Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/624 E. 2018/331 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/624 Esas – 2018/331
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/624 Esas
KARAR NO : 2018/331

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
TASFİYE MEMURU:
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/11/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
K. YAZIM TARİHİ: 12/06/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …A.Ş. ile müvekkili arasında 04/06/2011 tarihinde … sözleşme numarası ile “… ili … ilçesi … Mahallesi sınırları içerisinde bulunan … ada … parseldeki taşınmazlar üzerinde kat mülkiyeti yasasının 57 maddesine göre kurulacak olan devremülkte 2.etap 1.kısım D tipi (tesis 2) 56 tapu 20. devre 13-27 ekim” kullanım hakkı olmak üzere davalı firma adresinde sözleşme imzalandığını, sözleşme bedeli olarak 15.000,00 TL belirlendiğini ve ödendiğini, sözleşme koşullarına uyulmadığını, proje değişikliğine gidildiği duyumları alındığını, müvekkilinin tesisi kullanmadığını ve inşaatların sözleşmeye göre bitmediğini, en önemlisi de firmanın iflas etmiş olması nedeni ile edimlerini yerine getiremeyeceğinin anlaşıldığını, firmanın iflas etmiş olmasına karşın müvekkilinden aldığı ve ödeme yapılmasına rağmen kendisine iade edilmeyen bonoların diğer davalı tarafından icra takibine konulduğunu, müvekilinin ikinci kez mağdur edildiğini, yapılan bu işlemin açıkça tüketici aleyhine yapılan kötü niyetli bir davranış olduğunu, davalılar arasında bir organik bağ bulunduğunu belirterek sözleşme nedeniyle verilen bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … İnşaat Turizm A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davada yetkili ve görevli mahkemenin Ankara Batı Tüketici Mahkemeleri olmadığını, İİK’nun 72. Maddesi gereği yetkili mahkeminin Ankara Mahkemeleri olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının kendisini tüketici olduğunu ileri sürerek tüketici mahkemesinde dava açtığını ancak hukuki ihtilafın kambiyo senetlerine ilişkin olduğunu, tüketici mahkemesinde tüketici sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözülmesi gerektiğini, söz konusu menfi tespit davasının genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiğini, bu nedenle davanın görevsizlik nedeni ile reddedilmesi gerektiğini, kambiyo senetleri Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlendiğinden tam ticari dava olduğunu, iş bu menfi tespit davası kambiyo senetlerinden doğan borca ilişkin olduğundan, bu davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olup Tüketici Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, kat mülkiyetine konu taşınmazın davacı adına tescili veya kat irtifakına konu taşınmazın davacı adına tapu siciline tescil edilmesiyle birlikte taşınmazın zilyetliğinin devri ile teslim veya devir gerçekleşmiş kabul edildiğini, davacının davasını sözleşmeyi birlikte düzenlediği … A.Ş.’ye karşı yöneltmesi gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir devremülk sözleşmesi yapılmadığı gibi aralarında hiçbir hukuki ilişki kurulmadığını, sadece borcuna karşılık iktisap etmiş olduğu kambiyo senetlerini cebri icra yoluyla tahsili yoluna gittiğini, kötü niyetli olarak kabul edilmesinin dayanağı bulunmadığını, takibe konu senetlerin şekil şartlarının hepsine haiz, kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren bonolar olduğunu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 646/1 md. uyarınca borçlarını ödemiş ise icra takibine konu olan senetlerini geri alması gerektiğini, davacı senetlerini geri almamış ve bu konuda herhangi bir işlem yapmadığını, itiraza konu takip senetlerinin müvekkili tarafından iyi niyetle iktisap edildiğini belirterek davanın esastan reddi ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sağlık İnşaat Turzim Taş. San. ve Tic. A.Ş.’ nin, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi 15.01.2015 tarih, 2014/1538 E. sayılı kararı ile şirkete kayyım tayin edildiği, 27.01.2016 tarihli karar ile iflasının açılmasına karar verildiği, Av. …, Av. …, Av. …’ ın iflas idare memuru olarak tayin edildiği anlaşılmış; iflas halindeki şirket vekilinin cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin Ankara Ticaret Mahkemesi olduğunu, ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasının beklenmesini, müflis şirkete ödemelerin yapıldığının davacı tarafından ispatı gerektiğini, davacının alacak kaydı iddiası için iflas masasına başvurması gerektiğini, diğer davalı ile aralarında organik bağ bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Ankara …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının bir suretinin getirtilerek dosyaya dahil edildiği görülmüştür.
Ankara Batı …. Tüketici Mahkemesinin 12/09/2017 tarih … Esas ….Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Davalı … … İnşaat Turizm A.Ş. vekili tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunulmuş, yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Genel Yetkili Mahkeme” başlıklı 6. maddesi hükmüne göre “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” “Davalının birden fazla olması hâlinde yetki” başlıklı 7. maddesi hükmüne göre; (1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.”
2004 sayılı İİK’nun 72/8. madde ve fıkrasında ise “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünden getirilen kayıtlara göre davalı … … İnşaat Turizm Anonim Şirketinin adresinin “…Bulvarı No:… … İş Merkezi Yenimahalle/ANKARA”, diğer davalının adresinin de “… Mahallesi … Sokak No:… Çankaya/ANKARA” olduğu anlaşılmıştır.
Dava, bonoya dayanan menfi tespit ve senet iptali talebine ilişkindir. Davalı tarafça cevap dilekçesinde ve süresinde yetki ilk itirazında bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesi gereğince yetkili mahkeme, davalı tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Dosya kapsamından her iki davalının da adresinin Ankara Mahkemelerinin yargı çevresi içerisinde kaldığı anlaşılmıştır. Ayrıca takip de Ankara … İcra Dairesince yapılmıştır. Hal böyle olunca iş bu davaya bakmaya yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır. Bundan dolayı mahkememizin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili olduğu belirlenen Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetki itirazının kabulü ile, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/05/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza