Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/756 E. 2019/641 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2017/756 Esas – 2019/641

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/756
KARAR NO : 2019/641

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 28/10/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın 08.08.2006 tarihli genel ticari kredi sözleşmesini ve limit artırım sözleşmesini imzaladığını ve bu krediye teminat olarak da boş bono imzalatıldığını, ancak kredi kapsamında sadece 07.11.2007 tarihinde 75.000,00TL kullanıldığını, söz konusu kredi borcunun 12.12.2007 tarihinde ödendiğini, ancak davalı banka tarafından 08.08.2006 tarihli genel ticari kredi sözlemesine ve limit artırım sözleşmesine teminat olarak verdiği bonoyu, davacının imzası bulunmadan … Tic. A.Ş.’nin kullanmış olduğu 24.11.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcu kapsamında değerlendirerek, kötü niyetli olarak Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, takibe dayanak yapılan bononun 2006 yılındaki kredi sözleşmesine teminat olarak verildiğini, davalı banka tarafından sonradan doldurulmak suretiyle, davacının imzası bulunmayan 24.11.2014 tarihli genel kredö sözleşmesinin teminatı olarak gösterilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, müvekkillerinin davalı bankaya borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından 08.08.2006 tarihli genel kredi sözleşmesi, 27.08.2010 tarihli genel kredi sözleşmesi ve 24.11.2014 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında, dava dışı … A.Ş.’ye nakdi ve gayrinakdi ticari kredi kullandırıldığını, söz konusu kredi sözleşmelerinde davacılar … (…) ve … … ile dava dışı kişiler …, … … ve … Ltd. Şti. ile … A.Ş.’nin müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, ayrıca dava dışı borçlu firma … A.Ş. tarafından 11.06.2009 düzenleme tarihli 500.000,00 TL tutarlı bono düzenlenmiş olduğunu, bonoda … ve davacı … (…) tarafından aval verildiğini, bununla birlikte dava dışı borçlu firma … A.Ş. tarafından 27.08.2010 düzenleme tarihli 1.500.000,00 TL bono düzenlendiğini, bonoda … ve davacı … … tarafından aval verildiğini, dava dışı asıl borçlu firma ile davacı kefiller aleyhine başkaca alacaklılar tarafından da icra takibi başlatıldığını öğrenildiğini, alacaklarının karşılıksız kalmaması ve borçluların mallarım kaçırmaması için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattıklarını, takip konusu bonoda avalist sıfatıyla imzası bulunan davacıların sorumlulukları ve sorumluluk miktarlarının tereddüte yer vermeyecek şekilde açık olduğunu, davacıların kambiyo senedinde imzalarının bulunmadığı ilişkin iddialarıda olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, dava dışı … Ticaret A.Ş.’ye ait ticaret sicil özeti, kredi sözleşmeleri, ödeme belgeleri, kat ihtarmaleri, 04.03.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 12.06.2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kredi sözleşmeleri nedeniyle düzenlenen kambiyo senetleri kapsamında davacıların borçlu olup olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
Dava dosyası ile ekleri kapsamında ve davalı banka kayıtları üzerinde yapılan incelenmeler neticesinde; davalı … Bankası A.Ş. ile dava dışı borçlu … A.Ş. arasında imzalanan 3 adet genel kredi sözleşmesi bulunduğu görülmüştür.
08.08.2006 Tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesinde; dava dışı borçlu … Tic. A.Ş. ile davalı … Bankası A.Ş. arasında imzalanan 08.08.2006 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesinin 168.000,00TL limitli olduğu, … ve davacı … (…) …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmede imzaların bulunduğu, 11.06.2009 tarihli Kredi Sözleşmesi Limitinin Artırılması belgesi ile önceki limit olarak belirtilen 150.000,00TL, 350.000,00TL artırılarak toplam limitin 500.000,00TL olarak belirlenmiş, limit artırılmasında … ve davacı … (…) …’nın müşterek borçlu vc müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu görülmüştür. Sözleşmenin süresiz olarak düzenlendiği, sözleşmede kefil olunan tutarın yer almadığı belirlenmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/17460 E., 2014/3325 K. sayılı 20.02.2014 tarihli kararında “…Her ne kadar 02/05/2007 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefil olan davacının isminin yanında kefalet limiti belirtilmemiş ise de, sözleşme limiti 1. maddede 50.000,00TL olarak belirtilmiş olup, sözleşmenin imza edildiği tarih itibariyle davacı kefilin kefaleti geçirlidir. ” hükmüne yer verilmiştir. Davacı …’ın 08.08.2006 tarihli genel kredi sözleşmesi ve 11.06.2009 tarihli limit artırımdan dolayı ilgili sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerden dolayı 500.000,00 TL’ye kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğu bulunmaktadır.
27.08.2010 Tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesinde; dava dışı borçlu … Tic. A.Ş. ile davalı … Bankası A.Ş. arasında imzalanan 27.08.2010 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesinin 1.500.000,00TL limitli olduğu, … ve davacı…/…
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

…/…… …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmede imzaların bulunduğu görülmüştür. Sözleşmenin süresiz olduğu, sözleşmede kefil olunan tutarın yer almadığı görülmüştür. Ayrıca ilgili sözleşme için tarihi belirsiz şekilde sözleşme limit 1.500.000,00TL’den 1.000.000,00TL artırılarak 2.500.000,00TL’ye yükseltilmiş, limit artırımını borçlu sıfatıyla dava dışı şirket ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sadece dava dışı … imzalamıştır. Limit artırımında davacı … …’mn imzası bulunmamaktadır. Davacı … …’mn 27.08.20)0 tarihli genel kredi sözleşmesinden dolayı ilgili sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerden dolayı 1.500.000.00 TL’ye kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğu bulunmaktadır.
24.11.2014 Tarihli Cenel Ticari Kredi Sözleşmesinde; dava dışı borçlu … Tic. A.Ş. ile davalı … Bankası A.Ş. arasında imzalanan 24.11.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 1.000.000,00TL limitli olduğu, dava dışı …, … …, … Tic. Ltd. Şti’nin 1.100.000,00TL bedelle müteselsil kefil olarak sözleşmede imzaların bulunduğu, 22.04.2015 tarihli Kredi Sözleşmesi Limitinin Artırılması belgesi ile önceki limit olarak belirtilen 1.000.000,00TL, 750.000,00TL artırılarak toplam limit 1.750.000,00TL olarak belirlenmiş, limit artırılmasında dava dışı …, … …, … Tic. Ltd. Şti. ve …A.Ş.’nin müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu görülmüştür. 24.11.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde ve 22.04.2015 tarihli limit artırımında davacılar … … ve …’ın imzalarının bulunmadığı, müteselsil kefil olmadıkları görülmüştür.
Dava dosyası kapsamında yapılan incelemede keşideci olarak … Ticaret A.Ş. tarafından … Bankası lehine düzenlenen 3 adet bono olduğu görülmüştür. 11.06.2009 düzenleme tarihli, 500.000,00TL tutarlı, 09.10.2017 ödeme tarihli bonoda dava dışı … Tic. A.Ş.’nin keşideci olduğu, lehtarın … Bankası A.Ş. olduğu, dava dışı … ile davacı … (…) …’nın kefil sıfatıyla yer aldığı, 27.08.2010 düzenleme tarihli, 1.500.000,00TL tutarlı, 09.10.2017 ödeme tarihli bonoda dava dışı … Tic. A.Ş.’nin keşideci olduğu, lehtarın … Bankası A.Ş. olduğu, dava dışı … ile davacı … …’mn kefil sıfatıyla yer aldığı, 22.04.2015 düzenleme tarihli, 1.750.000,00TL tutarlı, 09.10.2017 ödeme tarihli bonoda dava dışı … Tic. A.Ş.’nin keşideci olduğu, lehtarın … Bankası A.Ş. olduğu, dava dışı …, … …. … Tic. Ltd. Şti. vc …A.Ş.’nin kefil sıfatıyla yer aldığı görülmüştür.
Davacı vekili 28.12.2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde, ilgili bonoların teminat olarak verildiğini beyan etmiştir. Davalı vekili ise 26.01.2018 tarihli dilekçesinde bonoların ödeme vasıtası olarak alınan kambiyo senetleri olduğu belirtmiştir. Dava konusu olan 11.06.2009 düzenleme tarihli ve 27.08.2010 düzenleme tarihli bonolar üzerinde teminat olarak verildiklerine dair herhangi bir ifadeye rastlanmamıştır. Ayrıca 08.08.2006 tarihli, 27.08.2010 tarihli ve 24.11.2014 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmelerinde ve banka kayıtlarında teminat olarak ilgili bonoların alındığına dair bilgiye rastlanmamıştır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1502 esas, 2016/8690 karar sayılı 11.05.2016 tarihli kararında “… HMK’nun 201. maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin usulüne uygun delillerle davacı yanca ispat edilmesi gerekmekledir. Yukarıda anılan iddia ve savunma karşısında; HMK.nun 201. maddesi uyarınca davacının senede yönelik teminat iddiasını yazılı delille ispat yükü altında bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kararda “…davacının 13.03.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinden kefil sıfatıyla sorumlu olmamasının senedin kendi kefaletinin teminatı olmaması nedeniyle senetten kaynaklanan borcu da sona erdirmeyeceğinin gözetilmemiş olması da isabetsizdir, hükmü yer almaktadır.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi …’un 12.06.2019 tarihli raporuna göre; dava dışı … A.Ş.’nin davalı … Bankası A.Ş.’ye takip tarihi olan 19.10.2017 itibariyle nakdi kredilerden kaynaklı 1.238.895,07TL ana para, 1.086,15TL akdi faiz ve 54,31TL BSMV’den oluşan kapitalize edilmiş toplam borcunun 1.240.035,53 TL olduğu, dava dışı … A.Ş.’nin davalı … Bankası A.Ş.’ye dava tarihi itibariyle nakdi kredilerden kaynaklı 1.240.035,53 TL asıl alacak, 75.744,09 TL temerrüt faizi ve 3.787,20 TL BSMV olmak üzere toplam borcunun 1.319.566.82 TL olduğu, Ankara Batı İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında takibe dayanak olan keşidecisi dava dışı … A.Ş. ve lehtan davalı … Bankası A.Ş. olan U.06.2009 düzenleme tarihlî, 500.000,00 TL tutarlı, 09.10.2017 ödeme tarihli bonoda davacı … (…) …’nın avalist sıfatıyla yer aldığı; 27.08.2010 düzenleme tarihli, 1.500.000,00 TL tutarlı, 09.10.2017 ödeme tarihlî bonoda davacı … Şanlımın avalist sıfatıyla yer aldığı, takibe dayanak 11.06.2009 düzenleme tarihli ve 27.08.2010 düzenleme tarihli bonoların üzerinde ve dosya kapsamında yer alan kredi sözleşmeleri ile incelenen banka kayıtlarında ilgili bonoların teminat olduğuna dair yazılı bir belgeye rastlanmadığı, bu itibarla, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacı … …’nın 1.240.035,53 TL borçlu olduğu, 62.979,95 TL borçlu olmadığı, davacı … …’ın kefaletten dolayı sorumluluğunun 500.000,00 TL ile sınırlı olduğu ve bu miktarda borçlu olduğu anlaşıldığından davacı …’ın açtığı menfi tespit davasının reddine, davacı … …’nın açtığı menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’ın açtığı menfi tespit davasının REDDİNE,
2-Davacı … …’nın açtığı menfi tespit davasının KISMEN KABULÜNE,
Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacı … …’nın 1.240.035,53 TL borçlu olduğunun 62.979,95 TL borçlu olmadığının TESPİTİ ile davacı … … hakkındaki icra takibinin 1.240.035,53 TL üzerinden asıl alacak olan 1.238.895,07 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek % 9,75 reeskont avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, (… …’ın kefaletten dolayı sorumluluğu 500.000,00 TL ile sınırlı olduğuna)
3-Alınması gereken 4.302,16TL karar ve ilam harcının peşin alınan 22.252,25TL harçtan mahsubu ile bakiye 22.247,95TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Davacı … … tarafından yatırılan 4.302,16TL peşin harç, 31,40TL başvurma harcı ve 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.338,16TL harcın davalıdan alınarak davacı … …’ya ödenmesine,
4-Davacı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 7.277,79TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre hesap ve takdir edilen 61.151,07TL ücreti vekaletin 33.950,00TL kısmının davacılardan müştereken ve müteselsilen, 27.201,07TL kısmının davacı … …’dan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı … … tarafından sarf edilen 177,20TL tebligat ve posta gideri ile 4,500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.677,20TL’den davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 226,06TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı … …’ya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

7-Karardan sonra yapılacak yargılama giderinin davacıların gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacılara iadesine,
Dair; davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/10/2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı