Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/660 E. 2018/725 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/660 Esas – 2018/725

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/660 Esas
KARAR NO : 2018/725

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2017
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
K.YAZIM TARİHİ : 14/12/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili firmanın taraflar arasındaki ticari ilişki gereği borçlu şirkete 20/01/2017 tarihli … seri nolu 5.924,95 TL bedelli, 20/01/2017 tarihli … seri nolu 5.924,95 TL bedelli, 02/02/2017 tarihli … seri nolu 4.645,52 TL bedelli, 07/02/2017 tarihli … seri nolu 7.805,75 TL bedelli, 07/02/2017 tarihli … seri nolu 5.319,12 TL bedelli ve 07/02/2017 tarihli … seri nolu 467,41 TL bedelli faturalar içeriğindeki malların satışını gerçekleştirerek ilgili malları borçlu firmaya imza karşılığı teslim ettiğini, ancak borçlu firmanın bugüne kadar iş bu fatura bedellerini ödemediğini, borçlu aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığını, davalının borca itirazı neticesinde takibin durduğunu, borçlunun itiraz ederken itiraz sebebini ya da haklı bir dayanak göstermeksizin sadece itiraz ettiğini, borcu ödememek ya da geç ödemek adına kötüniyetli olarak itiraz hakkını kullanarak müvekkilini mağdur ettiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalı borçlu tarafın itirazının iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş olup, öncelikle tartışmaya yer vermeyecek derecede açık fatura ve teslimat tutanakları ve davalının itiraz ederken hiçbir açıklama yapmaması, iddialarını ispatlayacak bir delil vs. bildirmemesi, bu aşamada yeni olay ve vakıa bildirmesinin de mümkün olamayacağı ve açıklama yapmamaları haklı bir dayanaklarının da olmadığını ispatlar nitelikte olması dolayısıyla, davada yargılama sürecinin uzun süreceği, davalının mevcut malvarlığını aleyhimize azaltıp elden çıkartabileceği hususları dikkate alındığında, davalının sistem üzerinden tespit edilecek gayrimenkullerine üçüncü kişilere devrini engeller nitelikte İhtiyati haciz niteliğinde tedbir konulmasına kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı tarafından bir takım malların müvekkili şirkete gönderildiğini, ancak gönderilen mallarda gizli ayıp tespit edildiğini, davacının verdiği ürünlerin ayıplı olması dolayısıyla müvekkili şirketin ayıba karşı tekeffül halinde seçimlik hakkını kullandığını, davacı tarafından takip konusu edilen faturaların müvekkili şirkete ibraz edilmediğini, müvekkili şirketin icra takibi neticesinde söz konusu faturalardan haberdar olduğunu, bu itibarla davacının müvekkili şirketi temerrüde düşüremediği gibi faize de hak kazanamadığını, ödeme emri ile takibe dayanak teşkil eden belgelerin müvekkiline tebliğ edilmediğin beyan ederek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, icra takibinde haksız ve kötüniyetli olan karşı tarafın dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davalı şirketin 2017 yılına ait BA-BS formları, Mahkememizin 2018/412 eass sayılı dava dosyası ve ekleri ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacir olan taraflar arasındaki satım ve hizmet sözleşmesi gereği düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, alacaklı olduğu iddiasıyla davalı hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 29.620,29 TL asıl alacak, 467,41 TL işlemiş faizin tahsili için faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 23/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu tarafından 7 günlük yasal süresi içinde 28/06/2017 tarihinde ödeme emrine itiraz edildiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik iş bu dava hak düşürücü süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından davalıya mal satıldığı ve bu malların tamir ve bakımlarının yapıldığı ileri sürülmüş; davalı yan ise malların ayıplı olduğu savunulmuştur.
Davacı taraf fatura konusu malların teslimine ve işlerin yapımına dair tüm delillerini ibraz etmiştir. Davalı şirket tarafından davacıya hitaben yazılmış 10/10/2017 tarihli yazıda 25/10/2017 tarihi itibariyle 30.087,70 TL borç bulunduğu davacıya onaylattırılmıştır.
Davalı tarafından ayıp ihbarına dair bir delil ibraz edilmemiştir.
Davalıya ait BA formları celp edilmiştir. Dava konusu faturaların beyan edilmiş olduğu görülmüştür.
Öte yandan davacının konkordato talebi ile mahkememizin 2018/412 E sayılı dosyasına vaki başvurusunda, tüm alacak ve borçlar listesinde davacıyı da göstermiş olduğu ve 30.087,70 TL borç beyan ettiği, alacağın çekişmeli olduğuna dair bir şerh düşülmediği görülmüştür.
Davacı tanıkları beyanlarında; davalıya ait olan ölçün cihazlarının bakımının yapıldığı, bu kapsamda fatura konusu malların davalıya teslim edilmiş olduğu, teslimin … isimli kişiye yapıldığı beyan edilmiştir.
Davacının sunduğu teslim belgelerinde … … isimli kişinin imzasının bulunduğu görülmüş, davalı da bu kişinin kendilerinin çalışanı olmadığını savunmamıştır.
Tüm dosya kapsamına ve yukarıdaki açıklamalara göre; davacı tarafından satılan, teslim edilen mallar ve yapılan işlerle ilgili davacının alacaklı olduğu, davalı tarafından TTK 23.maddesi kapsamında usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunulduğuna dair delil sunulmadığı, davalı tarafından 10/10/2017 tarihinde davacıya hitaben yazılan yazı ve 13/06/2018 tarihli konkordato başvuru evrakında alacağın ikrar edilmiş olduğu gözetildiğinde davacının alacağının sabit olduğu anlaşıldığından bilirkişi incelemesine gerek duyulmaksızın davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 29.620,29 TL asıl alacak, 467,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.087,70 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
2-Hükmedilen toplam bedel üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 2.055,29 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 363,55TL harcın mahsubu ile bakiye 1.691,74 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 363,55 TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 150,44 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 549,99 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 148,80 TL tebligat ve posta yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.610,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/11/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı