Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/21 E. 2018/758 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/21 Esas – 2018/758
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/21 Esas
KARAR NO : 2018/758

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 16/10/2017
KARAR TARİHİ: 27/11/2018
K. YAZIM TARİHİ: 26/12/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında inşaat/yapım işlerinden dolayı cari hesap ilişkisi bulunduğunu, bu cari hesap dolaysıyla da davalı şirketin müvekkili şirkete 31/12/2010 tarihi itibariyle 13.410,28 TL borcu bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket için yapmış olduğu inşaat/yapım işlerine esas faturaları kestiğini ve davalı şirkete gönderdiğini, bu hususun her iki şirketin ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, davalı şirket tarafından yapılan işlere istinaden müvekkili şirkete bir miktar para ödendiğini ancak 31/12/2010 tarihi itibariyle davalı şirketin bakiye 13.410,28 TL borcu kaldığını, bugüne kadar bu meblağın davalı şirketçe ödenmemesi nedeniyle davalı şirket aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafça süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek; davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı sebebiyle asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının haksız olarak talep ettiği alacak kalemlerinin her biri için zamanaşımı, husumet, derdestlik, dava şartı yokluğuna ilişkin ilk itirazda bulunduklarını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, söz konusu itirazın iptali davasının faturaya dayalı icra takibinden kaynaklandığını, tarafların tacir olup aralarındaki ilişkinin ticari bir işten kaynaklandığını, bu nedenle görevli mahkemenin Ankara Batı Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak davalı şirketin, davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, icra dosyasına sunulan faturaların niteliği gereği tek taraflı olarak tanzim edilebilen bir evrak olduğunu, davacının davalı şirkete karşı herhangi bir hizmeti ve borcu bulunmadığını, faturadaki bedeli ve içeriği kabul etmediklerini, borcu kabul etmemekle birlikte temerrüde düşürülmeksizin faiz talebi olamayacağından asıl alacağın yanında faiz talebinin de dayanağı olmayan bir alacak kalemi olduğunu, bu nedenle mahkemenin görevsizliğine karar verilerek görevli mahkemenin Ankara Batı Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirlenmesine, haksız ve kötüniyetli olarak davalı şirket aleyhine açılan davanın reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin… esas sayılı takip dosyası, taraflar arasında imzalanan 31/03/2008 tarihli sözleşme sureti, 17/05/2018 tarihli bilirkişi kök raporu, 26/10/2018 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/12/2017 tarih 2017/438-311 E.K. sayılı görevsizlik kararı ile gönderilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… esas sayılı icra dosyasının bir sureti dosyamız arasına celp edilmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 29/09/2017 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasıyla 13.410,28 TL asıl alacak, 10.482,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.892,61 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirket vekilinin 10/10/2017 tarihli dilekçesiyle borca itiraz edilmesi üzerine 11/10/2017 tarihinde icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 16/10/2017 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, varsa davacı alacağının tespiti bakımından davacı ile davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 17/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2010 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64. ve müteakip maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığı ve sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, davanın dayanağı olarak gösterilen faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi olan 29/09/2017 tarihi itibarıyla davalı şirketten 13.410,28 TL alacaklı gözüktüğü; davalı şirketin 2010 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, ancak kanış tasdiklerinin bulunmadığı, 6102 sayılı TTK’nun 64. vd. maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşımadığından sahibi lehine delil gücüne sahip olmadığı, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, 2010 yılı hesap ekstresinin davacı şirketle birebir aynı olduğu, 31/12/2010 tarihi itibarıyla davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacı şirkete 13.410,28 TL borçlu gözüktüğü, bununla birlikte davalı şirketin 02/11/2015 tarihinde A … seri numaralı fatura ile davacı şirkete %18 KDV dâhil 13.410,28 TL tutarında fiyat farkı faturası kestiği, söz konusu faturanın Sincan Vergi Dairesinin davalı … A.Ş. adına düzenlemiş olduğu BS, Mithatpaşa Vergi Dairesinin davacı … Şti. adına düzenlemiş olduğu BA formlarında kayıtlı olduğu, bu durumun söz konusu fatura içeriğinin kabul edildiği anlamına geldiği, sonuç olarak davacı şirketin takip tarihi itibarıyla davalı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine dosya aynı bilirkişiye tevdi edilerek itirazları karşılar ek rapor tanzimi istenilmiş, düzenlenip dosyaya sunulan 26/10/2018 tarihli ek raporda, kök rapordaki görüş ve kanaatin yinelendiği görülmüştür.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 17/05/2018 tarihli bilirkişi raporuyla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
6102 sayılı TTK’nun 64. ve müteakip maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığı ve sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu anlaşılan davacı şirketin 2010 yılına ait ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi olan 29/09/2017 tarihi itibarıyla davalı şirketten 13.410,28 TL alacaklı, davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacı şirkete 31/12/2010 tarihi itibarıyla 13.410,28 TL borçlu gözüktüğü bilirkişi raporuyla tespit edilmekle birlikte, davalı şirketin 02/11/2015 tarihinde A 230055 seri numaralı fatura ile davacı şirket adına %18 KDV dâhil 13.410,28 TL tutarında fiyat farkı faturası düzenlediği, söz konusu faturanın davalının BS formları ile davacının BA formlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davacının 02/11/2015 tarihli, A …seri numaralı 13.410,28 TL tutarlı fiyat farkı faturası içeriğine itiraz etmesi halinde bunu 6102 sayılı TTK’nın 21/2 maddesinde öngörülen 8 günlük sürede yapması gerekir. Davalı tarafından düzenlenen bahse konu fiyat farkı faturası içeriğine davacının süresinde ve usulune uygun olarak itiraz etmediği anlaşıldığından fatura içeriğini kabul etmiş sayılması gerektiği, dolayısıyla davacı şirketin takip tarihi olan 29/09/2017 tarihi itibarıyla davalı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının kötü niyetle icra takibinde bulunduğu ve itirazın iptali davası açtığı yönünde mahkememizde bir kanaat oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 408,03 TL harçtan mahsubu ile bakiye 372,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.867,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/11/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza