ve bir kısım malzeme taşımacılığı için kullanılmakta olduğunu ve aracın serviste kaldığı 3 aylık süre boyunca davacının aracı kullanamamasından dolayı büyük bir ticari kazanç kaybına uğradığını, davalı sigorta şirketine hasarın tazmini için 06/03/2018 tarihinde başvuru yapılmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL değer kaybı ve 1.000,00 TL ticari kazanç kaybının davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 33.000,00 TL poliçe limitiyle sigortalı olduğunu, davacıya hasar bedeli olarak 8.107,79 TL ödeme yapıldığını, bakiye teminat limitinin 24.892,21 TL olduğunu, davacıya ait araçta meydana gelen hasar tutarı ile değer kaybının ilgili Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere sigorta teminatı kapsamında olduğunu, ancak tamir süresi araç yoksunluk kaybına ilişkin herhangi bir sorumlulukları olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan ve araç değer kaybı ile kazanç kaybından (mahrumiyet zararı) oluşan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, 07/08/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında aracının hasar gördüğünü ve buna bağlı olarak değer kaybına uğradığını, ayrıca tamiri süresince aracından mahrum kalması nedeniyle zarara (kazanç kaybına) uğradığını iddia ederek davalı sigorta şirketinden tazminat talep etmektedir.
Taraf delilleri toplandıktan ve hasar dosyasının bir sureti getirtildikten sonra davaya konu trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı ile varsa davacının uğradığı araç mahrumiyet zararının hesaplanması bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 20/12/2018 tarihli raporda özetle; kazaya karışan araç sürücülerinden hangisinin kırmızı ışık ihlali yaptığının tespit edilemediği, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi gereği kusurun yarı yarıya paylaştırılması gerektiği, davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/b-d, 52/a ve 57/a maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesinin yanında dikkatsizliği ve tedbirsizliği de görüldüğünden dolayı olayın meydana gelmesinde % 50 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın da 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/b-d, 52/a ve 57/a maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesinin yanında dikkatsizliği ve tedbirsizliği de görüldüğünden dolayı olayın meydana gelmesinde % 50 oranında kusurlu olduğu, sürücülerin kusur oranları dikkate alındığında davacıya ait … plakalı araçta kaza nedeniyle reel piyasa koşullarına göre 2.000,00 TL, Sigorta Genel Şartları hesaplama yöntemine göre ise 17,50 TL değer kaybının meydana geldiği, sigorta şirketinin araç yoksunluk kaybı sorumluluğunun bulunmadığı yönünde kanaat belirtilmiştir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine dosya tekrar kendisine tevdi edilen bilirkişi tarafından sunulan 29/01/2019 tarihli ek raporda, kök rapordaki görüş ve kanaatin yinelendiği görülmüştür.
Davacı vekili 07/02/2019 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 1.000,00 TL olan değer kaybına ilişkin tazminat talebini 2.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 20/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ve 29/01/2019 tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 07/08/2017 tarihinde meydana gelen davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda kaza tarihi itibarıyla davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMSS poliçesiyle sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü …’ın % 50 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın da aynı şekilde % 50 oranında kusurunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazası 07/08/2017 tarihinde meydana gelmiş, … plakalı aracın kaza tarihini de kapsayan 10/11/2016-10/11/2017 vadeli ZMSS poliçesi 10/11/2016 tarihinde düzenlenmiştir. 01/06/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonra meydana gelen kaza sebebiyle, yine bu tarihten sonra düzenlenen poliçeye dayalı olarak değer kaybı talebinde bulunan davacının aracında oluşan değer kaybının belirlenmesi bakımından 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin gözönünde bulundurulması gerekmektedir. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartları gereğince bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme neticesinde davacı aracında, sürücülerin kusur oranları da nazara alınarak 17,50 TL değer kaybının meydana geldiğinin belirlenmesi ve davacının bu zararından 2918 Sayılı KTK’nun 85/1, 91 ve ZMSS Genel Şartları A.3 maddeleri gereğince davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunması karşısında, davacının araç değer kaybına ilişkin tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı, onarımı süresince aracın kullanılamaması nedeniyle kazanç kaybına uğradığını ileri sürerek davalı sigorta şirketinden 1.000,00 TL tazminat talep etmiş ise de; araç mahrumiyetinden kaynaklanan zararın gerçek zarar kapsamında olmadığı ve bu zarardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE;
a)Davacının araç değer kaybına ilişkin tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 17,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Davacının araç mahrumiyet zararına (ticari kazanç kaybı) ilişkin tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslahla alınan 52,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,57 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 152,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 652,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 3,80 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 17,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/02/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza

Tashih Şerhi

Mahkememizin 26/02/2019 tarih ve 2018/217 esas, 2019/123 karar sayılı hükmünün kanun yoluyla ilgili kısmında; “Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.” şeklinde karar verilmiş ise de; davanın miktarı nazara alındığında kesin karar olması gerektiğinden, Mahkememiz hükmünün kanun yoluyla ilgili kısmının; “Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.” şeklinde tashihine karar verildi. 26/02/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza