Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/107 E. 2019/338 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/107 Esas – 2019/338
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/107 Esas
KARAR NO : 2019/338

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 09/02/2018
KARAR TARİHİ : 14/05/2019
K. YAZIM TARİHİ: 13/06/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dünya çapında hava, gaz ve sıvılar için yüksek kaliteli filtrasyon ve arıtma ürünleri sağlayıcısı olup kurumsal kimliğiyle öne çıkan bir kuruluş olduğunu, müvekkili ile davalı şirketin 20/10/2016 tarihinde ilgili proforma faturada belirtilen malzemelerin üretimi işine ilişkin olarak anlaştıklarını, davalı ile belirtilen malzemelerin üretilmesi ve 10 gün içerisinde müvekkiline teslim edilmesi hususunu yazılı olarak kararlaştırdıklarını, müvekkilinin anlaşma kapsamında davalı şirkete …nin … numaralı 12/12/2016 vade tarihli çekini avans olarak verdiğini, davalı şirketin tarafların anlaşmasına rağmen söz konusu malzemeleri üretmediğini, belirtilen malzemelerin müvekkiline teslim edilmediğini, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi kendisine avans olarak verilen çeki tahsil ettiğini, çek bedeli olan 15.500,00 TL’yi müvekkiline iade edeceğini belirtmesine rağmen iade etmediğini, bu sebeple müvekkilinin 09/01/2017 tarihinde, sebepsiz zenginleşen davalı aleyhine, Kazan İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlattığını, davalı şirketin icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, alacaklarına ilişkin olarak başlatmış oldukları takibin durduğunu, müvekkilinin davalı şirkete avans olarak verdiği 15.500,00 TL bedelli çekin bedelinin iade edilmesi gerektiğini, davalı şirketin takibe haksız olduğunu bile bile, tamamen likit olan borcunu ödemeyi sürüncemede bırakmak amacıyla, kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken, dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile davalı tarafın itirazının iptaline, başlatılan takibin devamına, ayrıca davalı tarafın haksız olarak icra takibine itiraz etmesi sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar müvekkili hakkında Kazan İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmışsa da müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, ödeme emrine yaptıkları itirazda da bu hususu belirttiklerini, 20/10/2016 tarihli proforma faturada belirtilen malzemelerin üretim işini müvekkilinin yerine getirecek olmasına rağmen karşı tarafın gerekli süreyi müvekkiline sunmadığını, davacı şirketin verilen avans ücreti geri alabilmek maksadıyla derhal faturadaki anlaşmadan cayma yoluna gittiklerini, müvekkilinin kendisine verilen avansı malzemelerin yapımı için kullanmış olup verilen para kullanıldıktan sonra avansın geri istenmesinin müvekkilini zarar uğratacağını, çekin müvekkiline proforma faturanın düzenlenmesinden iki gün sonra verildiğini, bu çekin bankaya ibraz edilmesi, paranın alınması, bu parayla üretilecek malzemelere hammadde alımına harcanan zaman sebebiyle malzemelerin üretim aşamasının gecikmesinin olağan olduğunu, davacı şirketin tüm bu hususları biliyor olmasına rağmen anlaşmayı ayakta tutmak istemediğini, teslim süresinin bitmesinin arkasından beklemeden 09/01/2017 tarihinde müvekkiline karşı icra takibi başlattığını, davacı tarafın kötü niyetli davrandığını beyan ederek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davacı ve davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtları, 20/10/2016 tarihli proforma fatura, 01/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 09/01/2017 tarihinde Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 15.500,00 TL asıl alacak, 107,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.607,01 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, asıl alacağın dayanağı olarak 26/10/2016 tarihli tahsilat makbuzuna onu …nin … numaralı 12/12/2016 vade tarihli ve 15.500,00 TL tutarlı çekin gösterildiği, ödeme emrinin davalı borçluya 20/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlu vekilinin 26/01/2017 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin aynı tarihte durdurulduğu, eldeki davanın 17/02/2017 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ve sadece 15.500,00 TL’lik asıl alacak kesimiyle ilgili açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, aralarındaki anlaşma gereğince malzemelerin üretimi için davalı şirkete avans olarak verilen …nin … numaralı 12/12/2016 vade tarihli çekin bedeli olan 15.500,00 TL’nin davalı şirketçe tahsil edilmesine rağmen, malzemelerin belirlenen sürede üretilip teslim edilmediğini ve tahsil edilen çek bedelinin de iade edilmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraflara ticari defter kayıtların dosyaya sunumu veya bulundukları yerin bildirilmesi için kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulundukları adres bildirilmiş, meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi bulundukları yerle ilgili olarak da herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır.
Takip tarihi itibarıyla varsa davacı şirket alacağının tespit ve hesaplanması bakımından dosya kendisine tevdi edilen mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunuluna 01/04/2019 tarihli raporda özetle; davacı şirketin 2016 yılına ait ticari defterlerinin e-defter olarak tutulduğu, 6102 sayılı TTKM’nun 64 ve devamı maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığından sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, icra takibinde asıl alacağın dayanağı olarak gösterilen …nin … numaralı 12/12/2016 vade tarihli ve 15.500,00 TL tutarlı çekin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve takip tarihi itibarıyla davacı şirketten bu miktarda alacaklı olduğu, takip öncesi davalı temerrüde düşürülmediğinden faiz talebinin ise yersiz olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 01/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 20/10/2016 tarihli proforma faturaya dayandığı, tarafların bu faturada belirtilen ürünlerin davalı şirket tarafından üretilerek 10 iş günü içerisinde davacı şirkete teslimi konusunda anlaştıkları, ödeminin ne şekilde yapılacağının da kararlaştırılmış olduğu, davacının …ne ait … numaralı 12/12/2016 vade tarihli ve 15.500,00 TL tutarlı çeki avans olarak 26/10/2016 tarihli tahsilat makbuzuyla davalıya teslim ettiği, davalı şirketin aralarındaki sözleşmeden kaynaklanan edimini yine sözleşmede belirlenen süre içerisinde (10 iş günü) yerine getirmediği ve proforma faturada belirtilen malzemeleri üretip davacıya teslim etmediği gibi kendisine avans olarak verilen çek bedelini de tahsil ettiği, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, 20/10/2016 tarihli proforma faturada belirtilen malzemelerin üretimi için gerekli sürenin davacı tarafından kendisine verilmediği, ayrıca verilen avansın hammadde tedariki için kullanıldığı savunmasına itibar edilemeyeceği, zira aralarındaki sözleşmede tarafların edimlerini hangi sürede yerine getireceklerinin açık bir şekilde belirlenmiş olduğu, hal böyle olunca, sözleşmeden kaynaklanan edimini belirlenen sürede yerine getirmediği anlaşılan davalı şirketin tahsil ettiği çek bedelini davacıya iade etmesinin gerektiği, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davacı şirkete 15.500,00 TL borcunun bulunduğu, bu durumun 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığı ve dolayısıyla sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu anlaşılan davacı tarafa ait ticari defter kayıtlarıyla da teyit edildiği, buna göre davalı şirketin aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 15.500,00 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik davalının itirazının iptaline, takibin 15.500,00 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz üzerinden devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 15.500,00 TL alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.058,80 TL harçtan peşin alınan 264,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 794,09 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 264,71 TL peşin harç olmak üzere toplam 300,71 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 650,00 TL bilirkişi ücreti, 164,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 814,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/05/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza