Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/158 E. 2018/290 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/158 Esas – 2018/290
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/158
KARAR NO : 2018/290

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2015
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
K. YAZIM TARİHİ: 25/05/2018

Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Esas – … Karar sayılı görevsizlik kararına ve Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı yetkisizlik kararına istinaden Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kooperatif üyesi olduğunu, davalıya Mayıs 2014 – Mayıs 2015 dönemini kapsayan 13 aya ilişkin 12.500,00 TL’lik aidat ve 1.625,00 TL’lik işlemiş faiz borcunun ödemesi hususunda bildirimde bulunulduğunu, alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, kooperatifin 16/03/2014 tarihli genel kurulunda alınan kararlar gereği Nisan 2014 döneminden itibaren aylık aidatın 1.000,00 TL olduğunu, ödemenin gecikmesi halinde aylık %3 gecikme faiz işletileceği, 22/03/2015 tarihli genel kurul kararı gereği de Nisan 2015 tarihinden itibaren aylık %1,5 gecikme faizi işletileceğinin belirlendiğini beyan ederek, davanın kabulü ile davalının Ankara …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, öncelikle davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, diğer taraftan icra takibine yönelik itirazda sadece takip öncesi işlemiş faiz miktarı ve oranına itiraz ettiklerini, aylık %3 faiz oranının 6098 sayılı Kanun’un 120/2 maddesine uygun olmadığını, yapılan hesaplamanın yanlış olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklanan ve aidat ile işlemiş faizinden oluşan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının dosya arasına alındığı görülmüştür.
Davacı kooperatif tarafından davalı aleyhine 12.500,00 TL asıl alacak, 1.625,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.125,00 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 25/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili aracılığıyla sunduğu 02/07/2015 tarihli dilekçeyle takip öncesi işlemiş faiz miktarı ile oranına itiraz etmesi 03/07/2015 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde (13/07/2015 tarihinde) açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında, davalının kooperatif üyesi olduğu, üyesi olduğu davacı kooperatife Mayıs 2014 ve Mayıs 2015 dönemi için 12.500,00 TL aidat borcunun bulunduğu hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık aidat borçlarına uygulanan faiz oranı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesince davacı kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, 10/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan, 12.500,00 TL aidat ve 1.273,25 TL işlemiş faiz olmak üzere 13.773,25 TL alacağının bulunduğu yönünde kanaat belirtildiği görülmüştür.
1163 sayılı KK.’nun 1. maddesinde hükme bağlandığı üzere, kooperatifler karşılıklı yardımlaşma, dayanışma kuruluşudur. Kooperatif, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini korumak zorundadır. Yine, aynı Yasanın 23. maddesinde ortakların hak ve vecibelerinde eşit olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince tüm kooperatif ortaklarının kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider paylarını ödemek zorundadırlar.
KK.’nun 42. maddesinin 5, bendinde; “Kanun ve anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek” denilmek suretiyle genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin sadece bu bentlerde sayılanlarla sınırlı olmadığı, kooperatif anasözleşmesiyle genel kurula tanınmış olan konular hakkındaki karar verme yetkisinin de bir başka organa devir ve terk edilemeyeceği belirlenmiştir. Buna göre, yapı kooperatifi ömek anasözleşmesinin 23/6. maddesi ile ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesi, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerdendir. Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin bizzat genel kurul eliyle kullanılması esastır.
Yargıtay kararlarına göre, aidat borçlarına faiz yürütülebilmesi için anasözleşmede bu konuda bir hüküm bulunması ya da genel kurul kararı alınmış olması gerekmektedir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 13/05/1999, E.: 3468, K.: 3936, Ahmet Kürt Ulak, Kooperatifler Kanunu ve Açıklaması, 5. baskı 2007, Seçkin Yayıncılık, s.: 223).
Diğer yandan; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 88. maddesinde getirilen düzenlemeyle; faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranının, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, maddenin 2. fıkrasında ise sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamayacağı hüküm altına alınmış, Kanunun “Temerrüt Faizi” başlıklı 120. maddesinin 2. fıkrasında da; sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı hükme bağlanmıştır. TBK’nundaki sözkonusu değişiklik ve bu konudaki Yargıtay uygulamaları karşısında; davalı kooperatifin genel kurullarınca belirlenen gecikme faizi oranları değil, TBK’nunda yapılan düzenlemeyle belirlenen temerrüt faizi oranlarının esas alınması gerekmektedir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 10/04/2017 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davacı kooperatifin ortağı olduğu, Kooperatifler Kanunu gereği tüm kooperatif ortaklarının ödemekle yükümlü olduğu kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider payından sorumluluğunun bulunduğu, takip tarihi itibariyle 12.500,00 TL aidat ve 6098 sayılı TBK hükümlerine uygun olarak belirlenen 1.273,25 TL gecikme faizi borcunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla yapılan takibin asıl alacak kesimiyle ilgili olarak herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Dolayısıyla davacının 12.500,00 TL’lik asıl alacak kesimiyle ilgili olarak dava açmakta hukuki yararı yoktur. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince asıl alacakla ilgili açılan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalının, talep edilen işlemiş faizin 1.273,25 TL’lik kısmıyla ilgili olarak icra takibine yönelik itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davalının, Ankara 32. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla yapılan takibin işlemiş faiz kesimine yönelik itirazıyla ilgili olarak açılan davasının kısmen kabulüne, davalının 1.273,25 TL’lik faiz kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 12.500,00 TL asıl alacak, 1.273,25 TL işlemiş faiz ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz üzerinden devamına, işlemiş faiz belirlenebilir olduğundan hüküm altına alınan işlemiş faiz alacağının % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının, Ankara ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla yapılan takibin asıl alacak kesimine yönelik herhangi bir itirazının olmadığı, dolayısıyla davacının 12.500,00 TL lik asıl alacak kesimiyle ilgili olarak dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından 6100 Sayılı HMK nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince asıl alacakla ilgili açılan davanın usulden reddine,
2-Davalının, Ankara ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla yapılan takibin işlemiş faiz kesimine yönelik itirazıyla ilgili olarak açılan davanın kısmen kabulüne, davalının 1.273,25 TL lik faiz kesimine yönelik itirazının iptali ile takibin 12.500,00 TL asıl alacak, 1.273,25 TL işlemiş faiz ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 1.273,25 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 86,97 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 241,22 TL harçtan mahsubu ile bakiye 154,25 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 86,97 TL karar ve ilam harcı, 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 118,77 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 231,60 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 731,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 65,94 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 1.273,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/05/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza