Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/729 E. 2019/568 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/729 Esas – 2019/568

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/729 Esas
KARAR NO : 2019/568

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 01/11/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesiyle sigortalı, davalı … …. Ltd. Şti.’nin de işleteni olduğu … plakalı çekici ve bağlı … plakalı dorse sürücüsü davalı …’nın, davacının da içinde yolcu olarak bulunduğu sürücü … idaresindeki … plakalı araçla asli kusurlu olarak karışmış olduğu kazada, yolcu konumundaki davacının yaralanarak malul olduğunu, yaralanma nedeniyle oluşan geçici ve kalıcı işgöremezlik zararlarından, bakım giderlerinedn ve diğer maddi zararlardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyan ederek, fazlaya ilişkin ve diğer sorumlulara karşı her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 4.450,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 02/06/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … Sigorta Şirketi vekili; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluğunun da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespitinin gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …. Ltd. Şti. vekili; dava konusu … plakalı çekicinin işleteninin müvekkili şirket olduğunu, sorumluluklarının da işleteni oldukları çekici sürücüsünün kusuru oranında olduğunu ve dolayısıyla sürücü kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacı yanın araç içinde bulunan yolcu olduğunu, kanun gereği araçta bulunan şoför ve tüm yolcuların emniyet kemerinin takılması gerektiğini, davacı yanın emniyet kemerini takmadığından bu denli zarar gördüğünü, bu bağlamda davacının kusurunun belirlenmesi ve ortaya çıkan sorumlulukta bu kusur oranında indirim yapılması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER : Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, Ankara …. İş Mahkemesinin 2019/100 esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 18/07/2018 tarih ve … sayılı maluliyet raporu, 21/12/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 26/07/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle maluliyet tazminatı, tedavi, yol ve bakıcı giderinin tahsili istemine ilişkindir.
02/06/2017 günü, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı … …. Ltd. Şti.’nin de işleteni olduğu … plakalı çekici ve bağlı … plakalı dorse sürücüsü davalı …’nın, davacının da içinde yolcu olarak bulunduğu sürücü … idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucunda dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin
zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı tarafından bu açıklamalar kapsamında davalılardan talepte bulunulmuştur.
Sorumluluğun tespiti, kusur oranlarının belirlenmesi için alınan 21/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın, yerleşim yeri içinde bulunan 3 şeritli tek yön yolda, gündüz vakti, açık hava ve kuru zeminde gerçekleştiği, kazanın meydana geldiği zaman yolda yol yapımı nedeniyle ortada dubalar ile bölünmüş yol olarak kullanıldığı, yol yapım çalışmasından ötürü kapatılmış yoldan gelen sürücü … un trafik işaret ve levhalarına uymaması ve kapalı yoldan geçmesi nedeniyle tam kusurlu olduğu, davacının tazminat talep ettiği davalı sürücünün ise nizami seyri sırasında kusurunun bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Olay ilişkin olarak başlatılan Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı nın … sayılı dosyasında alınan 24/12/2018 tarihli Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Raporunda ise; yol yapım çalışmasından ötürü kapatılmış yoldan gelen sürücü … un trafik işaret ve levhalarına uymaması ve kapalı yoldan geçmesi nedeniyle, davalı sürücünün ise dubalarla bölünmüş yolun bitiminde sağa döndüğü sırada kontrolsüzce gelen diğer araca çarpması nedeniyle eşit oranda kusurlu oldukları kanaati bildirilmiştir.
Davacı yanın itirazları ile kusur tespitleri arasındaki çelişti nedeniyle üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 25/07/2019 tarihli raporda; dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile yol çalışmasından dolayı kapatılmış olan yol bölümünden seyirle taşıt yolunun trafiğe açık bölümüne geçmeden önce bu yolda seyreden veya manevra yapan araçları beklemesi gerekirken, aksine görüşünün açık olmasına rağmen dikkatsiz ve tedbirsizce seyrine devam ederek önünde taşıt yolu üzerinde bulunan aracın sağ arka tekerine çarpmakla sebebiyet verdiği olayda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/c-d, 57/b4-5, d ve 84/h maddelerini ihlal etmekle olayda tamamen kusurlu olduğu, davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı çekici ve geçmekte olduğu … plakalı yarı romork ile olay yeri taşıt yolu üzerinde manevra yaptığı sırada, yarı römorkunun sağ arka teker kısmına (sürücünün görüş alanı dışında) sağındaki yol yapım çalışması nedeniyle yolun kapalı olduğu kesimden gelen araç tarafından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, kazayı önlemeye yönelik alabileceği hiçbir tedbir bulunmamakla olayda kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı tarafça rapora karşı itiraz edilmişse de yapılan tespitler olayın oluşuna ve mevcut delil durumuna uygun bulunduğundan hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; 02/06/2017 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının, kazada kusuru bulunduğunu ileri sürdüğü sürücü …, araç maliki şirket ve aracı ZMMS poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketinden tazminat talep ettiği, tazminat talebi değerlendirilirken öncelikle yukarıdaki yasal düzenleme gereği sürücü kusurunun tespitinin gerektiği, yapılan kusur incelemesi sonucunda davalı sürücünün olayda kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı, sürücünün kusuru oranında sorumluluğu bulunan diğer davalıların da tazminattan sorumlu olamayacakları sabit olduğundan tüm davalılar hakkındaki davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalılar … Sigorta Şirketi ile … …. Ltd. Şti.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/10/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı