Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/705 E. 2019/476 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/705 Esas – 2019/476

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/705 Esas
KARAR NO : 2019/476

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2017
KARAR TARİHİ: 09/07/2019
K.YAZIM TARİHİ : 17/07/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatifin müvekkilini usulsüz olarak ihraç etmiş olması sebebi ile mahkememizin 2013/261 esas sayılı dosyası üzerinden açılan davada, müvekkilinin kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verildiğini, fakat kooperatif uhdesinde bağımsız bölüm bulunmaması sebebi ile tapu iptal ve tescil talebinin reddedildiğini, üyeliğin tespitine dair kararın, davalı tarafça temyiz edilmiş ise de, Yargıtay tarafından onanmış ve kesinleşmiş olduğunu, müvekkiline üyeliği sebebiyle tahsis edilmesi gereken dairenin verilmemesinden dolayı davanın alacak davası olarak yöneltilmesi gereği duyduklarını, üyeliğin tespiti istemli davada, alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin 27.760,00 TL üyeliğe dair ödemesi olduğunun tespit edildiğini, Yargıtayın emsal içtihatları gereğince üyenin açmış olduğu alacak davasında, tahsis edilmesi gereken bağımsız bölümün dava tarihi itibari ile rayiç değeri, yapılan ödemelerin dava tarihine kadar tefe artış oranı ile güncel değerinin bulunmak sureti ile hesaplanması gerekeceğinden, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını beyan ederek, davanın kabulüne, alacaklarına karşılık şimdilik 1.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 30/05/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve alacak talebini 64.565,85 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı kooperatif tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Mahkememizin 2013/261 esas sayılı dava dosyası, davalı kooperatifin ticaret sicil kaydı, davalı kooperatife ait çevre ve şehircilik il müdürlüğünde bulunan ana sözleşme ve genel kurul tutanakları ile ekleri, mahallinde yapılan keşif, keşif sonucu alınan 30/01/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 03/05/2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacı kooperatif üyesine daire verilmemesi nedeniyle hesaplanacak tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Davalı kooperatif üyesi olan davacının, üyelikten ihracının iptaline yönelik olarak açılan Mahkememizin 2013/261 esas sayılı dosyasında, 20/05/2015 tarihinde verilen ve 16/06/2017 tarihinde kesinleşen karar ile davacının kooperatif üyesi olduğu tespit edilmiştir.
Davacıya, kooperatif nezdinde verilecek daire bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kooperatif kayıtlarının incelenmesi, davacının ödemelerinin ve tazminat alacağının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 30/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacıya verilmesi gereken bir dairenin dava tarihindeki değerinin 160.000,00 TL olduğu, davacının ödemelerinin güncellenmesi ile 104.237,07 TL ödemesinin bulunduğunun tespit edildiği, sonuç olarak Yargıtay kararları ile benimsenen formüle göre davacının 64.565,85 TL tazminat isteyebileceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı tarafından rapora karşı itirazda bulunulduğundan alınan 03/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır. İtirazlar değerlendirilerek, asıl rapordaki görüşler tekrar edilmiştir.
Kooperatiflerde tüm edimlerini yerine getiren üyelere verilecek herhangi bir bağımsız bölüm bulunmaması halinde bağımsız bölüm rayiç bedellerinin verilmesi, eksik ödemenin olması halinde üyenin konut karşılığı tazminat alacağının hesaplanma şekli ise Dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir. a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır. b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (toptan eşya fiyat endeksi ” TEFE” artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır. c-Bundan sonra, yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettiği ortaya çıkarılmalıdır. d-Bunu takiben, eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir. e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı, yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar, (c) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi nin 2016/3449 E, 2019/1880 K sayılı ilamı).
Yukarıdaki açıklamalara ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatif nezdinde davacıya tahsis edilecek daire bulunmaması nedeniyle, yukarıda açıklanan hesaplama yöntemine uygun olarak tespit edilen 64.565,85 TL alacağın davalı kooperatiften tahsili talebi haklı olduğundan davanın kabulü ile dava, HMK nın 107.maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açıldığından hükmedilen tüm alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 64.565,85 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 4.410,49 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harç ile ıslah ile alınan 1.085,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.293,54 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı ile 1.085,55 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.152,95 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 252,00TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti, 253,80 TL keşif harcı, 50,00 TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 1.755,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 7.452,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/07/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı