Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/181 E. 2018/541 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/181 Esas – 2018/541
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/181 Esas
KARAR NO : 2018/541

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 20/08/2014
KARAR TARİHİ : 25/09/2018
K. YAZIM TARİHİ: 25/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine Ankara Batı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 28.04.2014 tarihinde 10.02.2012 tanzim, 30.05.2012 vade tarihli 4.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın ödeme emrini 08.05.2014 tarihinde tebliğ aldığı ve takibe karşı itiraz ettiğini ve yapmış olduğu itiraz üzerine davalı borçlu hakkında başlatılmış olan ilamsız icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlu tarafından aleyhlerine başlatılmış olan icra takibine karşı yapılmış itirazın kötü niyetli, hukuki dayanaklardan
e-imza e-imza

yoksun, hiçbir delile dayanmayan, haksız ve yersiz bir itiraz olduğunu belirterek, davanın kabulü ile davalı borçlu tarafından Ankara Batı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itarazın iptaline, takibin devamına ve ayrıca haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz etmiş olan davalı borçlunun asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, ayrıca tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; icra takibine konu edilen 10.02.2012 tanzim ve 30.05.2012 vade tarihli 4.000,00 TL bedelli senet yönünden müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını, davacı ile Antalya ilinde bir kooperatif üyeliğinin yapılması konusunda herhangi bir konuşma gerçekleştirmediğini, taraflar arasında bu konuda yazılı bir anlaşma bulunmadığını, davacı tarafından müvekkiline verilen vekaletnamenin Antalya ilinde bulunan bir arsanın alımı işlemleri nedeniyle verildiğini, bu sebeple davacının, müvekkiline 5.000,00 TL para vereceğini, müvekkilinden 4.000,00 TL’lik teminat senedini alan davacının müvekkiline vermeyi taahhüt ettiği 5.000,00 TL bedeli vermediğini, bunun üzerine arsa alım işinin gerçekleşmediğini, teminatın iadesini istedikleri ancak bir yanıt alamadıklarını, bununla ilgili olarak Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyasından davacıya senedin teminat amacıyla verilmiş olduğunun anlaşılacağını belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, takibin iptaline haksız olarak istenen %20 icra inkar tazminatının reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine 28/04/2014 tarihinde Ankara Batı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayısına kayden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu vekilinin 09/05/2014 tarihli itirazı üzerine 16/05/2014 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde (20/08/2014) açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı-alacaklı tarafından ilamsız icra takibinde borcun sebebi olarak, 10/02/2012 tanzim, 30/05/2012 ödeme tarihli, 4.000,00 TL bedelli bono gösterilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde Mahkememizce 20/10/2015 tarih, 2014/411 E. 2015/492 K. sayılı davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih 2016/602-8158 karar sayılı ilamıyla ve “Dava, bonoya dayanılarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra hukuk mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup kural olarak bu mahkemelerden verilen kararlar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmezler. Öte yandan bononun sol tarafında “teminat senedi” ibaresine yer verilmiş ise de, bononun açıkça neyin teminatı olarak verildiği hususunda herhangi bir açıklama bulunmadığından, bu durumda söz konusu bononun neyin teminatı olarak verildiğini ispat yükü davalıdadır. Mahkemece ispat yükünün tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği” gerekçesiyle karar bozulmuş, davalı vekili tarafından Yargıtay bozma ilamına karşı karar düzeltme kanun yoluna başvurulmuş, karar düzeltme talebi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12/02/2018 tarih 2016/14904 esas 2018/533 karar sayılı ilamı ile reddedilmiş, dosya mahkememizin 2018/181 esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı …’ün 19/12/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, vekiline davalının mirasçılık belgesini ve mirasçılarına ait vekaletnamesini ibrazı için süre verilmiş, verilen süre içerisinde davalı vekili tarafından vefat eden davalı … mirasçılarının davaya dahil edildiği anlaşılmıştır.
e-imza e-imza

Bozma ilamına uyularak devam edilen yargılama sırasında, dava ve takibe konu bononun teminat senedi olduğunu ileri süren ve söz konusu bononun neyin teminatı olarak verildiğini ispat yükü kendisine düşen ve bu iddiasının ispata yönelik geçerli ve yazılı bir delil sunamayan davalı yan, davacıya yemin teklifinde bulunmuş, davacının teklif edilen yemini eda etmesi karşısında davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Diğer taraftan, dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalının, Ankara Batı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla yapılan takibin 4.000,00 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 4.000,00 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi (yıllık 11,75 oranını geçmemek üzere) üzerinden devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 4.000,00 TL’lik alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 273,24 TL harçtan peşin alınan 42,75 TL harcın mahsubu ile bakiye TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 25,20 TL başvurma harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 42,75 TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 25,60TL peşin harç olmak üzere toplam 97,35 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 224,50 TL posta ve tebligat ücretinden oluşan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/09/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza