Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/656 E. 2019/131 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/656 Esas – 2019/131

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/656 Esas
KARAR NO : 2019/131

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 28/02/2019
K.YAZIM TARİHİ : 22/03/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalının isteği üzerine ibraz edilen faturalardaki tarihlerde davalı şirket tarafından gönderilen ürünler üzerinde kaplama işlemi gerçekleştirdiğini, ve bu ürünleri davalıya teslim ettiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan işler karşılığında davalıya e-faturaların düzenlenerek gönderildiğini, davalının bu faturalara TTK’da öngörülen sürelerde herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkili şirketin davalı adına düzenlenmiş olduğu fatura karşılığı alacaklarının tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli ve haksız itiraz nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, talebini asıl alacak olan 17.257,26 TL üzerinden harçlandırmıştır.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında dava dilekçesinde iddia edildiği üzere bir iş ilişkisi kurulduğuna dair davacı tarafından sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığını, hatta kesilen faturalar karşılığında yapılann işin ne şekilde ve nasıl yapılacağına ilişkin yazılı bir belge sunulmamış olduğunu, taraflar arasında herhangi bir sözleşme de bulunmadığını, davacının cari hesap ekstresine dayanmadığı gibi rastgele faturaları icra takibine koyduğunu, sonuç itibariyle müvekkili şirketin davacıya ödenmemiş hiçbir mal veya hizmet borcu bulunmadığını beyan ederek, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, müvekkili nezdinde doğmuş alacağı bulunmamasına rağmen haksız yere icra takibi başlatan davacı şirket aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, davalının 2017 yılına ait BA-BS formları, talimat aracılığıyla aldırılan 17/07/2018 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 24/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacirler arası ticari satım sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturaya ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 17.256,26 TL asıl alacak, 229,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.486,03 TL faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 27.10.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 01.11.2017 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan işbu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı, davalıya mal sattığını iddia etmiş; davalı ise savunmasında, taraflar arasında bir hukuki ilişki bulunmadığını, mal teslimi yapılmadığını savunmuştur.
Tarafların ticari defter kayıtlarının incelenmesine yönelik alınan 17/07/2018 ve 24/01/2019 tarihli bilirkişi raporlarında; tarafların defter ve kayıtlarının kanuni şartları taşıdığı, delil niteliğini haiz olduğu, davacının kayıtlarına göre davalıdan 17.257,26 TL alacak kaydı bulunduğu, davalı yan defterlerine göre de davalının 17.257,26 TL borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve yukarıdaki açıklamalara göre; taraflar arasında 2016 yılından bu yana mal satışına dair ticari ilişki bulunduğu, takip konusu faturanın davalı tarafından mal alışı olarak (BA) vergi dairesine beyan edildiği, davalının, taraflar arasında bir ilişki olmadığına dair savunmalarının yerinde olmadığı, bizzat davalının kayıtlarına göre davacının 17.257,26 TL alacağının bulunduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının uyumlu olduğu, ancak ödeme kaydının bulunmadığı anlaşıldığından, asıl alacak yönünden davanın kabulü ile davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden birikmiş faiz isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 17.256,26 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 1.178,77 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 294,72TL harcın mahsubu ile bakiye 884,05 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 294,72 TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 87,43 TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 418,15 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 196,30 TL tebligat ve posta gideri ile 1.800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.996,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.970,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/02/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı