Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/192 E. 2018/565 K. 03.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/192 Esas – 2018/565
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/192
KARAR NO : 2018/565

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : TEMSİLCİNİN AZLİ/KAYYIM ATANMASI
DAVA TARİHİ : 15.05.2015
KARAR TARİHİ : 03/10/2018
K.YAZIM TARİHİ : 10/10/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Mahkememizin 2015/171E sayılı dosyası ile … ve … tarafından…. Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.ne karşı şirket müdürünün müdürlük görevinden azli ve şirket yönetimine kayyum atanması istemiyle dava açıldığını, ancak bu davanın davalıları olan davacıların davalı şirketin hissedarı olmamaları nedeniyle hak sahibi olmayıp dava taraf ehliyeti sıfatına haiz olmadıklarını, davalı şirketin hali hazırda mevcut paydaşlık yapısının % 60 oranında …, % 30 oranında müvekkili … ve % 10 oranında … şeklinde olduğunu, müvekkili …’ün …. Gıda ve San. Tic. Ltd Şti.’ nin hissedarı olduğunu, …’ ün şirketin azil istenen müdürü olduğunu, 3. hissedar … hakkında Ankara … Sulh hukuk Mahkemesi’nin… E. sayılı vesayet dosyası ile kısıtlılık kararı verildiğini ve vasi atandığını, T.M.K 396 vd eden maddeleri uyarınca kısıtlının sınai ve ticari işlerinin yürütülmesinde vasi ve vesayet makamı sorumlu olduğunu, … ve …’ in şirket kurucusu ve ortağı olan babaları …’ün şirket nezdindeki haklarına halefiyet dayanaklı olarak davayı açtıklarını, ancak bunun hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın asli müdahale davası olması nedeniyle asıl dava davacı ve davalısının işbu davada hasım olarak gösterilmek zorunda kalındığını, aslında davalı …. Tlc. Ltd. Şti.’nin de husumet ehliyeti bulunmadığını, bu nedenlerle asıl dava olan 2015/171 E. sayılı dosyada davanın hem davacıların aktif husumet yoklukları sebebiyle hem de
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

şirket müdürünün azli istemli davalarda şirket tüzel kişiliğinin hasım olamayacağı gerekçesiyle davalı şirket yönünden asıl davanın reddedilmesini, TTK’ nun 630.maddesi uyarınca müvekkili …’ ün davalı şirket ortağı olması sebebiyle müdürün azli konusunda hukuki yararının söz konusu olduğunu, bu sebeple de taraf sıfatının müvekkili …’de bulunduğunu, …’ ün 20/08/2014 tarihinden itibaren bugüne kadar davalı …. Tic. Ltd. Şti’nin müdürlüğü görevini yürüttüğünü, ancak sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmediğini, müvekkili tarafından, keşide edilen Ankara …. Noterliğinin 09.02.2015 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 621.000,00 TL tutarındaki sermaye borcunu bir ay içinde ödemesinin bildirildiğini, ancak bu ihtarnameye cevap verilmediğini, davalı şirket adına çektiği ihtarlarda şirket merkezi dışında başkaca bir adresin gösterildiğini, şirket merkezine gelmediğini, ve şirketi yönetmediğini, ayrıca …’ün şirket merkezinde bulunması gereken ve hukuki olarak şirket bünyesinde bulunması taahhüt edilen ticari defter ve kayıtlarının şirket muhasebecisinden şirket merkezinden farklı bir adrese teslimini istediğini, bunun davalı şirket müdürünün şirket ticari kayıtlarını kaybettiğinin açık göstergesi olduğunu, hissedarlara bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini bu nedenlerle şirket müdürlüğünden azlinin gerektiğini beyan ederek öncelikle asli müdahale taleplerinin kabulüne ile mahkememizin 2015/171E sayılı dosyasında davacıların aktif husumet ehliyetleri olmaması sebebiyle asıl davanın reddine, daha sonra …. Tic. Ltd. Şti’ nin müdürlüğünü yapan …’ ün şirket müdürlüğünden azli ile şirket ortağı olan müvekkili …’ ün şirket müdürlüğüne atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve …. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan diğer müvekkili … yönünden ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Av. … 03.10.2018 tarihli duruşmada; karşı tarafla anlaştıklarını, davadan vazgeçtiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini beyan etmiştir.
Davalı … aynı tarihli duruşmada; davadan vazgeçmeyi kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacının netice-i talebinden vazgeçtiği görülmüştür. Feragat, HMK’nın 307. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. Davacı vekilinin vazgeçme beyanı anılan yasa hükmü gereği feragat niteliğinde olduğundan ve vazgeçme davayı sona erdiren usulü işlemlerden olduğundan, vazgeçme nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Vazgeçme nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereği alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcının peşin alınan 27,70TL harçtan mahsubu ile 8,20TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Vekalet ücreti talebi olmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ile davalı temsilcisinin yüzüne karşı, temyiz kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.03/10/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı