Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/646 E. 2020/313 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/646 Esas – 2020/313
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/646
KARAR NO : 2020/313

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Haksız Rekabetin Tespit ve Men’i
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
K. YAZIM TARİHİ: 21/07/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu …. Ltd. Şti.’nin 2000 yılında kurulduğunu ve bu tarihten itibaren faal olduğunu, şirketin ortaklarının … ile …olduğunu, şirketin aynı zamanda müdürü olan …’ın diğer ortak … ile birlikte … Ltd. Şti. adında yeni bir şirket kurduklarını, söz konusu şirketin kurulduğu tarihten itibaren haksız rekabet yasağını ihlal edecek şekilde davranışlar sergilediğini, …’ın aynı ticari alanda yani motorlu araçlar-… sektöründe faaliyet gösteren bir şirket kurmakla kalmayıp aynı zamanda davalı şirketin logosunu, markasını, bayrağını ve ismini işyerinde ve aynı zamanda internet sayfasında kullanmaya başladığını, bu şekilde davalı şirketin müşterilerini de yeni şirketine kaydırarak kar elde ettiğini, buna ilişkin olarak davalı şirkete ait olan alan adresi “….com.tr” adresinin, logosunun, elemanlarının ve telefon numaralarını ve araçlarının kullanıldığını gösteren delillerin tespiti amacıyla Ankara Batı … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …D.iş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, düzenlenen raporda yeni kurulan davalı şirketin işyerinde …. Ltd. Şti.’ye ait olan tabela, logo, flama, araç vb. tanıtıcı ürünler ile ayrıca yeni kurulan davalı şirkete ait internet sayfasında da yine müvekkilinin ortağı olduğu yani eski şirkete ait unvan, alan adresi (….com.tr), telefon numaraları ve elemanlarının kullanıldığının tespit edildiğini, yeni kurulan şirketin eski şirket ile haksız olarak rekabet ettiğini, eski şirketin ünvanına tecavüz ettiğini ve sınai haklarını ihlal ettiğini ifade ederek, davalı firmanın, müvekkilinin ortağı olduğu …. Ltd. Şti. ile olan haksız rekabet ve rekabet yasağının tespit ve men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … ailesinin … sektöründe güveni, saygınlığı ve müşteri memnuniyetini temel ilke edinen bir firma olduğunu ve 60 yıldır ticaret hayatının içerisinde olduğunu, ticari faaliyetlerini 30/07/1993’te kurulmuş olan … … San. Tic. Ltd. Şti. ile 2000 yılında kurulmuş olan …. Ltd. Şti. vasıtasıyla sürdürdüğünü, … ve …’nun 03/08/2017 tarihinde …. Ltd. Şti.’den (Kısaca … … olarak anılacaktır) ayrı bir tüzel kişiliğe sahip, faaliyet konuları ve müşteri potansiyelleri tamamen farklı olan ve bu şirketle hiçbir ilgisi bulunmayan … … … Tic. Ltd. Şti.’yi (Kısaca … olarak anılacaktır) kurduklarını, söz konusu iki şirketin birbirinden tamamen farklı konularda faaliyet gösterdiğini, dolayısıyla farklı müşteri kitlelerine hitap ettiğini, … …’ın yalnızca … marka araçların bakımını yapan … markasının yetkili sevisi iken; …’ın … hariç her marka aracın bakım ve onarımını yaptığını, dolayısıyla … …’ın müşteri potansiyelinin … markasının yetkili servisi olmasından kaynaklandığını, davacının, … …’ın müşterilerini …’a kaydırdığı yönündeki iddialarının asılsız olduğunu, zira, bu müşterilerin …’nun yetkili servisi olmayan …’ı tecih etmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının iddialarının aksine …’ın personelinin … …’dan farklı olduğunu, haksız rekabet yasağını ihlal edenin asıl davacı …olduğunu, … …’ın 2011 yılında, sadece … yedek parça sektöründe hizmet veren ve “Bir … Kuruluşudur.” şeklinde logoya sahip olan … … … Yedek Parça Servisi’ni açtığını, … …’ın söz konusu şirket bünyesinde, 2011 yılından bu yana … yedek parça sektöründe hizmet verdiğini, … …’ın müşterilerinde, aynı şirket izlenimi oluşturarak bu müşterilerden senelerce kazanç sağladığını ve haksız rekabet yasağını açıkça ihlal ettiğini, … …’ın dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, … …’ın müşterilerine mesaj atmak suretiyle müşterilerini kendi şirketi olan … bünyesine katmaya çalıştığını, haksız olarak … …’ın müşteri potansiyelinin azalmasına neden olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, haksız rekabetin tespit ve men’i talebine ilişkindir.
Taraf delilleri toplandıktan ve bildirilen tanıklar dinlendikten sonra taraf iddia ve savunmalarıyla ilgili rapor tanzimi için dosya haksız rekabet uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek 11/04/2019 tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır. Raporda özetle; davalı şirketin ticaret ünvanı ile “…. LTD. ŞTİ.” arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, dolayısıyla davalı şirket unvanının “…. LTD. ŞTi.” ticaret unvanı hakkına tecavüz ettiği, davalı şirketin ticaret unvanının markasal kullanım niteliği taşıdığı, dolayısıyla “… … … LİMİTED ŞİRKETİ’ne ait 2002 … sayılı ve “…” ibareli marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu, davalı şirket yetkilisi …’ın “… … … LİMİTED ŞİRKETİ’nin hem şirket ortağı hem de müdür sıfatıyla rekabet yasağını ihlal ettiği, davacının, davalı şirketin davacı şirketin çalışanlarına iş teklif ettiği ve bunun neticesinde haksız rekabete yol açtığı iddiası ile ilgili olarak eski şirketin bazı çalışanlarının halihazırda davalı şirkette çalışmasının bu iddianın ispatı açısından yeterli olmadığı ayrıca dosya kapsamında bu iddiayı ispatlayacak başka delil de bulunmadığı, dolayısıyla bu gerekçenin yerinde olmadığı, davalının, eski şirketin müşterilerini davalı şirkete kaydırarak kâr elde ettiği iddiası ile ilgili olarak dosya kapsamında yeterli delil sunulamadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 71. maddesinde “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda, görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir.” hükmü getirilmiştir.
Davacı ile davalı şirket ortağı …’ın ortağı oldukları “… … … LİMİTED ŞİRKETİ”nin Türk Patent ve Marka Kurumunun Marka Sicilinde 2002 … tescil nolu “…” ibareli tescilli markası bulunduğu ve söz konusu markanın 06/06/2012 tarihi itibarıyla 10 yıllık süreyle yenilendiği belirlidir.
Bilirkişi raporunda davalı şirketin ticaret unvanının markasal kullanım niteliği taşıdığı ve “… … … LİMİTED ŞİRKETİ”nin tescilli markasına tecavüz niteliğinde olduğu tespitinin yapılması ve davacının TPE nezdinde tescil edilmiş bir tescilli marka hakkına da dayanması karşısında, davanın markaya tecavüzün önlenmesi davası olduğu ve uyuşmazlığa 556 sayılı KHK hükümlerinin de uygulanması gerektiği ortadadır. Bu durumda görevli mahkeme Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup; yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağından, Mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli olduğu belirlenen Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/07/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza