Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/14 E. 2019/760 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/14 Esas – 2019/760

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/14 Esas
KARAR NO : 2019/760

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 28/11/2019
K.YAZIM TARİHİ : 24/12/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacılar vekili; davalı sigorta şirketine sigortalı … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araçta … ve babası …’in 09/10/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaşamını yitirdiğini, geride müteveffanın, aynı konutta yaşadığı üvey annesi (imam nikahlı …) ve ergin olmayan kardeşleri …, … ve …’in kaldığını, iş bu kazanın oluşumundamüteveffanın kusursuz olduğunu, araçta sürücü konumunda bulunmadığını, davalı sigorta şirketine destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi için 07/12/2017 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, ancak olumsuz yanıt alındığını, kaza neticesinde müteveffanın babasının da vefat ettiğini, şayet müteveffa bu olay neticesinde yaşamını yitirmeseydi ortak konutta birlikte yaşadığı davacılara destek olacağını ve evin geçimini sağlayacağını, dolayısıyla davacılar ile müteveffa arasındaki destek ilişkisinin kabulü gerekeceğini, müteveffanın … Havayollarında asgari ücret ile çalıştığının bilindiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 1.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiz oranıyla müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili tarafından 11/11/2019 tarihli dilekçesi ile 1.000,00 TL olarak açılan maddi tazminat talebinin 250,00 TL sinin … yönünden, 250,00 Tl sinin … yönünden, 250,00 TL sinin … yönünden ve 250,00 TL sinin ise … yönünden olduğunu belirterek, davacı … yönünden davasını ıslah etmiş ve talebini 123.389,48 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … adına kayıtlı … plakalı araç için … numaralı ZMMS poliçesinin tanzim edildiğini, 09/10/2017 tarihinde sigortalı aracın karışmış olduğu tek taraflı ölümlü ve maddi hasarlı kaza sonucu destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile şirkete yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, hasar dosyasına temin edilen aktüerya raporunda; müteveffanın kardeşlerine düzenli olarak yardım ettiğinedair herhangi bir bilgi ve belge mevcut olmadığı, destek olabilmesi için yeterli düzeyde gelirinin olduğuna dair sübut delillerin bulunmadığı ve Yargıtay kararları gereği tazminat düşmediğinin ifade edildiğini, müvekkili şirketin ise bunun üzerine davacı vekilinin talebini reddettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; müvekkili şirketin belirlenecek gerçek zarardan sigortalısının kazadaki kusur oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur oranlarının tespiti ile davacının müterafik kusuru olması halinde Mahkemece bu oranda indirim yapılması gerektiğini, davacıların SGK’dan rücuya tabi herhangi bir tazminat ve yardım alıp almadığı hususunun sorularak alınmış ise bu miktarın bulunacak zarar miktarından tenzili gerektiğini, dava konusu kaza ile ilgili olarak yeterli bilgi ve belge ile ihbarda bulunulmadığını, ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, davacıların ekonomik ve sosyal durum tespiti, müteveffanın gelir durumuna ilişkin ücret bordroları, Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, 29/06/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 15/11/2018 tarihli hesap bilirkişisi raporu, 29/05/2019 tarihli hesap bilirkişisi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Tanık … ; “Davacılardan … benim alt kat komşum olur, trafik kazasında vefat eden … ‘de …’in eşiydi, aynı kazada vefat eden …’de …’in oğlu idi , …’nin de üvey oğluydu, … ili …’nin müşterek üç tane çocukları vardı, müşterek çocukların en büyüğü 8 yaşlarındadır. Müteveffalar … ve … davacı … ile birlikte aynı evde yaşıyorlardı. Zaten müteveffa … öldüğü tarihte yaklaşık 20 yaşındaydı ve bekardı , bildiklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının tahsilatı istemine ilişkindir.
09/10/2017 tarihinde üç şeritli bölünmüş asfalt otoyolda, gece vakti, ıslak zemin, açık havada müteveffa … sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı aracın seyri sırasında direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu trafik kazası meydana geldiği ve sürücü … ile araçta yolcu olan oğlu … in vefat ettiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacıların, yukarıdaki hükümler kapsamında, kazada kusuru olmayan … … in vefatı nedeniyle tazminat isteminde bulundukları anlaşılmıştır.
Kusur tespiti için alınan bilirkişi raporunda; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’in, 2918 Sayılı KTK’nun “Madde 52/b sürücüler, hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, zorundadırlar.” maddeleri kural ihlallerine işlemekle %100 oranında kusurlu olduğunu belirtmiştir.
Tazminat hesabı için alınan bilirkişi raporunda ise; sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölen şahıs başına azami teminat limitinin 330.000,00-TL. sı olduğu, müteveffanın hayatta iken, davacılara fiili ve düzenli şekilde destek olduğunun iddia ve ispat edilmediği, bir başka ifade ile, somut olayda destekten yoksun kalma tazminatının şartlarının oluşmadığı, ancak, Sayın Mahkemece aksi kanaat hasıl olması halinde; davalı sigorta şirketinin 18.12.2017 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, Müteveffa …’in vefatı sonucu ; …’in 97.953,15-TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu bildirmiştir.
Hesap bilirkişisi ek raporunda; tazminat hesabına yönelik alternatifli değerlendirmenin yeni asgari ücrete göre güncellenmesi sonucunda; Müteveffa … …’in vefatı sonucu, …’in 123.389,48-TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu belirtilmiştir.
Davacılardan … müteveffa … nin üvey annesi olsa da, dinlenen tanık beyanlarına göre müteveffa ile aynı evde yaşadıkları, aile geçimine katkıda bulunduğu ve ortak yaşam sürdükleri anlaşıldığından, mahkememizce bu davacı yönünden destek ilişkisinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; davacıların kardeşleri ve üvey oğlu olan … … in trafik kazası sonucu vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettikleri, kardeş olan davacılar ile müteveffa arasında destek ilişkisi bulunmadığı zira, davacının kardeşlerine bakmakla yükümlü olmadığı ancak birlikte yaşam sürmeleri nedeniyle üvey anne olan davacı … ile destek ilişkisinin bulunduğu anlaşıldığından davanın bu davacı yönünden kabulüne, diğer davacılar yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Davacılar …, … ve … yönünden açılan davanın reddine,
2-Davacı … yönünden davanın kabulü ile, 123.389,48 TL nin 18/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan poliçe limitleri dahilinde tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 8.428,73 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harç ile ıslah ile alınan 450,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 7.942,83 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Suç üstü ödeneğinden karşılanan 102,85 TL tebligat ve posta giderinin davanın kabul oranına göre hesap edilen 102,22 TL kısmın davalıdan, bakiye kalan kısmında davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı ile 450,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 527,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 194,50 TL tebligat ve posta gideri ile 1.1500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.344,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.336,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı …’in kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 12.621,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 250,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den, 250,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den ve 250,00 TL vekalet ücretinin …’den alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/11/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı