Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/141 E. 2018/590 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/141 Esas – 2018/590
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/141 Esas
KARAR NO : 2018/590

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
K. YAZIM TARİHİ: 09/11/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanınMahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 19.02.2017 tarih ve …,…,…,….,… sıra numaralı, 14.03.2017 tarih ve …, … sıra numaralı, 10.06.2017 tarih ve …, …, … sıra numaralı, 01.08.2017 tarih ve …, …, … sıra numaralı, 24.10.2017 tarih ve …, …, … sıra numaralı faturalardan doğan 10.000,00TL bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, davalı borçlunun 19.02.2018 tarihli itirazı üzerine takibin durduğunu, borca itirazda hukuki isabet olmadığını beyan ederek, haksız ve kötü niyetli yapılan itirazın iptali ile alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin “…” adı altında hizmet vermekte olup tacir olmadığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilmesini gerektiğini, müvekkilinin Başkent Doğalgaz yetkilisi olup, doğalgaz tesisat, kombi, klima, doğalgaz kolon ve projelendirme, kazan tesisatı ve projelendirme alanlarında hizmet verdiğini, bu hizmet karşılığında da davacıdan doğalgaz işlemleri için gerekli patent rediksiyon, ağır yük kelepçesi, radyatör vanası, test nipeli gibi malzemeler aldığını, aynı şekilde müvekkili tarafından da davacının yaptığı doğalgaz işleri için projeler çizildiğini, söz konusu hizmet karşığılı faturalar düzenlendiğini, müvekkili ile davacı arasında 2015 yılından beri süreklilik arzeden bu iş ilişkisinde açık fatura şeklinde çalışıldığını, alınan mallar ve verilen hizmetler karşılığında, karşılıklı olarak faturalar düzenlendiğini, davacının sunduğu faturalardaki toplam tutarın müvekkili tarafından ödendiğini ve ödemeye ilişkin tahsilat makbuzlarının mevcut olduğunu, tahsilat makbuzları toplamına göre müvekkilinin davacıya 13.910,00 TL tutarında ödeme yaptığını, davacının müvekkilinden hiçbir alacağı bulunmadığını aksine borçlu olduğunu, davacının kötü niyetli hareket ettiğini beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, davacının % 20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Dava; faturaya dayalı ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında, …. Sistemleri Ticaret Ltd.Şti.’nin ve davacının kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Sincan Vergi Dairesi Müdürlüğünün 26/06/2018 tarihli cevabi yazısında, davalının 09/03/2015 tarihinden itibaren dairelerinin kayıtlı mükellefi olduğu, “diğer projelere yönelik mühendislik ve danışmanlık” alanında faaliyet gösterdiği ve işletme esasına göre defter tuttuğu, 18/03/2018 tarihi itibarıyla faaliyetine son verdiği bildirilmiştir.
Eldeki davada; diğer projelere yönelik mühendislik ve danışmanlık faaliyetiyle uğraştığı bildirilen davalının Sincan Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan yazı cevabında da belirtildiği üzere işletme esasına tabi vergi mükellefi olan esnaf olduğu, bir başka deyişle tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza