Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/199 E. 2019/174 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/199 Esas – 2019/174

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/199 Esas
KARAR NO : 2019/174

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI :
TASFİYE MEMURLARI
1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 13/05/2015
KARAR TARİHİ: 14/03/2019
K.YAZIM TARİHİ : 12/04/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı kooperatifin 1999 yılında alınan genel kurul kararı çerçevesinde uhdesinde bulunan arsaların satışına ilişkin olarak 2000 yılında ortaklara girişte fazladan arsaları var ise alacakları arsa hisseleri ile birleştirileceğinin duyurulduğunu, bu doğrultuda söz konusu parselin 12,5 dairelik olmak üzere üçüncü kişilere satılarak satış işleminin sonlandırıldığını, yapılan işlemlerin karar defterine yazıldığını ve arsa sahiplerine noter tasdikli örneğinin verildiğini, 2001 yılına ait 25/08/2001 günlü olağanüstü genel kurulda arsa satış işleminin ibra edildiğini, bu konuda açılan dava sonucunda da arsa satış işleminin karara uygun olduğunun saptandığını, değişen kooperatif yöneticileri tarafından da aynı doğrultuda hareket edilmesi sonrasında bazı arsa sahiplerinin hisselerini 2006 yılında …’e, …’ın …’e sattığını, …’nın durumunda bir değişiklik olmadığını, 2013 yılı genel kurulunda arsa sahiplerinin tespiti için açılan dava sonuçlarına
göre tasfiye kurulu tarafından tapu dağıtım işleminin sonuçlandırılacağı bilgisinin verildiğini, ancak daha sonra denetim kurulu tarafından verilen bilgiye göre tasfiye kurulu tarafından … Ada 5 Parselle ilişkin işlemlerin karar defterinde adları yazılı kişilere verilmeyerek arsa hisselerinin teker teker kura çekilmek suretiyle belirleneceğinin açıklandığını, karşılıklı olarak çekilen ihtarnameler sonrasında arsa hissine yönelik taleplerinin reddedildiğini beyan ederek, … Ada 5 Parselde bulunan arsa hisse kayıtlarının iptalini ve hisselerin tapuda adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davaya konu arsanın halen kooperatifin zilyetliğinde olduğunu, taşınmaz satışı ya da satış vaadinin resmi şekilde yapılması gerektiğini, müvekkili kooperatifin arsanın zilyetliğini davacılara hiçbir zaman teslim etmediğini, 1998 yılına ait 30/01/1999 tarihli genel kurulda arsaların satışının komisyon kurulmasına bağlandığını, herhangi bir komisyon kurulmaması nedeniyle yönetim kurulunun arsa satış kararının yok hükmünde olduğunu, 1999 yılına ait genel kurulda ise arsa satışı kararı alınmadığını, buna rağmen …, … ile birlikte hukuka aykırı olarak kendi başlarına 1 dairelik arsanın 1.600.000.000,00 TL’na satılmasına karar verdiklerini ve 12 kişiye satış yaptıklarını, dolayısıyla …’ün üçüncü kişi konumunda olmadığını ve yönetim kurulu adına hareket ederek hileli işlem yaptığını, bu sebeple genel kurulda ibra edilmediğini, durumda haberdar oldukları için 13 yıl hiç bir talepte bulunmadıklarını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Ticaret Sicil Memurluğu kayıtları, Tapu kayıtları, davalı kooperatifin genel kurul kararları, mahallinde yapılan keşif icrası, banka kayıtları, 17/10/2016 tarihli fen bilirkişisi raporu, 08/03/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kooperatif genel kurulunda alınan karar gereği satışı yapıldığı iddia edilen … ada … parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile kooperatif üyesi olan davacılar adına payları oranında adlarına tescili istemine ilişkindir.
Tapu kayıtlarına göre, tarla niteliğindeki dava konusu taşınmaz davalı kooperatif adına kayıtlı olup; taşınmazın güncel kayıtlarına göre kat irtifakının bulunmadığı, kat irtifakının 09/12/2013 tarihinde terkin edilmiş olduğu sabittir. 5 parsel üzerinde herhangi bir yapı bulunmadığı keşfen görülmüştür.
Dava konusu edilen taşınmazın, bilirkişi aracılığıyla değerinin tespiti yapılmışsa da, davacı tarafından bu değere itiraz edilmiştir. Davalı yan ise 11/07/2017 tarihli duruşmada alınan beyanlarında belediyece bildirilen rayici kabul ettiklerini beyan etmiştir. Taraflarca belediyece bildirilen rayiç bedel üzerinde uyuşulmakla 177.595,20 TL üzerinden harç ikmali sağlanarak esasa dair değerlendirme yapılmıştır.
Davalı kooperatif tarafından 30/01/1999 tarihli genel kurul kararı ile kooperatif bünyesinde bulunan taşınmazların satışına ilişkin karar alındığı ve bu hususun üyelere duyurulduğu, … ada … parsel sayılı taşınmazın, 20/03/2001 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacı … nın da içinde bulunduğu 12 kişiye satışına dair karar alındığı, 27/06/2003 tarihli karar ile ise A, B ve C blokların arsalarının birleştirildiği, daha sonra 23/06/2006, 05/07/2006 ve 08/05/2015 tarihlerinde noterden yapılan devir sözleşmeleri ile hak sahibi olan …, …, …, … ve … ın hisselerini davacılar … ve … e devrettikleri anlaşılmıştır. Davacılara hisselerini devreden …, …, … ve … ile davacı … tarafından kooperatife arsa satış bedeli olarak 4.000,00’er TL ödeme yapılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.HD’nin 22/02/2018 tarih 2018/154E.-2018/245 K. sayılı ilamı ile özet olarak, kooperatifçe alınan 30.01.1999 tarihli genel kurul kararında, arsa satışının, davacı …’ün de aralarında bulunduğu 7 kişilik komisyon aracılığıyla yapılacağı belirtilerek gerek genel kurul gerek komisyon üyeleri tarafından yönetim kuruluna yetki verildiği, mahkemece, genel kurul tarafından yetki verilen yönetim kurulunun yaptığı satışın geçerli olduğunun kabulü ile gerektiğinde yerinde keşif yapılmak ve uzman bilirkişi raporu alınmak suretiyle, davacıların pay oranları belirlenerek oluşan sonuca göre bir karar verilmesi gerekliliği belirtilerek; Mahkememizce yapılan ilk yargılama neticesinde verilen 17/10/2017 tarihli kararın kaldırılmasına hükmedilmiştir.
Mahkememizce Ankara Bölge Adliyesi 23.Hukuk Dairesi nin ilamı üzerine tekrar bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacıların pay oranlarının hesaplaması yaptırılmıştır. 18.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda; taşınmaz üzerinde bir yapı bulunmadığının daha evvel yapılan keşif ile tespit edilmiş olduğu, taşınmazın 12 kişiye satıldığı, yönetim kurulu kararı uyarınca davacıların paylarının hesaplandığı, buna göre, taşınmazın 1/12 payının davacı …, 1/4 payının davacı …, 1/12 payının ise davacı … e isabet edeceği, diğer payların ise dava dışı kişilere satıldığı belirtilmiştir.
Davacı taraf 07/01/2019 tarihli dilekçe ile tapu iptali ve tescil istemlerini, dava konusu taşınmaza yapılacak 39 dairelik bloktan daire sayı ve numaraları bildirilerek açıklamış ve tescile de bu şekilde karar verilmesini talep etmiş ise de; her ne kadar 20/03/2001 tarihli yönetim kurulu kararında da satışa bu şekilde karar verilmiş ise de, taşınmazdaki kat irtifakının davadan önce 2013 yılında terkin edilmiş olduğu anlaşıldığından,mevcut tarla vasfındaki taşınmazla ilgili bu şekilde hüküm kurulması mümkün olmamakla, davacıların hesaplanan pay oranları kadar davalı adına kayıtlı taşınmazın tapusu iptal edilerek davacıların adına kaydına (Ankara Bölge Adliyesi 23.Hukuk Dairesi kararı ile satışa ilişkin yönetim kurulu kararı geçerli kabul edildiğinden), kalan payın davacı kooperatif üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalı kooperatif adına kayıtlı olan Ankara ili … ilçesi … Mahallesi … Mevkii … ada … parselde kayıtlı taşınmazın tapusunun iptali ile taşınmazın 1/12 payının davacı …, 1/4 payının davacı …, 1/12 payının davacı … adına kayıt ve tescili ile kalan payın (1/6) davalı kooperatif üzerinde bırakılmasına, davacının diğer taleplerinin reddine,
2-Kararın tapu müdürlüğüne bildirilmesine,
3-Alınması gereken 5.054,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,17 TL harcın ve 1.263,70 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 3.534,93 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 256,17 TL peşin harç, 27,70TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı ve 1.263,70 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.552,77 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 549,80 TL tebligat ve posta gideri ile 2.400,00TL bilirkişi ücreti, 50,00 TL keşif araç ücreti, 206,30 keşif harcı, 31,40 istinaf karar harcı ve 85,70 istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 3.323,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 8.489,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/03/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı