Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/142 E. 2018/793 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/142 Esas – 2018/793

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/142 Esas
KARAR NO : 2018/793

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
K.YAZIM TARİHİ : 04/01/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili … A.Ş. ile davalı …Şti. arasında Dubai fuarında gösterime çıkacak müvekkiline ait ürünlerin Türkiye den Dubai’ye (B.A.E.) götürülmesi ve tekrar Türkiye’ye getirilmesi hususunda 15.06.2017 tarihinde taşıma sözleşmesi yapıldığını, işbu sözleşme içeriğine göre; müvekkilinin Dubai’ye gidecek ürünleri davalı yana şirket adresinde teslim edeceğini, davalı yanın bu ürünleri fuar alanına götürecek ve fuar bittikten sonra tekrar ürünleri getirip müvekkilin şirket adresine teslim edeceğini, taşıma sürecindeki bütün masraf ve yapılması gereken işlemlerin de davalı yana ait olduğu hususunda mutabakata varıldığını, davalı yanın, müvekkili şirketle yaptığı sözleşme hükümlerine riayet etmediğini, fuar ürünlerim Dubai’den Türkiye’ye getirmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını, müvekkilinin fuar ürünlerinin taşınmasına dair hiçbir işlere dahil olmayacağını, müvekkilinin tüm edimleri yerine getirdiğini, peşinatını ödediğini, depozitosunu yatırdığını, davalı yanın taşıma sözleşmesinde yer alan hükümlere aykırı davrandığını, Dubai’de bulunan fuar ürünlerinin nakliyeye yüklenmediğini, davalı şirketin Dubai’de anlaşmalı olduğu Airlink firmasına ödeme yapılmadığını müvekkilinin 10.10.2017 tarihinde Airlink firması yetkilileri tarafından gönderilen mail sonucunda öğrendiğini, 11.10.2017 tarihinde davalı yana mail göndererek bildirimde bulunulduğunu, müvekkilinin davalı yana Ankara … Noterliğinin 10.10.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini, söz konusu ihtarnamenin davalı yana 12.10.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı yanın sözleşme hükümlerine uygun davranmaması üzerine müvekkilinin fuar ürünlerinin Dubai’den yüklenmesi hususunda davalı yanın anlaşmalı olduğu Dubai firması olan Airlink International U.A.E. firmasına 08.02.2018 tarihinde Garanti Bankası … Şubesinden 8.000,00 USD gönderdiğini, müvekkili tarafından davalı yanın edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle fuar ürünlerinin nakliyeye yüklenmesi ve taşınması masrafına müvekkilim katlanmak zorunda kaldığını, müvekkilinin sözleşmeye istinaden davalı yanın düzenlemiş olduğu faturalarına karşılık 5.000,00 USD karşılığı TL ödemesi ve Dubai’deki geçici ihracat işlemleri için 1.235,00 EURO depozito ödemesi yaptığını, davalı yanın sözleşmeden doğan yükümlülüğünü ifa etmekten imtina ettiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 8.000,00 USD’nin davanın açılış tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankası döviz kuru karşılığı olan 30.200,00 TL’nin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte hesaplanarak tahsiline ve müvekkilime ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; HMK 6. maddeye göre iş bu davada davalı konumunda bulunan müvekkili taşıyıcının ikametgâhı Beylikdüzü olduğu için, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesindeki taleplerinin kabulü mümkün bulunmadığını, Davacı şirket ile Dubai’de düzenlenen fuara mallarının taşınması hususunda 15.06.2017 tarihinde Expotrans Antetli kağıdı ile kati 5.000,00 USD ya da Geçici olarak 8.000,00 USD olarak bir anlaşmaya varıldığını, yapılan sözleşme de bildirilen Invoice üzerinde taşınacak malın miktarı 35,05 metreküp ve 2.200 kg olarak beyan edildiğini, ilk görüşmelerde taşımanın 20” DC Konteyner ile yapılması planlanmış olduğunu, daha sonrasında malların buna sığmadığı anlaşılınca 40″ HC Konteyner olarak anlaşma imzalandığını, ancak sözleşme sonrası müşteri talebinde bu 40″ DC Konteynerin 40″ HC Konteyner olarak değiştirildiğini, dolaysıyla 20″ DC Konteyner olarak başlayan ve fiyatlandırılan taşıma ilk önce 40″ DC ve 40″ HC olarak son halini aldığını, 25 m3 olarak yurt dışındaki firma olan AİRLİNK tarafından yapılan ilk maliyetlendirmenin, yapılan bu talep değişiklikleri ile davalıya 55 m3 üzerinden fiyatlandırdığını, bu süreçte sözleşmede herhangi bir değişiklik yapılmamış olması neticesinde oluşan bu farkların müşteri tarafından kabul edilmemesi sürecinin aradaki uyuşmazlığı bu noktaya getirdiğini, taşınan malın 1 m3 =125,00 USD olarak Dubai girişte fatura edilmiş olan bu tutarın, çıkışta da ayrı olarak fatura edilmesinin kaçınılmaz bir gerçek olduğunu, bu işlemler için sadece Dubai girişinde davalıya yükleme ile ilgili olarak 19.09.2017 tarih ve 8.046,00 USD tutarlı fatura gönderildiğini, tamamen davacı firma tarafından sözleşme dışı taleplerle taşıma maliyetinin artması neticesinde bu durumun meydana geldiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun kabulü mümkün bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, davacı şirekte ait ticari defter ve kayıtlar, 06/11/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine aykırı olarak davalı tarafından iadesi sağlanmayan malların davacı tarafından getirtilmesi için yapılan masrafların tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, kendisine ait ürünlerin yurt dışı fuarına götürülüp getirilmek üzere davalı ile anlaşma yaptıklarını, anlaşmaya aykırı olarak davalı tarafından götürülen malların geri getirilmediğini, ürünlerin getirtilmesi için ayrıca masraf yaptıklarını, bu masrafların davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürmüş; davalı ise davacının taleplerindeki değişiklik nedeniyle maliyetin değiştiğini teslimin bu sebeple yapılamadığını savunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ait ürünlerin iadesi sırasında davacının talebi nedeniyle maliyet değişimi olup olmadığı, bu hususta sorumluluğun kime ait olduğuna ilişkindir.
Makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden alınan 06/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirket kayıtlarının incelendiği, kayıtların delil niteliğini haiz olduğu, davacının 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin incelcnmesi neticesinde davalı …Şti. ile olan ticari faaliyetlerini “…” kodlu hesapta takip ettiği, davalı… Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 16.08.2017 tarih, …seri numaralı ve 17.669,00 TL tutarındaki fatura bedelinin 16.08.2017 tarihinde Garanti Bankasindan yapilan EFT ile ödendiği, Dubai’deki geçici ihracat işlemleri için ödenen 1.235.00 EURO depozito karşılığı 5.125,74 TL’nin davalı şirketten alacak olarak gözüktüğü, diğer taraftan davacı şirketin 08.02.2018 tarihinde …Bankası…Şubesinden göndermiş olduğu 8.000,00 USD’nin, davacı şirketin ticari defterlerinde 06.02.2018 tarih ve B1-… nolu mahsup fişi ile 30.280,00 TL olarak kayıt altına alındığı belirtilerek; 22.08.2017 tarihli …başlıklı yazıda, belirtilen malzemelerin kapasitesi 21,80 Kg, kapasite hacmi ise 33,2 m3 olan 20″ DC Konteyner ile taşınmasınn ağırlık olarak mümkün olduğu, hacim olarak 2,3 m3 büyük oldugundan taşınmasının mümkün olmadığının ifade edildiği, ancak; iç öçüler ve ağırlıkların üretici ve taşıyıcı firmaların kriterlerine göre farklılık gösterebileceği, yükleyicinin bu ölçülerin tolerans paylarını mutlaka dikkate alması gerektiği, ağırlık ile ilgili sınırlamaların taşıma organizasyonunun tüm süreci dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği, 11 parça 2.200 Kg, 35,5 m3 olarak belirtilen malzemelerin kapasitesi 26.690 Kg, kapasite hacmi 76 m3 olan 40″ HG Konteyner ile taşınmasının mümkün olduğu, ancak ekonomik olmadığı, taraflar arasındaki anlaşmazlığın da bu nedenle çıktığı, davalı nakliyecinin sözleşmede bu ölçülerin tolerans paylarını mutlaka dikkate alması gerektiği, davalı şirketin taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesi ile üstlenmiş olduğu edimleri tam olarak yerine getirmediği kanaati bildirilmiştir.
Davacı şirket tarafından kendi imkanları ile masraf yapılarak ürünlerin getirtildiği ve bunun karşılığında 8000 USD masraf yapıldığı dekontlarla sabittir.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı süresi içinde itirazda bulunulmamıştır. Sürede itirazda bulunulmuş olsa dahi raporla yapılan tespitler somut uyuşmazlığın çözümüne yeter görüldüğünden yeniden inceleme yapılması düşünülmemiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi gereği davalının üzerine düşen edimleri yerine getirmediği, taşıma işi yapın bir firma olarak taşıma sürecinin tüm şartları gözetilerek tolerans payları dikkate alınarak işlem yapması gerekirken buna aykırı olarak ürünlerin tesliminin sağlanmadığı, davacının bu nedenle yaptığı masrafın tahsilini talebinde haklı olduğu anlaşıldığından 8000 USD nin dava tarihindeki değerine (30.320,00 TL) göre davacının talebi daha az olduğundan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 30.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 2.049,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.536,97 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 512,33 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 553,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 177,00 TL tebligat ve posta gideri ile 1.450,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.627,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/12/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı