Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/151 E. 2018/238 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/151 Esas – 2018/238
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/151
KARAR NO : 2018/238

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 06/12/2013
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
K.YAZIM TARİHİ : 03/05/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’ndan olan alacağına karşılık olarak 5.250-TL bedelli çeki aldığını, bedelini tahsil içinde davalı bankanın … şubesine başvurduğunu, çek davalı uhdesinde iken taşıma esnasında kaybolduğu bildirilerek bedelinin bugüne kadar kendisine ödenmediğini, çekin zayi olması nedeniyle bankanın … SHM’de dava açtığını ve zayi kararı aldığını, alacağının hüküm altına alınması için … SHM’in… esasında asıl borçlu … ile … Bankası aleyhinde dava açtığını, yapılan yargılama neticesinde davalı … aleyhinde açtığı davanın kabulüne karar verildiğini, dosya davalısı … Bankası aleyhinde açtığı davanın ise dosyadan tefrik edildiğini, borçlu … aleyhinde ilamlı icra takibi başlatmasına rağmen alacağının tahsil edilemediğini, bu durumda alacağının tahsil edilememesinde kusuru bulunan davalıdan çek bedeli olan 5.250-TL nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yapmış olduğu takibin sözde semeresiz kalması ile çekin kaybolması arasında illiyet bağı kurulmak suretiyle müvekkili bankadan davaya konu edilen hususların talep edilmesinini hukuka aykırı olduğunu, dava dışı keşidecinin mal varlığının olmaması ile müvekkili bankanın sözde sorumluğu arasında illiyet bağı kurulamayacağını, davacının müvekkili bankaya tahsil maksadıyla vermiş olduğu davaya konu çekin kaybolması dolayısıyla çek bedelini tahsil edememesinin davacının kendi kusurundan kaynaklandığını, çekin keşide tarihi ve davacının Ankara …. İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası ile takibe geçtiği zaman aralığının yaklaşık 8 ay olduğunu, bu süre zarfında davacının İİK 257 madde hükmü gereğince 13.07.2012 tarihinden itibaren müvekkili bankaya verdiği çek
e-imza e-imza

tevdi bordrosu ve …. bankası kayıtlarını temin etmek suretiyle ihtiyati haciz talep ederek icraen tahsilini talep edebileceğini, müvekkili bankanın kaybolan çek hakkında davacının yapamadığı tahsilat dolayısıyla herhangi bir kusuru ve kabahati bulunmadığını belirterek, müvekkili banka aleyhine açılan hukuki dayanaktan yoksun, usul ve yasaya aykırı … davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :… İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, … İcra Dairesinin …talimat dosyası, … Sulh Hukuk Mahkemesinin …E., ….K., sayılı dosyası, … İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/69 esas sayılı dosyası, … Sulh Hukuk Mahkemesinin …E., ….K., sayılı ilamı ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Talep, davalı uhdesinde iken zayi olduğu bildirilen çekin bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Muhatabı … Bankası … şubesi olan, keşidecisi … olan, 20/04/2007 keşide tarihli ve 5.250-TL bedelli çek davacıya ciro edilmiş, davacı tarafından da bedeli tahsil edilmek üzere davalı bankanın … şubesine tevdi edilmiştir. Nizalı çekin banka şubesinde kaybolması neticesinde davalı banka tarafından … SHM de zayi davası açılmış, mahkemenin …E., ….K. sayılı ilamı ile davalı uhdesinde zayi olduğuna karar verilmiş ve bu hüküm kesinleşmiştir. Davacı çeke bağlı alacağını tahsil için … SHM de keşideci … ve … Bankası AŞ aleyhinde alacak davası açmış, davalı banka aleyhine açılan dava tefrik ediliip ayrı bir esasa kaydedilmiş, yapılan yargılama neticesinde keşideci aleyhine açılan dava kabul edilmiş ve ….E., ….K sayılı hüküm tesis edilmiştir. Borçlu … aleyhinde verilen ilamın infazı için … İM’ün ….E., dosyasında ilamlı icra takibi başlatılmış ise de alacak tahsil edilememiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 5.250-TL bedelli çekten kaynaklı alacağının asıl borçludan tahsil edilememesi karşısında, çekin davalı uhdesinde iken zayi olması karşısında, davalının da (asıl borçlu yanında) borçtan sorumlu olup olmadığının tespiti ile ilgilidir.
Davacı kambiyo senedinden (çekten) kaynaklı alacağını tahsil için asıl borçlu … aleyhinde dava açmış, … SHM’in ….E., ….K. sayılı ilamı ile alacağını hükme bağlatmıştır. Akabindede anılan borçludan alacağını tahsili için icra takibi başlatmış, borçlunun adresine haciz işlemlerinin ifası için talimat yazılmış olmasına rağmen malvarlığının bulunamaması karşısında alacak tahsil edilememiştir. Alacağın asıl borçludan tahsil edilememe durumu karşısında davacının zararının ortaya çıktığı açıktır. Bu durumda niza konusu edilen zararın senedin kaybolmasına sebebiyet veren bankadan da talep edilebileceği kanaatine varılmış, davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur.
Davanın kabulüne dair mahkememizin …E., …K. Sayılı hükmü davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 11.12.2017T., 2016/5194E., 2017/7082K. Sayılı ilamı ile mahkememiz hükmünün bozulmasına karar vermiştir.
Bozma ilamında özetle;
“Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dava, davalı banka tarafından kaybedilen çek nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşıldığı üzere çekin banka tarafından kaybedildiği hususu çekişmesiz olduğu gibi, davacının da dava dışı keşideciden çek bedelini tahsil edemediği anlaşılmaktadır. Vekil hamil durumunda bulunan bankanın çeki kaybetmesi nedeniyle davacı bir zarara uğramış ise bu zararını davalı bankadan isteyebilir. Ancak,

e-imza e-imza

bankanın çeki kaybettiği tarih ile davacının keşideci aleyhine hukuki yollara başvurması gereken makul süre içerisinde var ise çek hesabında bulunan paranın tahsilinin imkansız hale gelmesi veya bu zaman aralığında keşidecinin malvarlıklarını elinden çıkarması olgusunun kanıtlanması halinde banka ispatlanan zarardan sorumlu olur. Bu itibarla, mahkemece anılan hususlarda araştırma yapılıp neticesine göre bir karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-)Kabule göre de, davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği halde davacı yararına vekalet ücretine hükmolunması da doğru olmamış, kararın bu yönden de bozulmasını gerektirmiştir.” denilmiştir.
Bozmadan sonra yapılan yargılamada, özetlenen Yargıtay ilamına karşı kısmen direnilmesine ve kısmen uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 11. HD:’in 2016/5194E., 2017/7082K. sayılı ilamının birinci maddesinde belirtilen bozmaya karşı direnilmesine, ikinci maddesinde belirtilen bozmaya ise uyulmasına karar verilmiştir.
Direnme kararı yönünden;
Muhatabı … Bankası … Şubesi, keşidecisi … olan 20.04.2007 tarih ve 5.250,00TL bedelli çek, hamili olan davacı tarafından, bedeli tahsil edilmek için davalı bankanın … şubesine tevdi edildikten sonra burada kaybolduğu … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas, …. karar sayılı ilamı ile sabit hale gelmiştir. Davacı, senet bedelini tahsil için keşideci aleyhinde … Sulh Hukuk Mahkemesinin… esasında dava açmış, …. karar sayılı ilamla da talebi kabul edilmiş, hüküm kesinleşmiştir. Bu ilamın infazı içinde … İcra Müdürlüğünün … esasında, 18.04.2012 tarihinde (ilamlı) icra takibi başlatmışsa da alacağını keşideciden tahsili mümkün olmamıştır. Şimdi ise senet uhdesinde iken kaybolan (vekil hamil) bankaya müracaat etmektedir.
Kambiyo senedinin tahsil amaçlı olarak bankaya tevdi neticesinde senet bedeli tahsil olunmadan banka zilliyetliğindeyken kaybolması halinde, zayi olan senet nedeniyle öncelikle zayi nedeniyle iptal kararı alınıp borçluya başvurulması, senet ciro edilmiş ise, temel ilişkiye dayalı olarak dava yoluna gidilmesi, buna rağmen sonuç alınamazsa kaybeden bankadan talepte bulunulması gerekir. (Yargıtay 11. HD. 20.10.1988T., 2011-5997) Somut uyuşmazlıkta, alacaklı, anılan tüm yükümlülükleri yerine getirmiş, alacağını keşideciden tahsil edememesi karşısında da senedi özensizliği nedeniyle kaybeden bankaya yönelmiştir. Alacağını asıl borçludan tahsil edemeyen davacının, zararının devam ettiği açıktır. Öte yandan vekil hamil konumundaki davalı bankanın senedin kaybolmasında özensiz davrandığı, asıl borçludan senet bedelinin tahsil edilememesi karşısında sorumluluğunun bulunduğu da bozmadan önce toplanan delillerle sabittir. Bu durumda, davalı bankanın, asıl boçlu tarafından giderilemeyen davacı zararından sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Bu gerekçeye istinaden de mahkememizin önceki ilamı doğrultusunda karar verilmiş ve bozma ilamının birinci maddesinde belirtilen gerekçeye karşı direnilmiştir. Buna uygun olarak da aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Uyma kararı yönünden;
Yargıtay ilamının ikinci maddesinde belirtilen bozma gerekçesine uyulmuştur. Yargılama sürecinde davacı tarafın bir vekil ile temsil olunmadığı sabit olmakla beraber, ilamda zuhulen yararına vekalet ücreti takdir edildiği görülmüştür. Neticede davacının yargılama sürecinde vekil ile temsil edilmediği anlaşılmakla, yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Bu gerekçeye uygun aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
e-imza e-imza

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 5.250,00 TL alacağın, talebe dayanak yapılan çekin bankaya ibraz tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile (… Sulh Hukuk Mahkemesinin aynı alacağı ilişkin olarak tesis ettiği… Esas, … Karar sayılı ilamı dolayısıyla mükerrer tahsil olmamak üzere) davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 358,63TL harçtan peşin alınan 89,70TL harcın mahsubu ile bakiye 268,93TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 11,30TL başvurma harcı ve 89,70TL peşin harç olmak üzere toplam 101,00TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu posta ve tebligat ücreti olan 273,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı, yasa yolları açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize sunulacak yahut Mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek dilekçe ile hükmün temyiz edilebileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili hukuk dairesi tarafından yapılacağı) verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza