Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/136 E. 2018/456 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/136 Esas – 2018/456

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/136 Esas
KARAR NO : 2018/456

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
K.YAZIM TARİHİ : 17/07/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı yan arasındaki ticari münasebet nedeniyle bir kısım faturalarda görülen malzeme satışılarının yapıldığını, işçilik ve servis hizmeti verildiğini, satılan mal ve hizmetin bedeli olarak davalı yana faturalar kesildiğini, ancak bahse konu faturalar nedeniyle borcun davalı yanca ödenmediğini, bahse konu alacak için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve davalı yanca icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, müvekkili şirketin davalı borçludan takip talebinde belirtilen tutarda alacaklı olduğunu, takibe konu borç ve miktarının davalı yanca açık ve net olarak bilindiğini, alacağın likit ve bilinen bir alacak olduğunu, davalı yanın kötüniyetli olarak zaman kazanmak ve mal kaçırarak müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla itiraz ettiğini beyan ederek, davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki asıl alacak olarak 7.109,36 TL takip öncesi işlemiş faiz olarak 108,25 TL olmak üzere toplam 7.271,61 TL borca vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve ticari ilişkiden kaynaklanan faturalara dayalı alacağın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; öncelikle açılmış bulunan işbu davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, borçlu olduğu iddia edilen müvekkilinin ticari bir işletmesi bulunmadığını, gerçeğe aykırı düzenlenen faturaların müvekkilinin şahsına düzenlendiğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerektiğini, müvekkilinin davacı şirkete hiçbir şekilde borcunun bulunmadığını, böyle bir borç bulunmadığı gibi dava dilekçesinde delil olarak sunulan sözde borcun kaynağını oluşturan faturaların müvekkiline hiçbir zaman ulaşmadığını, davacı şirket ile müvekkili arasında bu nitelikte bir borcun doğumuna sebep olacak hizmet sözleşmesi yapılmadığını, müvekkilinin davacı şirketten hizmet alımında bulunmadığını, davacı şirketle müvekkili arasında davaya konu borcu oluşturacak bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davacı şirketin bu tür bir takip ve akabinde böyle bir dava ile müvekkilinden haksız çıkar elde etme gayesinde olduğunu beyan ederek, davanın öncelikle usulden aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini, davacı alacaklının haksız icra takibi ve haksız açtığı işbu dava yüzünden %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, taraflara ait ticaret sicil kayıtları, davalıya ait … Vergi Dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, satım ve servis hizmeti verilmesi nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapılmıştır. Buna göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel
kişiyi; tüketici işleminin ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir. Yine aynı Kanunun 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; mahkememizce yapılan araştırmada davalının tacir sıfatını taşımadığı tespit edilmiştir. Davalının, davacı tacir karşısında tüketici sıfatı taşıdığı ve taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin de “tüketici işlemi” olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle somut davada yargılama görevi 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerine aittir. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davaya bakmakla görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın usulden reddine,
1-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 3-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/07/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı