Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/198 E. 2019/261 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/198 Esas – 2019/261

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/198 Esas
KARAR NO : 2019/261

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
K.YAZIM TARİHİ : 10/05/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı borçlu şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiye istinaden ortaya çıkan 39.834,38-TL’lik cari hesap alacağının borçlu şirket tarafından ödenmediğini, borçlu şirket ile yapılan görüşmelerden netice alınamadığını, Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket vekilinin ödeme emrindeki asıl alacağa, işlemiş faize, talep edilen faiz oranına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının müvekkilinin alacağını tahsil etmesine engel olmak çabasından ibaret olduğunu, bu durumunda davalının kötü niyetinin açık bir göstergesi olduğunu, müvekkilinin alacağının likit olduğunu beyan ederek, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı tarafın dava dilekçesinde beyan ettiği hususların gerçeği yansıtmadığını, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı alacağının müvekkili firma ile davacı arasındaki cari hesaptan doğduğunu iddia ettiğini ancak taraflar arasında TTK.89.madde hükümlerine uygun bir cari hesap ilişkisi olmadığını, ayrıca cari hesap dışı dahi olsa müvekkilinin davacı tarafa bir borcu olmadığını, davacının icra takibine dayanak hiçbir belge sunamadığını beyan ederek, haksız davanın reddine, % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, davalı şirketin 2017-2018 yılına ait BA-BS formları, talimat mahkemesince alınan 13/02/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacir olan taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine esas olan faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 39.834,38 TL asıl alacak, 80,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.914,59 TL alacağın tahsiline yönelik olarak faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 26.02.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 02.03.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan işbu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı, davalıya mal sattığını iddia etmiş; davalı ise borcun bulunmadığını savunmuştur.
Davacı tarafından, taraflar arasındaki mal satımına ilişkin fatura örnekleri sunulmuştur.
Davalı adına çıkarılan ihtarlı tebligata rağmen, defter ve kayıtları ibraz edilmemiştir. Davalının ilgili dönem vergi dairesi kayıtları celp edilmiştir.
Davacı şirket kayıtlarının incelenmesi için talimat yoluyla alınan 13.02.2010 tarihli bilirkişi raporunda; davacının defter ve kayıtlarının kanuni şartları taşıdığı, delil niteliğini haiz olduğu, davacının kayıtlarına göre davalıdan 12/02/2019 itibariyle 33.439,29 TL alacak kaydı bulunduğu, bir adet 12.750,00 TL bedelli fatura dışında davalının vergi dairesine beyan ettiği faturaların davacı kayıtları ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin 01/03/2019 tarihli beyan dilekçesi ile davalıdan 27.06.2018 tarihinde 6.490,00TL ödeme aldıklarını beyan ettiği görülmüştür.
Bilirkişinin incelemesi ve borç alacak bakiyesini tespit ettiği 12/02/2019 tarihinde borcun 6.490,00TL kısmı ödendiğinden bu miktarın hesaba katılmadığı görülmüştür. Buna göre davacının takip tarihi itibariyle bu alacak yönünden de alacağının bulunduğu sabittir.
Tüm dosya kapsamına ve yukarıdaki açıklamalara göre; taraflar arasında mal satışına dair ticari ilişki bulunduğu, takip konusu bakiye alacağın faturalara dayandığı, davalı tarafından faturaların mal alışı olarak (BA) vergi dairesine beyan edildiği, davacının kayıtlarına göre 17.531,88 TL alacağının bulunduğu, davalıya çıkarılan ihtarlı tebligata rağmen kayıtlarını sunmamış olduğu, takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu sabit olduğundan davanın kısmen kabulü ile borçlunun takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden birikmiş faiz isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davalının Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 33.439,29 TL üzerinden iptali ile takibin hükmedilen alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reskont faizi ile birlikte (Takip talebindeki miktar aşılmamak üzere)devamına,
2- 6.490,00 TL alacak yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Hükmedilen 33.439,29 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 2.284,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 480,71TL harcın mahsubu ile bakiye 1.803,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 480,71 TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 521,81TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 122,00TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.322,00TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.109,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 4.012,71TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7- Davalı tarafından yapılan ödeme yargılama sorasında yapıldığından davalı yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/04/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı