Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/146 E. 2021/438 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/146 Esas – 2021/438
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/146 Esas
KARAR NO : 2021/438

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ: 15/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davacı ile davalı firma arasında danışmanlık hizmet sözleşmesi bulunduğunu bu sözleşme ile müvekkilinin davalı firmaya danışmanlık hizmeti vermeyi, davalı firma ise bunun karşılığında müvekkiline ödemede bulunmayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin söz konusu sözleşme ile üzerine düşen edimi eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen, davalı firmanın edim yükümünü yerine getirmediğini, müvekkilinin, danışmanlık hizmeti karşılığında faturalar düzenlediğini ve davalı firmaya gönderdiğini, davalı firmanın, iş bu faturalara itiraz etmediği gibi, ödemede de bulunmadığını, müvekkilinin, davalı firmaya vermiş olduğu danışmanlık hizmetinden dolayı, 46.060,00-TL (Danışmanlık bedeli + KDV) alacaklı olduğunu, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile 46.060,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; fatura düzenlenebilmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerektiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında müvekkil şirketin imzaladığı bir sözleşme olmadığını, dolayısıyla iki şirket arasında akdi bir ilişkinin de söz konusu olmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında geçerli bir sözleşme olmadığından ötürü düzenlenen ve itiraz edilmediği ileri sürülen belgelerin fatura niteliğinde olmadığını, faturanın, sözleşmenin kurulmasına ilişkin değil edimin ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel borç ilişkisinin varlığının ispat yükü davacının üzerinde olduğunu, dolayısıyla fatura adı altında kesilen belgelerin delil niteliğinde de olamayacağını, kabul etmemekle birlikte şirketler arasında bir sözleşme olduğu kabul edilse bile bu sözleşmede edimlerini yerine getirmeyenin şirket davacı şirket olduğunu, bu nedenlerle açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddiyle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil özetleri, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 07/03/2019 tarihli raporu ile özetle; alacak davasına konu olan cari hesabın 2015-2016 yılında davacı tarafından düzenlenen Hizmet (Danışmanlık) bedeli faturalarının alacak bakiyesinden oluştuğu, 2015-2016 yılında davacı defter kayıtlarına göre kısmı ödemelerin yapıldığı , 2016 yılı sonu itibariyle davacının defter kayıtlarına göre davalıdan 36.980 TL alacaklı olduğu, davacı defter ve belgelerinin incelenmesi aşamasında ibraz edilen ve eklerde verilen danışmanlık hizmet faturalarının “Danışmanlık Bedeli ” olarak düzenlendiği başkaca bir ayrıntının olmadığı , dosya kapsamında mail yazışmalarından anlaşıldığı kadarıyla internet sitesi ve bilişimle ilgili olduğu bilirkişiliğimizin bu yönde uzmanlık alanının Mali yapıyla sınırlı olduğundan hizmetin teslimi veya nasıl ve ne yapıldığı yönüyle bilgi-işlem tarafında dosyada başkaca sonuç verilerine rastlanılmadığı sadece faturalar ve gelen havaleler sonunda davacı kayıtlarındaki durumun tespitinin yapılabildiği , başkaca bir belgenin ibraz edilmediği, davalının davacı cari hesabına kayıtlarında bulunan 36.980 TL bakiye için başkaca hiçbir bir ödeme rastlanmadığı, yapmadığı davacı cari hesap ve defter incelemelerinden tespit edildiği, davacının inceleme günü sunmuş olduğu defterlerini HMK nın 222/4. Maddesi uyarınca, inceleme bölümümüzde ve eklerde verildiği üzere zamanın da açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı, ticari defterlerinin kayıtlarının birbirini doğruladığı ve sahibi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu, davaya konu alacağı oluşturan hizmet bedeli faturalarının davacı tarafından Gelir İdaresine bildirmekle yükümlü olduğu Satış Bildirim formalarında yasayla belirlenen tutar altında olması nedeniyle inceleme esnasında irdelenmediği, KDV bedellerini Gelir idaresine bildirdiği, hasılat hesabına da gelir kaydettiği yapılan defter incelemelerinde tespit edildiği, davacı kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalıyı alacaklandırıcı ve borçlandırıcı her bir işlemin tetkik edildiğinde yüce mahkeme tarafından talimatlandırılmakla, davacı şirket defter ve kayıtları ile dosya üzerinde inceleme yapılarak , taraflar arasındaki ticari ilişkinin ne zaman başlayıp ne zaman bittiği, ticari ilişkinin 2015 kasım ayında başladığı davalı adına düzenlenen danışmanlık fatura bedelleri ile başladığı, 2015 yılında iki adet ödemenin bulunduğu , aralık ayındaki 3.540 TL’lik faturanın 2016 yılına devrederek devam ettiği 2016 yılında ise yine 11 adet fatura düzenlendiği incelemede verildiği üzere bu faturaların kayıtları ayrıca davalı tarafından yapılan ödemeler tespit edilerek raporlandığını, özetle davalı ile ilgili ticari kayıtlar 2015-2016 yılını kapsadığı, davacının davalıya hizmet karşılığı danışmanlık faturası düzenlendiği ibraz edilen ve defter kayıtlarından anlaşılmaktadır. Ancak yapılan yazışmalardan anlaşıldığı üzere hizmetin yapılıp yapılmadığı bilişim-bilgi işlem teknik tarafını kapsadığından uzmanlık alanımız dışında olup incelememiz Mali tespitlerle arzedilmektedir. Ödemelerin varlığı hizmetin alındığı ancak miktarı konusunda veri içermemektedir. Dosya kapsamında faturaların tebliğ yönünde bir bilgi ve belgeye rastlanılmadı, incelemede ibraz edilmedi. Hizmetin teslimi konulu tutanak v.b bir bilgiye dosya kapsamında rastlanılmadı, incelemede ibraz edilmedi. Hizmetin teslimi konulu tutanak v.b bir bilgiye dosya kapsamında rastlanılmadı, incelemede ibraz edilmedi, 2015-2016 yılı içinde defterle sınırlı incelemede 7 adet ödeme görüldü incelendi ve tespit edildi. … Bankası açıklamalı ( 2015 :4.720 TL, 2017: 5.500 TL) defterle sınırlı incelemede kayıtlarda ödemenin olduğu 2015yılı için Toplam 4.720,00 TL, 2016 yılı için toplam 5.500,00 TL carı alacak olduğu, defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde ; davaya konu alacak tutan 46.060,00 TL olamakla birlikte defter ve belgeler üzerinde yapılan tetkikde davacının defter ve kayıtlarına göre 36.980 TL kadar alacaklı olduğu, sonuç olarak davalı kayıtları mali bilirkişi incelemesi sonrası ve dosyadaki diğer unsurlar mali değerlendirilmesi neticesinde davacı kayıtlarındaki alacak 36.980 TL borç kaydının kabulu durumunda; davacı … Eğitim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin davalı … Anonim Şirketi’den dava tarihi itibariyle 36.980 TL kadar alacaklı olacağı, dava dilekçesinde talep ettiği dava tarihinden itibaren yasal faiz hesaplanarak ödeme günü ödenmesi gerektiği bildirilmiştir.
Bilirkişinin 23/12/2019 tarihli ek raporu ile özetle; yapılan incelemede davacı taraf muhasebesi tarafından 2017 yılı cari hesap dökümü, 2017 yılı iki adet satış faturası ve 31.12.2017 tarihli mizanla sınırlı belge ibrazı ve tetkiki sonrası yapılan tespit de davacı taraf cari hesabında, 1.12.2017 tarihi itibariyle 44.060,00 TL davacının davalı … A.Ş firmasından alacaklı göründüğü bu döneme ait çapraz kontrollerde resmi defter bilgileri ile eş olduğu , başka bir deyişle defter 2017 yılı defter kayıtlarının incelendiği, cari hesap dökümü üzerinden 2017 yılına ait düzenlenen iki adet faturanın 02.01.2017-… nolu fatura 3.540,00 TL, 03.02.2017-… nolu fatura 3.540,00 TL faturanın davacı kayıtlarına işlendiği, örneklerinin ibraz edildiği, 2017 yılına ait danışmanlık hizmetlerinin yüce mahkemece kabulu durumunda davacı resmi defter kayıtları ile sınırlı olmak üzere 44.060.00 TL kadar alacaklı olabileceği , hizmet yönünden yapılan iş ve tedarikin tesliminin cari hesap-defter tespiti dışında sektör uzmanlığı ve/veya akit uzmanlığı değerlendirmesi taleplerinin mahkeme takdirinde olduğu, davacı verilerinin davalı kayıtları ile mukayesesinin dosyada davalı defter ve kayıtlarının tetkiki-raporu olmaması nedeniyle mukayese yapılamamış olup, incelemeyi yapan bilirkişi tarafından mutabakatın değerlendirmesinin verinde olacağı yönündeki takdirin de mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi… 23/07/2020 tarihli raporu ile özetle; Davalı ….Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ticari defterlerinin yerinde incelenmesi neticesinde; davacı şirket tarafından düzenlenen tüm faturaların davalı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, dava tarihi olan 22.02.2018 tarihi itibariyle davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacı şirkete 36.980,00 TL borçlu gözüktüğü, dava tarihi olan 22.02.2018 tarihi itibariyle davacı şirket alacağı hususunda taraf ticari defterleri arasında bir ihtilaf bulunmadığı, bununla birlikte davacı şirket tarafından “Danışmanlık Bedeli” olarak düzenlenen faturaların içeriğini oluşturan hizmetin davalı şirket tarafından alınıp alınmadığı (dosya kapsamındaki mail yazışmalarından anlaşıldığı kadarıyla sunulan hizmetin internet sitesi ve bilişimle ilgili olduğunun anlaşıldığı) hususunun değerlendirilmesinin ise uzmanlık alanı dışında bulunduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi… 28/01/2021 tarihli ek raporu ile özetle; ileri sürülen itirazlar doğrultusunda davalı ….Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2017 yılı muavin defter dökümü temin edilmiş, davacı şirket tarafından 2017 yılı içerisinde düzenlenen 02.01.2017 tarih, … nolu, 3.540,00 TL tutarlı fatura ile 03.02.2017 tarih, … nolu, 3.540,00 TL tutarlı faturanın davalı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olduğunun tespit edildiği, söz konusu faturaların da eklenmesi neticesinde dava tarihi olan 22.02.2018 tarihi itibariyle davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacı şirkete 44.060,00 TL borçlu gözüktüğü, dava tarihi olan 22.02.2018 tarihi itibariyle davacı şirket alacağı hususunda taraf ticari defterleri arasında bir ihtilaf bulunmadığı, bununla birlikte davacı şirket tarafından “Danışmanlık Bedeli”olarak düzenlenen faturaların içeriğini oluşturan hizmetin davalı şirket tarafından alınıp alınmadığı (dosya kapsamındaki mail yazışmalarından anlaşıldığı kadarıyla sunulan hizmetin internet sitesi ve bilişimle ilgili olduğunun anlaşıldığı) hususunun değerlendirilmesinin ise uzmanlık alanı dışında bulunduğu, davalı vekilinin 29.07.2020 tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü davacı şirket tarafından verildiği iddia edilen hizmet konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alındıktan sonra muhasebeci bilirkişiden yeniden rapor alınması talebinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, danışmanlık hizmetinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
Davacı davalıya danışmanlık hizmeti verdiğini hizmetin ifasını yerine getirdiğini bunun karşılığında fatura bedelini ödenmediği iddiasında bulunduğu, davalı taraf ise taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığını ve borcun olmadığını var olduğu kabul edilse bile hizmet almadığı iddiasına yönelik karşılıklı edim borçlarının bulunup bulunmadığı, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına yönelik yapılan bilirkişi incelemesi ile ;
Davalı ve davacı ticari defterleri incelendiğinde davacının ticari defterlerinde davalının 36.980,00TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının ticari defterlerine kayıtlı tüm faturaların davalının ticari defterlerine kayıtlı olduğu ve davalı ticari defterlerine göre de davacının 36.980,00TL borcu gözükmektedir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. İşin bedeli sözleşme kurulurken kararlaştırılmış olup, fatura ise bu aşama ile ilgili değil, ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Faturayı alan (faturayı defterlerine kaydetmemesi koşulu ile) akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekir. Bu kapsamda tartışıldığında “Danışmanlık Bedeli”olarak düzenlenen faturaların içeriğini oluşturan hizmetin davalı şirket tarafından alınıp alınmadığı (dosya kapsamındaki mail yazışmalarından anlaşıldığı kadarıyla sunulan hizmetin internet sitesi ve bilişimle ilgili olduğunun anlaşıldığı) davalı taraf davacı tarafından düzenlenen faturanın davalının ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu davalı tarafça faturaya sekiz günlük yasal süresi içerisinde itiraz veya iade edildiği savunulmamıştır. İş bu sebeple davacının faturaya dayalı alacağın varlığını kanıtladığından Davanın kısmen kabul kısmen reddine 36.980,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 36.980,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.526,10 TL harçtan peşin alınan 786,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.739,51 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 786,59 TL peşin harç olmak üzere toplam 827,69 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 198,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.498,00 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre belirlenen 1.202,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.547,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yargılamada yapmış olduğu 14,00 TL posta ve tebligat ücretinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanıp belirlenen 2,75 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red miktarına göre hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍